GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin 2'nci maddesi üzerine parti grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Söz konusu 2'nci madde 2020 yılı içerisinde deprem ve doğal afetlerden zarar gören Elâzığ, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Tunceli, Van ve Manisa'da yaşayanların mağduriyetlerinin giderilmesini önlemek amacıyla getirilmiştir. Sanırım benden sonra bir teklif daha verilecek ve Bingöl'deki son yaşanan depremdeki zararlar da buna eklenecek. Bu, olumlu bir şeydir ve bu vesileyle Bingöl ve ilçelerinde meydana gelen depremlerde yaşamını yitirenlere rahmet ve yaralılara acil şifa ve halkımıza da başsağlığı diliyoruz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bingöl ve Erzurum, Sayın Kenanoğlu.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Evet, Bingöl ve Erzurum.

Bu nedenle değerli arkadaşlar, biz, bu maddelerde, bu tür düzenlemelerin her depremden sonra bu tür değişikliklerle düzeltilmesi yerine, bu konularda kalıcı bir çözüm bulunmasını önemsiyoruz. Netice itibarıyla ülkemiz bir deprem bölgesi ve çok sıklıkla bu depremler yaşanıyor. Bu nedenle de her deprem sonrasında bu tür palyatif öneriler ve kanunlar getirmek yerine, bu konuda ne yapılması gerekiyorsa -üzerinde çalışılarak- bu işi kalıcı bir şekle dönüştürmemiz lazım.

Bu düzenlemede, tabii, bir şey daha var yani bu kredi desteği meselesi var. Yani bizim en çok itiraz ettiğimiz konulardan bir tanesi de bu borçlandırma üzerine kurulu sistem. Aslında bu bir yardım ya da kolaylık değil çünkü borçlandırma, bir taraftan da "modern kölelik" dediğimiz, insanları kendine mahkûm eden, o insanları artık iktidarın politikalarına ya da iktidarda kim varsa onların politikalarına mecbur eden bir yaklaşıma götürüyor. Herkes, kredi kartı borcu ya da kredi borcu nedeniyle bu sorunları sıklıkla yaşıyor.

Biz, tabii, bu arada şunu da soracağız, iki gündür soruluyor: "Para nerede?" diye. Şimdi, bir deprem vergisi vardı ve burada bir hayli de para toplanmıştı. Şimdi biz de buradan soruyoruz yani: "Para nerede?" Bu paraların da nerede olduğu bir türlü açıklanmıyor, söylenmiyor, ifade edilmiyor, hesap verilmiyor; verilmeyeceği de... Yani, o kadar rahatlıkla da "Hesap vermeyeceğiz." de denilebiliyor. Şimdi, tabii, biz tam da bunlar için itiraz ediyoruz ve biz HDP olarak aslında yapmış olduğumuz itirazları, yürümüş olduğumuz o demokrasi yürüyüşünü bu tür hesap vermemezlikler üzerine, bu tür, böyle keyfî davranışlar üzerine itirazlarımızı yükselterek de yapıyoruz. Bu anlamıyla, bu yürüyüş darbeye karşı bir demokrasi yürüyüşü olduğu gibi bir çok konuda itirazımızı topluma duyurma yürüyüşüdür; bu yürüyüş aynı zamanda bugün genç işsizliğin yüzde 25'lere dayandığı bir Türkiye gerçekliğine itiraz yürüyüşüdür. TÜİK'in Türkiye'deki işsizlik oranı Ocak 2020 itibarıyla yüzde 13,7'dir; işsiz sayısı 4 milyon 394 bin kişidir ve bu oran içerisindeki genç işsizlik oranı yüzde 25'tir. Ocak ayı verilerine göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfustaki işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,5 puan artışla yüzde 25 oranına yükselmiştir; her 4 gençten 1'i işsizdir, üniversite mezunları İŞKUR kapılarında iş beklemektedir.

TÜİK verilerine göre işsizliğin en yüksek olduğu iller, toplamı yüzde 30,9'la Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt olarak belirlenmiştir ve işsizlik oranı Edirne'den Hakkâri'ye doğru artarak devam etmektedir. İşte, biz de Edirne'den Hakkâri'ye bu itirazlarımızı yükseltmek ve genç işsizlerin de sesi olmak için yürüyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu yürüyüşler sürerken çok yoğun itirazlarla da karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Tabii, biz bunun sebebini biliyoruz. Son yapılan anketler şunu gösteriyor: HDP'siz bir iktidar mümkün değil. Yani, her iki ittifak da HDP olmadan bir iktidar, bir hükûmet kuramıyor; yani yüzde 51'i alamıyor. Bu nedenle hem AKP hem de derin devlet HDP'nin bu pozisyonundan son derece rahatsızlar. Yani, HDP'nin Türkiye'de belirleyici bir siyasete sahip olmasından, sonucu etkiliyor olmasından, Türkiye'de iktidarı belirliyor olmasından son derece rahatsızlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Bu rahatsızlıklardan kaynaklı olarak da her gün HDP'ye yönelik saldırılar artmaktadır. Her gün, her kanalda, HDP'siz HDP tartışılmakta. Ancak şunu unutmasınlar ki HDP dimdik ayakta ve HDP her koşulda varlığını sürdürecektir. HDP halktır, halkın temsilcisi de, temsilcileri de buradadır. (HDP sıralarından alkışlar)