GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:16.06.2020

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda gündemimizde olan 217 sıra sayılı Bazı Kanunlarda ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin tümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yine bir torba kanun, yine torba kanun üzerine eleştiriler. Ben, önce, konuya biraz farklı bir pencereden bakarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Şimdi, her konuşmacı mutlaka torba kanunun tümü üzerindeki konuşmalarda bazı şeyler söylüyor. Ben bunlardan ikisi üzerinde önemle durmak istiyorum değerli arkadaşlar.

Bir tanesi, bu torba kanun 18 maddeden oluşan bir teklif olarak Komisyonumuza geldi ancak 27 maddeden oluşan bir teklif olarak Komisyonumuzdan çıktı yani 9 madde ihdas edildi. 18 maddelik teklife 9 yeni madde ihdas edildi yani yarısı kadar yeni madde ihdası oldu. Yani değerli arkadaşlar, 8, 15, 16, 18, 19, 20, 21, 24 ve 25'inci maddeler Komisyon esnasında önergeyle ihdas edildi.

Şimdi, biliyorsunuz, Anayasa'ya göre, Meclis çalışmalarını belirleyen İç Tüzük'tür. İç Tüzük'ün 36'ncı maddesinde "Komisyonlara havale edilen işlerin görüşülmesine, havale tarihinden itibaren kırksekiz saat sonra başlanabilir." deniliyor. Yine İç Tüzük'ümüzün 35'inci maddesinde "Komisyonlar, kendilerine havale edilen kanun tekliflerini aynen veya değiştirerek kabul veya reddedebilirler." deniliyor. Burada, yeni ihdasla yeni maddeler ekleyebilirler denmiyor; aynen kabul eder veya gelen teklif üzerinde değişiklik yapılabilir, değişiklik önergesi olabilir. Bu 35'inci maddenin devamında da şu ifade var: "Ancak, komisyonlar kanun teklif edemezler, kendilerine havale edilenler dışında kalan işlerle uğraşamazlar."

Bakın, biz 9 yeni madde ihdas ettik. 9 yeni madde Başkanlıktan falan gelmedi, bir kanun teklifi olarak da gelmedi, önerge olarak geldi ve torba yasanın hiçbir maddesiyle hiçbir ilişkisi olmayan 9 yeni madde ihdas edildi. Yani dolayısıyla, yasama faaliyeti daha Komisyon içerisinde sakat bir durum aldı değerli arkadaşlar, buna özellikle dikkatinizi çekmenizi istedim.

İkincisi, tabii, bu torba yasa uygulamada bir temel yasa olarak, aynı yöntemle görüşülüyor. Oysa, mesela İç Tüzük 91'inci maddeye göre, düzenlediği alan yönünden bütünlüğünün ve maddeler arasındaki bağlantıların korunması zorunluluğunun bulunması söz konusu temel yasada. Dolayısıyla, teknik olarak, bu torba yasanın diğer tüm torba yasalarda da olduğu gibi son oylamasında farklı konuları içeren birçok düzenlemeyi bir arada oylayarak geçireceğiz. Bu maddelerden kimisine ben belki katılıyorum, belki "evet" oyu vereceğim, kimisini reddediyorum, çekimserim kimisinde belki ama son hâlindeki oylamayla tümünü kabul etmek veya tümünü reddetmek zorundayız, bir temel yasa niteliğinde görüşüldüğü için. Bu, bir başka sakatlık. Yani, biz, burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, yüce Mecliste, Gazi Meclisimizde yasama kalitesine özen göstermemiz gerekirken, tamamen kanuna, Anayasa'ya ve İç Tüzük'e aykırı bir durum var.

Bakın, etki analizi... Bakın, değerli arkadaşlar, dikkatle dinlemenizi rica ediyorum, 5018 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi ne diyor? "Gelir ve giderleri etkileyecek kanun teklifleri" başlıklı bir madde bu. Gelir ve giderleri etkileyecek kanun teklifleri... Madde 14: "Kamu gelirlerinin azalmasına veya kamu giderlerinin artmasına neden olacak ve kamu idarelerini yükümlülük altına sokacak kanun tekliflerinin getireceği malî yük, orta vadeli program ve malî plan çerçevesinde, en az üç yıllık dönem için hesaplanır ve tekliflere eklenir." Bu kanun teklifinde, şu ana kadar, bu salondaki milletvekili arkadaşlarımdan bir kişi böyle bir ek gördü mü? Yani, bunun etkisinin ne olacağına dair böyle bir mali plan çerçevesinde ve Orta Vadeli Program çerçevesinde, bunun, bu teklifin getireceği mali yükün ne olduğunu biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Yani, karanlıkta yol alıyoruz, nereye gittiğimizi bilmiyoruz, ülkeyi nereye götürdüğümüzü bilmiyoruz. Yasa çıkarıyoruz ama nereye gidiyor bilmiyoruz. Bütçe nereye gidiyor bilmiyoruz. Hükûmet bu bütçeyi nasıl değerlendirecek bilmiyoruz.

