GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime cezaevlerinde haksız, hukuksuz tutuklu meslektaşlarım Müyesser Yıldız, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser, Ahmet Altan ile duruşu, düşüncesi nedeniyle zindanlarda tutulan Osman Kavala gibi, Selahattin Demirtaş gibi siyasi tutuklulara özgürlük dileğimle başlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, yurt dışında yaşayan milyonlarca vatandaşımız ya da Türkiye kökenli olup bulundukları ülkenin vatandaşlıklarını almış Avrupa'daki yüz binlerce kardeşimiz büyük sıkıntılarla karşı karşıya. İçinden geçmekte olduğumuz pandemi, ülkeler arası giriş çıkışlara getirdiği engeller nedeniyle yurt dışındaki kardeşlerimizin vatan özlemlerinin yanı sıra çektikleri sıkıntıları da artırmış durumda.

Bu maddede ne yapıyoruz değerli arkadaşlarım? Avrupa'daki yüz binlerce yurttaşımız birikimlerini değerlendirerek, borçlanarak Türkiye'den emekli oldular ama iktidarınız dönemindeki bir düzenlemeyle bu kardeşlerimizin emekli maaşları o ülkede çalışmaları hâlinde bağlanmıyor, bağlansa da kesiliyor, 2012'den bu yana hâl böyle. Bunun yanlışlığını, saçmalığını defalarca hem Türkiye'de hem Avrupa'da dile getirdik. Sadece biz de değil, iktidar partisi kendisi de dile getiriyor. Getirdiği yasağı kaldırmayı kaç seçim dönemidir Avrupa'da vadetmekte. Şimdi, burada yapılan ise Türkiye'den borçlanarak emekli olanlara getirilen bu yasağı kısmen esnetmekten başka bir şey değil. İşte, haftada birkaç saatlik çalışma imkânı ayda 450 euroya denk gelecek bir miktara tolerans gösterilecek ve Türkiye'den borçlanarak kazandıkları emekli maaşları kesilmeyecek. Peki, ama soruyorum: Niçin sınırlıyoruz? Bu yurttaşımız, bu kardeşimiz Türkiye'de borçlanarak emekli olmuşsa onun yurt dışında yarı zamanlı ya da tam zamanlı çalışıyor olması bizi neden rahatsız etsin? Ayrıca, Türkiye'den çalışarak emekli olan birisiyle borçlanarak emekli olan birisi arasında siz nasıl ayrımcılık yaparsınız? Bu düpedüz eşitsizlik değil de nedir? Tam tersine, biz yurt dışında yaşayan vatandaşımızı ama kısmi ama tam zamanlı çalışmaya teşvik etmeliyiz. Kazansınlar, kazansınlar ki refahları da o ülkelerdeki etkinlikleri de artsın. O yüzden değerli arkadaşlarım, madem hayırlı bir iş yapacağız, böyle bir sınırlama getirmek doğru değildir. Bu hâliyle eşitlik ilkesine aykırı bir düzenlemedir. Sen Türkiye'den emekliysen, Almanya'da, Fransa'da, Amerika'da çalışamazsın diye bir yasal düzenleme çıkarılamaz bu Meclisten. Hele de on yıllardır gurbette, alın terini bu ülke için döken kardeşlerimize bu çifte standart kabul edilmez.

Değerli arkadaşlarım, söz yurt dışı emekliliklerden açılmışken, geçen yıl burada yurt dışındaki kardeşlerimize yaptığımız büyük haksızlığı hatırlatmak isterim. Ne yapmıştık? Yurt dışındaki emekçilerimizi patron yapmıştık yani SGK kapsamından çıkarıp BAĞ-KUR'lu yaptık; primleri iki kat arttırdık, maaşlarını yarıya düşürdük. İşte bu nedenledir ki, her yıl yaklaşık 30 bin olan yurt dışından emeklilik başvuruları 1 Eylül 2019'dan sonra bıçak gibi kesildi. Yıllık borçlanarak emeklilik başvurusu sayısının 5 bin seviyesini bulması dâhi güçtür çünkü o kardeşlerimiz kendisini nimet-külfet dengesi içinde sadece paraya sıkıştıkça aranacak bir döviz makinesi gibi gören bu anlayışa isyan ediyor; haklılar da. Bunun da bir an önce eski hâline dönmesi gerekir. Bitmedi, haksız yere emeklilikleri iptal edilen yüzlerce, binlerce kardeşimiz var. Aracı şirketler tarafından devlet dolandırılmış ama bedelini vatandaşımız ödemek zorunda kalıyor. Bu yurttaşlarımızın mağduriyetlerinin de bir an önce giderilmesi gerekir.

