| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, derin bir ekonomik krizin içindeydik, coronavirüs kriziyle birlikte ekonomik kriz daha da derinleşti. Milyonlarca vatandaşımız işsiz, aşsız kaldı.
Coronavirüs krizi başlar başlamaz Mecliste dedik ki: "Gelin, bütün vatandaşlarımızı güvence altına alacak bir ekonomik programı çalışalım ve Meclis, bütün vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını güvence altına alacak yasal değişiklikler yapsın." "Hayır." dediler. Neden? Çünkü "Recep Tayyip Erdoğan bilir, bir de onun damadı bilir." dediler.
Peki, arkadaşlar, bu coronavirüs sırasında tedbir olarak ne çıktı? Bir kolonya gördü bazı vatandaşlarımız, bir de ne dedi Tayyip Bey? "Bizde para bitti, size IBAN numarası gönderiyorum, bana para gönderin." dedi.
Bakın, dünya ülkeleri, demokratik ülkeler vatandaşlarının işini, aşını güvence altına almışken, onların hesabına para yatırırken biz IBAN numarası verdik, vatandaştan para istedik.
Değerli arkadaşlar, bakın, vatandaşlarımız böyle bir güvencesizlikle karşı karşıya bırakıldı. Şimdi, geldik, bakın, Meclis açıldı. Ne diyor Recep Tayyip Erdoğan? Bir ferman göndermiş, diyor ki: "Kamu bankalarına para aktaracağız." Niye? Efendim, kamu bankaları kredi veriyorlar. Versinler, güzel, biz de versinler diyoruz ama önce vatandaşımızı gelirle buluşturmamız lazım.
Bakın, kamu bankalarına para aktarılıyor, Merkez Bankası parayı basıyor, kamu bankalarına aktarıyor. Kamu bankaları, çoğunlukla denetimden uzak bir şekilde, atadığınız güreşçiler, RTÜK başkanları aracılığıyla gelen talimatlarla yandaşlara krediler veriyor. Her türlü şeffaflıktan ve denetimden uzak bir şekilde bunu yapıyor.
Biz diyoruz ki: "Elbette, kaynak aktarılmalı ama bu gelir olarak aktarılmalı, borç olarak değil ve yandaşlara aktarılmamalı. Bir denetimle aktarılmalı." Peki, arkadaşlar, ben buradan soruyorum. Niye kamu bankalarında para bitti, neden bitti? Çünkü yandaşlara milyarlarca dolar aktardınız. Demirören -Doğan Holding- Hürriyet gazetesini, Kanal D'yi alsın diye milyar dolar aktardınız, hortumladınız kamu bankalarını. 5 yandaş müteahhide milyarlarca doları kamu bankalarından hortumlattınız arkadaşlar. O yüzden para bitti. Bu coronavirüs günlerinde de milyarlarca lira kamu bankalarından hortumlandı arkadaşlar. Şimdi, ne diyor? "Para bitti." diyor. Tabii biter. Bu yandaş düzenine, bu soygun düzenine, bu sıcağa kar mı dayanır? Dayanmaz arkadaşlar. Şimdi ne diyor: "22 milyar lira daha aktaracağız." 22 milyar lira çok da büyük bir para değil arkadaşlar ama Türkiye'deki yoklukta büyük para.
Bakın, Japonya'dan örnek vereyim: Japonya bütün vatandaşlarını güvence altına almak için 300 milyar dolarlık ek bütçeyi bütün siyasi partilerin mutabakatıyla çıkardı arkadaşlar, biliyor musunuz? Meclisten çıkardı. Niye? Orası demokratik bir ülke. Bütün siyasi partiler, demokratik bir şekilde ek bütçe çıkardılar, 300 milyar dolarlık ek bütçe ve bütün vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını güvence altına aldılar. 22 milyar lira 3 milyar dolar yapar arkadaşlar, 3 milyar dolar ama yoklukta o da büyük paradır. Kamu kaynakları, yetimin hakkı bu anlamda kamu bankalarına aktarılmakta, oradan da yolsuzluk çarkına aktarılmaktadır.
Bakın, sizi uyarıyorum buradan: 2018 yılında da kamu kaynaklarını yandaşlara aktardınız. "Kredi Garanti Fonu" adı altında 100 milyarlarca lira yandaşlara aktarıldı. Sonra ne oldu? Döviz kuru 7 liraya çıktı, faizler yükseldi, enflasyon yükseldi, büyük bir faiz-döviz-enflasyon sarmalına girdik.
Şimdi de Merkez Bankasından yıl başından bugüne kadar 180 milyar lira para basıldı arkadaşlar, 180 milyar lira. Nereye gitti bu para? Vatandaş gördü mü? Hayır. Yandaşlara gitti kamu bankaları üzerinden 180 milyar lira. Peki, bu parayı basıyorsunuz, zannediyor musunuz ki bu parayı bastığınızda hiçbir sonucu olmayacak? Hani siz bünyeye istediğiniz kadar kortizonu verin, bunun sonucu ne olur, biliyor musunuz? Piyasaya 180 milyar lira karşılıksız para veriyorsun, bunun karşılığında herhangi bir döviz kaynağın yok, uluslararası itibarın yok, CDS primin 500'e çıkmış, dışarıdan borç bulamıyorsun. Sonra ne olur arkadaşlar? Geçici bir rahatlama olabilir. Pandemide ikinci dalga şimdilik yok. Dünyada bol para var diye geçici bir rahatlama olabilir ama bunun sonucunda yan etkileri olur. 180 milyarlık parasal genişlemeyi 200 milyara, 300 milyara çıkarabilirsin; para elinizde, Merkez Bankası elinizde ama arkadaşlar, bunun sonucunda, emin olun, yeniden enflasyon patlar, yeniden faizler yükselir ve yeniden dolar yükselir.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Uçacağız, uçacağız!
GARO PAYLAN (Devamla) - Peki, bunun bedelini kim öder? Yandaşlar mı öder saray mı öder? Değil, vatandaşımız öder. Her ekonomik krizin, sizin yarattığınız ekonomik krizin bedelini vatandaşlarımız ödemiştir. Sizleri bu yoldan vazgeçmeye çağırıyorum arkadaşlar. (HDP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
GARO PAYLAN (Devamla) - Niye özel sektör bankaları kredi vermiyor arkadaşlar? Bakın, onları sopayla kredi vermeye çağırıyorsunuz. Niye vermiyor? Çünkü piyasaya güvenmiyor, sizlere güvenmiyor, yandaşlara kredi aktarmıyor, ekonomik düzene güvenmiyor. Ama siz onlara zorla kredi verdirmeye çalışıyorsunuz, "Vermezsen de Hazineye borç ver." diyorsunuz. Ya, arkadaşlar, ayakkabıcı bir insan, esnafa güveniyorsa niye borçla ayakkabısını satmasın? Satar değil mi piyasaya güveniyorsa, esnafa güveniyorsa ama güvenmiyorsa satmaz. Banka da böyledir, eğer ki piyasaya güveniyorsa satar ama özel sektör bankaları kredi vermiyor. Kamu bankalarına da para basarak yandaşlara kredi verdiriyorsunuz.
Arkadaşlar, bunun sonu büyük krizdir. 90'lı yıllarda da bu işi yaptınız. 90'lı yıllarda kamu bankaları yandaşlara kredi aktardı, sonu 2001 büyük ekonomik buhranı oldu. Şimdi de böyle bir yanlış yoldasınız, bu yoldan behemehâl dönün, bunun bedelini vatandaşlarımıza ödetmeyin.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)