| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Önce, hemen az önce Grup Başkan Vekilimizin bahsettiği hadiseyle başlamak istiyorum. Bugün devam eden HDP'nin yürüyüşünde kolluk güçlerinin milletvekillerimize yönelik bir müdahalesi olmuş. En hafif tabiriyle "çirkin" çünkü kalkanlarla vesaire vekillerimizi biraz hırpalamışlar. Şimdi, burada, ilginç olan, polisin yaptığı bu tutum değil, biz şaşırmadık yani bu, maalesef yoğunlukla yapılıyor ama ilginç olan, bu yasama organı, biz milletvekilleriyiz, iktidardan bu konu hakkında herhangi bir ses çıkmadı; işin doğrusu, muhalefetten de ana muhalefetten de bir şey söylenmedi bu konuda. Arkadaşlar, o insanların şahıs olarak kim olduklarının ötesinde, burada 23 milletvekilinden bahsediyoruz, ortalama bir hesapla en azından 2 milyon insanın oyunu almış insan bunlar, oy temsil ediyorlar ve bir şekilde itilip kakılmalarına yasama kurumu -Divan başta olmak üzere- eğer bir şey demiyorsa gerçekten işimiz kötü. Yarın öbür gün iktidar değişirse -biz HDP olarak sizi temin ediyoruz- herhangi bir siyasi partinin üyesine demokratik, meşru bir eylem yaparken polis müdahalesi olursa -İYİ PARTİ'den, MHP'den tutun buraya kadar- biz HDP olarak bunun karşısında tavrımızı göstereceğiz.
Ben, bugün burada bulunan bütün arkadaşlara milletvekili gözüyle bakıyorum, o şekilde sesleniyorum. Uzun bir dönemdir bir sıkıntı yaşıyoruz, Mecliste beş yıldır benim bir gözlemim bu. Şuraya baktığım zaman, yoğunlukla -lütfen hemen tepki göstermeyin, bir argüman kurmaya çalışıyorum- şu sıraya baktığınız zaman, şuraya kadar sürekli "FETÖ'cü..."
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ne diyor bu ya!
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Olmaz.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Müsaade edin. Bir saniye...
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Ayıp ediyorsun!
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Hayır, müsaade edin...
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Parmakla gösteriyorsun ama.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Ya, bir müsaade edin ya. Bir dakika ya...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Siz devam edin.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - CHP'ye baktığınız zaman, size bol, yerine göre "FETÖ'cü" "Ergenekoncu" "PKK'li" falan; bize bakıldığı zaman "PKK"; buraya bakıldığı zaman, kimi zaman "Ergenekon"; İYİ PARTİ, işte "FETÖ" falan... Ben söylemiyorum bunları. Şu Mecliste o kadar laf yarıştırıldı ki birbiriyle, herkes herkesi bir şekilde yaftalıyor. Sonuç ne? Memleketin gerçek meseleleri hakkında hiç kimse bir söz üretemiyor. "Kürt meselesi konuşalım." diyoruz, "Hayır, terörizm..." "Ya, şu meseleyi konuşalım." "Yok, FETÖ'cüsünüz." Siz bir şey diyorsunuz, "Hayır, Ergenekoncusunuz." Ben, bugün buradaki bütün milletvekillerine, seçilmiş, halkı temsil eden şahıslar olarak sesleniyorum; bu şekilde de alın lütfen.
Kıymetli arkadaşlar, zamanım çok yok, çok uzatmadan bir konuya değineceğim: Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı "İslami iktisat dışında bizim bir kurtuluşumuz yok." dedi, böyle bir ifadede bulundu. İlginçti aslında, çok uzun zamandır biz böyle bir tartışma duymamıştık. En son Erbakan Hocaydı İslami iktisat üzerinden konuşan fakat 28 Şubatta başına ne geldiğini biliyoruz zaten o düşünceleri yüzünden. Ben şöyle okudum bu İslami iktisat tartışmalarını: Biliyorsunuz, 2002 yılından beri iktidardasınız, Türkiye'nin uluslararası sermayeyle, uluslararası kapitalist sistemle bütün bağlarını siz kurdunuz; özelleştirmeler, gümrük birliği, Türkiye'nin küresel sermaye içerisine yerleştirilmesi yoğunlukla AKP dönemindeki yapısal reformlarla gerçekleştirildi. Benim anladığım, yirmi yıl sonra gelip "Bizim, İslami iktisat dışında başka bir çıkış yolumuz yok." diyerek aslında yirmi yıldır bütün bu Avrupa Birliğiyle, gümrük birliğiyle, bütün bu küresel süreçlerle yürüttüğünüz çalışmaların iflasını ilan ediyorsunuz. Peki, ne yapıyorsunuz? Yani şimdi, mesela, gümrük birliğinden Türkiye vazgeçiyor mu? Yani bu popülist söylemin somut getirisi ne? Mesela, ben soruyorum: Türkiye Almanya'yla kapalı kapılar ardında, gümrük birliği konusundan, genişletilmesi konusundaki durumdan vaz mı geçti? Nedir? Bizim görebildiğimiz; bakın, Türkiye Schengen'den falan vazgeçmiş değil ama orada çok ciddi tıkanmış durumda. Fakat Cumhurbaşkanının İslami iktisattan bahsettiği gün -çok önemli bir konu; hepinizin dikkatini çekiyorum ve iktidar grup sözcülerinden de lütfen cevap bekliyorum- Heyet Tahrir el-Şam İdlib'de Türk lirasını resmî para olarak kullanmaya başladı. Bilmiyorum kaçınızın bundan bilgisi var. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin talebiyle, Türkiye'de Bakanlar Kurulunun da onayıyla Heyet Tahrir el-Şam resmî olarak terör örgütü listesine eklendi Türkiye'de.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Özsoy.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Toparlıyorum.
10 Haziran günü İdlib'de Türk lirası resmî para olarak kullanılmaya başlandı, maaşları artık bunlarla verecekler. Şimdi, Türkiye, bu parayı ya hibe etti veyahut da bir şeyin karşılığında verdi. Kayıtlarda kuyutlarda var mı yok mu, bilmiyoruz. Bakın, bu, basit bir şey değildir; çok büyük, çok tehlikeli bir şeydir bir noktada. Belki bazılarının ekonomik ilhak duyguları kabarabilir. CHP, İYİ PARTİ; Türkiye'nin oraya bu müdahalesine siz de "Evet." dediniz o müzakere buradan geçirildiği zaman; bunun için verdiniz mi, bilmiyorum, bence vermediniz bunun için. Fakat şu an, Türkiye parası -tırnak içinde- Türkiye'nin resmî olarak terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgütün resmî parası. Türk lirasının resmî olarak kullanıldığı tek yer İdlib şu an. Bu konuda, biz, hem Grup Başkan Vekillerinden hem de daha önce Türkiye'nin Suriye'ye bu müdahalesine yönelik tezkereye "Evet." diyenlerden, lütfen, bir açıklama bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Çünkü bu konu çok büyüyecek. Bu cevapları almadan, en azından, bu meseleyi uluslararası platformlara götürmeyi düşünüyoruz. Önce cevaplarımızı alalım, ondan sonra bakacağız. Yani terör örgütü olarak ilan edip paranızı balya balya göndereceksiniz, onların bütün maaşlarını o parayla vereceksiniz, sonra da gelip herkesi terörizmle itham edeceksiniz; biz bunu kabul etmiyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)