| Konu: | 17 Haziran 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ölümünün 5'inci yıl dönümüne, hayatını kaybeden Deniz Gezmiş'in kardeşi Hamdi Gezmiş'e Allah'tan rahmet dilediğine, salgınla mücadelede gelinen safhanın endişe verici olduğuna, sosyal devletin vergi ödeyen milletinin birikimlerini doğru ve yerinde kullanması gerektiğine, ülkenin itibarının milletinin sosyal yaşantısıyla, başının dik yaşamasıyla mümkün olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım; Türkiye Cumhuriyeti'nde Başbakanlık yapmış, Cumhurbaşkanlığı yapmış Sayın Süleyman Demirel'in, değerli devlet adamının 5'inci ölüm yıl dönümünde kendisini rahmetle anıyorum.
Türkiye devrimci hareketinin önde gelen sembol isimlerinden Deniz Gezmiş'in kardeşi Hamdi Gezmiş'i de kaybettik, kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hemen hemen bütün muhalefet partilerinin Grup Başkan Vekilleri üç dakikalık konuşmalarında konuyu pandemi sürecine ayırdılar; salgınla mücadelede geldiğimiz safha endişe vericidir. Normalleşme sürecinin başladığı 1 Haziran günündeki vaka sayısı 827 iken bugünkü vaka sayısı 1467'ye ulaşmış vaziyette. Daha da kötüsü vaka sayısından daha çoktu iyileşme sayısı, şimdi iyileşme sayısı da vaka sayısının altına düşmüş durumdadır.
Şimdi, Sağlık Bakanı, çıkıyor sayıları veriyor, iktidara mensup kişiler de çıkıyorlar milletin dikkatli olmasını istiyorlar. Millet nasıl dikkatli olsun? Millet çalışmak istiyor; çalışacak, ekmek kazanacak çünkü kendisine kendisinden başka çare olan yok. Onlar evlerine ekmek getirmek için dışarı çıktığında otobüsler tıklım tıklım, yollar tıklım tıklım her tarafta, her yerde; kaçabilecekleri bir yer olmadan kendi iş yerlerine gitmeye çalışıyorlar. Böyle zamanlarda devletin yani sosyal devletin, hazinesine yıllardan beri vergi ödeyen kendi milletinin birikimlerine o güne kadar dokunmamış olması gerekirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Deprem parası topluyoruz, deprem parasını depremde harcamıyoruz. Kaynakları tüketip fuzuli masraflar yaptığımız zaman deprem parasının kaynakları oraya aktarılıyor. İşsizlik Fonu'nda para birikiyor, işçilerle ilgili değil, götürüp başka yerlerde harcıyoruz. Varlık Fonundaki paraları böyle harcıyoruz. O yetmiyor, şehitler için toplanan yardım paralarına dahi göz dikiyoruz. E, millet kime güvenecek devletine güvenmeyecek de? Milletimizi evde tutabilmenin bir tek koşulu var: Ya sosyal devlet olmanın gereğini yerine getireceğiz, milletimize vergileriyle sağladığı kendi birikimi olan hazinedeki birikimlerinden geriye ödeyeceğiz ya da milletimizi borç üstüne borçla borçlandıracağız ve milletimiz nefes alamayacak, ölümle ile kalım arasında tercih yapacak bir noktaya gelecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli arkadaşlar, gerçekten paramız yoktu da mı bu duruma geldik? "Kapatılan bütün iş yerlerindeki çalışanların kredi kartı ve tüketici kredi borçları üç ay ertelensin, borçlarının faizi devlet tarafından karşılansın." dedik. Peki, buna bir kaynak yok mu? Sadece, Atatürk Havalimanı'nı sözleşme tarihinden erken uçuşa kapattıkları için, bir tek şirkete ödenen 3 milyar lira tazminat milyonlarca vatandaşımızı rahatlatabilirdi yani sadece, 3 milyar lirayı, eski parayla 3 katrilyon lirayı -vaktinden önce bir iş yaptık diye- kendi vatandaşımıza vermemiz gerekirken bir yandaşın cebine koyduk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Pandemi sürecinde yol, köprü, tüneller için hazineden üç ila beş şirkete yapacağımız 7 milyar 877 milyon lirayla tüm otobüs ve minibüs esnafının koltukları üç ay kiralanabilir, şoför esnafının MTV'sinin iki taksiti alınmayabilir, üzerine de ülkedeki bütün küçük esnafın, kapalı kaldığı üç aylık dönem kirası kapatılabilirdi. "Ücretsiz izne çıkarılan vatandaşlarımıza 1.170 TL yerine 1.752 lira verilsin." dedik, bunun devlete üç aylık maliyeti 2 milyar liraydı; "Olmaz." diyenlere hatırlatıyorum, sadece 2019'da örtülü ödenekten harcanan para 2 milyar liradır. Bunu uzatabilirim, sayabilirim.
Bir tercih yapmak zorundadır iktidar, ya milletini tercih edecek ya yandaşlarını tercih edecek; ya çiftçiyi, esnafı, öğrenciyi, işçiyi, çalışanı, işvereni, bunları tercih edecek ya da kendi sarayında bir yılda 1 milyon tüketerek tıka basa yemeyi tercih edecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu milletin ve bu ülkenin itibarı milletinin sosyal yaşantısıyla, başı dik bir durumda yaşamasıyla mümkündür. Saraylarla ve onun yandaşlarıyla bu millet itibar kazanamaz.