Değerli arkadaşlarım, pandemi sürecinde Türkiye'de olduğu gibi yurt dışında da yurttaşlarımız mağduriyetler yaşamakta. Bunların başında, en önemli kitlelerden biri de aile birleşimi bekleyen yurttaşlarımız. Bakın, Almanya'daki eşleriyle, aileleriyle birleşmeyi bekleyen binlerce yurttaşımız var. Almanya'daki Türklerin, Türkiye'de yaşayan eşleriyle aile birleşiminde dil şartı var; bir çok ülkeden istenmiyor ama Türkiye'den isteniyor. Şimdi pandemi döneminde bu dil sınavları süresiz ertelenmiş durumda. Dil öğrenmek için geçerli dil kursları ertelenmiş durumda. Almanya'da yaşayan on binlerce Türk vatandaşı sırf bu nedenden aileleriyle birleşimi gerçekleştiremiyor, mağduriyet yaşıyor. Pandemi öncesi sınavı geçenler var, vizesi onananlar var. Normalde vize onandıysa vatandaşımıza verilmesi lazım ama Alman konsoloslukları pandemi gerekçesiyle bu vizeleri teslim etmiyor. Uçuşlar başladı ama vizeler verilmediği, sınavlar yapılmadığı için binlerce ailemiz perişan. Aralarında eşinden çocuğundan aylardır ayrı olanlar var, babası yanında olmadan doğan çocuklar var. Bunların hepsi bizim insanımız, bizim vatandaşımız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - O çocuklara, o ailelere sahip çıkmak bizlerin birinci görevidir. İşini kapatanlar, iki ülkede iki ayrı kirayı ödeyemeyenler var; psikolojik bunalımlar, evlilikleri bozulma noktasına gelenler var. Buradan bu binlerce yurttaşımız adına Dışişleri Bakanlığımıza çağrıda bulunmak isterim: Bu konuyu Almanya'yla konuşun ve çözün. Almanya'dan gelecek turistler evet önemlidir ama bizim birleşemeyen ailelerimiz, babasız ya da annesiz büyümek zorunda kalan çocuklarımız da o kadar hatta ondan daha da önemlidir. Sorun siyasiyse cezalandırılacak kişiler, yuvalarını yeni kurmuş yurttaşlarımız asla olmamalıdır.

Değerli arkadaşlarım, iki farklı mağduriyet daha var, onlara da hızla değineyim. Birincisi fahiş uçak biletleri fiyatlarının mutlak surette kontrol altına alınmasında Hükûmet, Meclis devreye girmelidir.

İkincisi de değerli arkadaşlarım, sağlık hizmetleri konusunda, yurt dışında yaşayan Türklerin Türkiye'de sadece acil servislerde, sadece acil durumlarda bakılması kabul edilemez.

Son söz olarak, değerli arkadaşlarım, ister Avrupa'daki Türkler diyelim ister yurt dışındaki vatandaşlarımız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Son cümlemi bitiriyorum Sayın Başkanım, selamlama yapacağım.

BAŞKAN - Hiç kimseye vermedim, uzatmayın.

UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) - Selamlama yapacağım sadece.

İster Avrupa'daki Türkler diyelim ister yurt dışındaki vatandaşlarımız ister gurbetçi diyelim, bu insanlar bizim ailelerimiz, akrabalarımız, köylülerimiz, komşularımız, on yıllardır gurbette en zor koşullar altında alın teri döküyorlar, kazandıklarını harcamadan biriktirip ülkemize gönderiyorlar. Onlara vefamızı, minnetimizi göstermenin sırası geldi de geçiyor. Onların derdini kendi derdimiz bilerek bu Mecliste çalışmalı, kararları, kanunları çıkarmalıyız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)