GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Elektronik haberleşme hizmeti aboneliklerinin elektronik ortamda yapılabilmesi için düzenleme yapılıyor. Maddenin düzenleme gerekçesi, ülkemizin dijital dönüşüm stratejilerine uyum sağlaması ve Covid-19 tedbirlerine uygun olarak aboneliklerin uzaktan akdedilmesi veya feshedilmesi. İnsan buna bakınca benimsiyor, diyorsunuz ki: "Kolaylık sağlanıyor." Ama bugün basında bir haber çıktı: 2023 yılında 7 milyon genç sandığa gidip ilk defa oy kullanacak ve buna "Z kuşağı" deniyor. Ve gençler artık sosyal medyadan haber almaya bakıyor; internetten kısa mesajlarla takip edebiliyorlar bütün her şeyi. Ve baktığımızda, Türkiye'deki yandaş medyanın tek taraflı, her tarafı suçlayan bir tarzdaki haberlerine bakınca, gençler sosyal medyadan hem tepkileri hem de güncel durumu takip etmeye çalışıyor ve bu bilgilere bakanlar yeni bir şey keşfetmiş gibi "Gençlerle ilgili ne yapabiliriz?" diyor. Siyasi partiler de var ve Adalet ve Kalkınma Partisi, medyadan öğrendiğimize göre, böyle bir çalışma yürütüyor. Peki, bu gençler sizce hiçbir şeyin farkında değil mi? Aslında anketler de gösteriyor ki gençler birçok şeyin farkında. Ve gençler şunu da çok iyi biliyor: Sosyal medya üzerinde daha bir hafta önce 7 bin küsur trol engellendi ve bunların hesapları silindi. Türkiye dünyada enteresan bir şeyle karşı karşıya kaldı; 7 bin küsur trol kümelenmiş; istediği zaman linç kampanyası geliştirebiliyor, istediği zaman hedefe dönüştürebiliyor; propaganda yapan bir grup. Bununla ilgili bir düzenleme yapıldı ve tepki ne? Gerekirse Twitter'ı kapatabiliriz veya bunların tekrar sosyal ortama dönmesi için çaba harcanıyor.

Bir taraftan da bakıyoruz, Türkiye'de dijitalleşme adına bir kolaylık getiriliyor ama dijital ortamda birçok haber yapan internet sitesi, kurum, organ yayınları engelleniyor. Yani, siz sermayeyle ilgili, kolaylaştırmayla ilgili birçok şeyi düzenlerken özgürlükle ilgili, insanların haberleşmesiyle ilgili dijital ortamı, hele hele bu çağda önünü açmanız gerekirken engel olmaya çalışıyorsunuz. Çünkü onu zapt edemiyorsunuz. Kısa mesajla aslında insanlar, milyonlara mesaj veriyorlar.

Bir diğer konu, madem bu kadar gençler önemli, önümüzdeki hafta sınav var, üniversite sınavı var. En başta açıkladığınız pandemi sürecinde dediniz ki: "Biz bunu 24-25 Temmuza erteliyoruz." Ne güzel, pandemi sürecinde insanlar evine kapanmış, öğrenciler için herkesin desteklediği bir şeydi. Ne oldu birden? Az önce konuşmamda da belirttim, her şeyi hazirana ertelemiştiniz. Bir taraftan da sizi sıkıştırıyorlar sermaye sahipleri, iflas ediyoruz, perişanız. Siz gerçek iflas etmiş, perişan olanlara zaten dönmüyorsunuz, yurttaşa dönmüyorsunuz. Neydi? Turizmciler diyor ki: "Biz perişanız, yurt dışından da gelenler yok, uçak seferleri yok, ne yapalım? İç turizmi patlatalım." Peki, ne yapalım? Tamam, haziranda her şeyi çevirelim "yeni normalleşme" diyelim. Ama gençler sınava girecek temmuzda, gelemeyecekler; tamam basittir, sınavı alalım erkene. Şimdi, sınavı getirdiniz erkene. Bu süreçte gençler, bir planlama yaptılar, aileler bir planlama yaptılar her şeyi altüst ettiniz. Sonra da gençlere yönelik diyorsunuz ki oy isteyeceğiz, bir çaba harcayacağız.

Arkadaşlar bir yıl boyunca insanlar bir çaba harcadılar. Gençler, gerçekten gelecekleriyle ilgili her gün değişen eğitim sistemine rağmen bir çaba harcarken 2 milyon genci hatta 2,5 milyon genci ve ailelerini kötü bir sürece mahkûm ettiniz. Buradan da bunu kınamış olalım.

Bir diğer talep, kulaklarınızı tıkadığınız gençler öyle bir hâle geldi ki, gençler kendileriyle ilgili, gelecekleriyle ilgili kurgularda söz almak istiyorlar. Sözde Parlamentoda oy kullanmak için, temsiliyet için gençlere ortam yaratıyorsunuz ama hangi koşullarda? Gençler bir basın açıklaması yaptığında, bir haberle ilgili tepki gösterdiklerinde, üniversitelerde yemekleriyle ilgili, burslarla ilgili, harçlarla ilgili, YÖK'le ilgili bir şey yaptıklarında tek yapılan şey kolluk güçlerinin baskısıyla karşılaşmak, engellerle karşılaşmak. Öyle bir hâle geldi ki üniversitelerin içine kolluk güçleri yerleştirmeye çalıştınız. Gençlerle ilgili bir normalleşme düşünüyorsanız, dijital yaşamla ilgili bir normalleşme düşünüyorsanız demokratik zeminin önünü açmanız lazım, demokratikleşmenin önünü açmanız lazım, özgürlüklerin önünü açmanız lazım. Bu konuda yapılacak her çabaya desteğimiz vardır ama sermayeye yönelik dijitalleşmeyi öne alan süreçlerin hepsinin de karşısındayız.

Saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)