Bakın, aynı maddenin bir sonraki cümlesini okuyorum: "Sosyal güvenliğe yönelik kanun tekliflerinde ise -sosyal güvenlikle ilgili bir konu varsa- en az yirmi yıllık aktüeryal hesaplara yer verilir." Bu kanun teklifinde buna yönelik bir madde, birden fazla madde yok mu? Var mı yok mu değerli arkadaşlar, soruyorum? O yirmi yıllık aktüeryal hesapları yapıldı mı? Yapılmadı. Biz, burada, bir de torba kanun olarak tümünü oylayacağız. Değerli arkadaşlar, bunlar kabul edilebilir şeyler değil.

Bakın, kanunun 1'inci maddesine geçeyim. Kamu İhale Kanunu nasıl bir kanunmuş ki her kurum önünde onu en büyük engel görüyor, ondan nasıl kurtulurumun derdine düşüyor hemen. Ya, Kamu İhale Kanunu, devlet ve kurumları, idare, bir ihale yaparken bunun esası, mevzuatı... Yani sadece Kamu İhale Kanunu'nun amacını sizinle paylaşacağım, sonra bu 1'inci maddeyle Kamu İhale Kanunu'nu biz nasıl hariç tutuyoruz, dışarıda tutuyoruz, bunun muhasebesini hep beraber yapalım.

Bakın, Kamu İhale Kanunu'nun amacı: "Bu kanunun amacı, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir." Yani bundan kaçıyoruz. (a), (b), (c), (d), (z)'ye kadar gelmiş Kamu İhale Kanunu'nda istisnalar, trafik plakası gibi (aa)'ya geçmiş, (ab), (ac) gibi gidecek. Zaten bu 1'inci maddede getirilen değişiklik, Kamu İhale Kanunu'na istisna da getirmiyor, sadece bu 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanunu'nun 18'inci maddesine ek yapıyor. Ne diyor ekte? "Sermaye Piyasası Kanunu'na göre faaliyette bulunan gayrimenkul yatırım ortaklıkları 4734 sayılı Kanun'a tabi değildir." Bu kadar basit. Bir anda devletin denetiminden, Kamu İhale Kanunu'ndan, ihale mevzuatından... Yani biz, açık ihale usulü, efendim, pazarlık usulü ihale ya da doğrudan yapılan ihaleler, doğrudan temin yöntemi -22/d maddesi vesaire- gibi ihaleler ortada dururken, bir eklemeyle Kamu İhale Kanunu'nu komple dışarı çıkarıyoruz. Bir sürü istisna. Yani, bu ülkede artık ben şunu öneriyorum: Gelin, hep beraber bir düzenleme yapalım; Kamu İhale Kanunu'nu alalım önümüze, istisnaları yazmak yerine hangi kurumlar için geçerli olur, bunları yazalım; işimiz daha kolay olur. (CHP sıralarından alkışlar) On sekiz yılda Adalet ve Kalkınma Partisi -arkadaşlarımız burada- iktidarı döneminde 186 kez değişikliğe uğramış, istisnalar eklenmiş. Yap-işlet-devret modelleri istisna, şehir hastaneleri istisna, efendim, ne yaparsanız, hangi yatırımı yaparsanız istisna. İstisnalar o kadar artmış ki uygulanabildiği kurumlar aslında azınlığa düşmüş.

Değerli arkadaşlar, tütün konusu, tabii ki hepimizin çok hassas olduğu bir konu ama tütünle ilgili madde, getirilen düzenleme, cezai birtakım uygulamalar, aslında tütün üreticisini -maalesef- sıkıntıya sokacak, tütünle iştigal edenleri sıkıntıya sokacak bir sürece eviriliyor. Tabii, burada, aslında bir suç işlenmiş, bir kabahat işlenmiş, tütünle ilgili üreticinin içine düştüğü durumdan ülkenin tütün üretimi...

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Yani ülkenin tarım politikaları anlamında getirilen süreç bitme noktasında, dibe vurmuş. Şimdi, cezalarla, baskılarla tütün baskılanıyor. Aslında tütün değil, bu kanun maddesi üzerinden tarıma yapılan, tarımın bütün ürünleri üzerinden geleceğine dair bir gösteri, işaret bu değerli arkadaşlar. Siz, doğru politikayla piyasayı düzenleyemezseniz -öğleden sonra da bir konuşmamda bundan bahsettim, Gıda ve Tarım Ürünleri Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi var, Rekabet Kanunu'nda ilgili düzenlemeler var, neyse- piyasayı regüle edemezseniz, piyasadaki arz ve talebi dengeleyemezseniz... TEKEL'i zaten özelleştirdiniz, arkasından tütün üreticisi zaten kıraçta, Anadolu'nun dört bir yanında zaten çok sıkıntılı bir durumda, bu hâlden kurtarmak için ceza getiriyorsunuz, bu kabul edilebilir bir şey değil.

Sürem bittiği için hepinizi saygıyla selamlıyorum değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)