GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

MHP GRUBU ADINA MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ve Manisa Milletvekili Uğur Aydemir ile 63 milletvekilinin Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin ikinci bölümüyle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tabii, ben, öncelikle, bu kanun teklifinde gelen önemli değişikliklerle ilgili olarak böyle bir ihtiyaca binaen bu teklifi getiren birinci imza sahibi Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir'e teşekkür ediyorum. Tabii ki bu teklif içerisinde bizim eksik gördüğümüz, daha ilaveler de olsaydı dediğimiz bir takım uygulamalar söz konusu. Bunlar, parti grup temsilcilerimiz tarafından dile getirildi. Ben de dilimin döndüğü kadarıyla bu konularla ilgili değerlendirmelerde, önerilerde bulunmaya çalışacağım.

Ağırlıklı olarak bu teklifte uzaktan iletişim araçları kullanılması suretiyle sözleşme yapılabilme imkânları getirildi. Bunun önemli bir kısmı birinci bölümle ilgili maddelerde yer alıyordu. İkinci bölümde de yine finansal kiralama, factoring, finansman şirketleri, yine Sermaye Piyasası Kurulu, yatırım kuruluşları ve portföy yönetim şirketlerinin yaptıkları hizmetler ve müşterileriyle yapacakları anlaşmalar konusunda da uzaktan, mesafeli haberleşme araçlarıyla sözleşmelerin yapılabileceği getiriliyor. Tabii ki bunları -bir bütün olarak baktığımızda- dijitalleşmenin bir gereği olarak da göreceğiz ama bu konuyla ilgili bazı uyarıları da yapmakta fayda var. Siber saldırı, dijitalleşmenin getireceği küresel sorunlar bu coronavirüs gündemi öncesinde de en çok konuştuğumuz, tartıştığımız konulardı, özellikle uluslararası toplantılarda konuşulan önemli konulardandı. Biz, burada, dijitalleşmeyi biraz daha hızlandıran bu son pandemi dönemiyle birlikte dijitalleşmeyle alakalı gerekli tedbirleri de almamız gerektiğini, bununla ilgili riskleri bertaraf edecek sistemleri de geliştirmemiz gerektiğini hatırlatmamız lazım diye düşünüyoruz.

Yine, bu, elektronik haberleşmelerle yapılacak sözleşmeler konusunda, bir de elektronik haberleşme konusundaki abonelik... Burada, aslında "elektronik ortamda sözleşmenin yapılması" ifadesi, elektronik haberleşme hizmetleriyle ilgili yani işte, telefon abonelikleri, internet abonelikleri, bunların oluşturulması, telefon aboneliklerinin, numaralarının taşınması gibi konularda yani burada, biraz, böyle kavramsal olarak bir sıkıntı sanki var gibi. Maddenin gerekçesine bakarsak evet -diğerlerinde olduğu gibi- uzaktan yapılabilir ama kanun maddesine baktığımızda, burada bir sıkıntı var gibi görünüyor. Yani o kadar hizmetin altyapısını oluşturan bu yapı içerisinde uzaktan haberleşme araçlarıyla anlaşmanın yapılabilmesi bunun için de gerekli. Umarım burada -kavram birliği yok ama- kastedilen, aynı diğerlerinde olduğu gibi, uzaktan sözleşmenin yapılabilmesidir.

Değerli milletvekilleri, tabii önemli bir düzenleme de teklifin 18, 19, 20, 21, 24 ve 25'inci maddelerinde getirilen 375 ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de yapılan değişikliklerle alakalıydı. Bu, üst kademe yöneticilerin görevden alınmaları, görevlerinin bitmesi durumundaki atanacakları görevlerle alakalı. Bu, tabii, bir ihtiyaca binaen getirilen düzenleme. Buna bir şey demiyoruz, destekledik ama aynı şekilde KİT'lerle ilgili yıllardır devam eden bir mağduriyet söz konusu. Ben müsaadelerinizle bu mağduriyeti buradan dile getirmek istiyorum hem eski bir KİT Genel Müdürü hem de bugün KİT Komisyonu üyesi olarak yakından bildiğim bir mağduriyet. Yani KİT'lerde üst düzey görev yapmış genel müdür, genel müdür yardımcısı, bölge müdürü, daire başkanları görevlerden alındıklarında orada müşavirlik kadrosuna atandı ama bunlar bizim 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'deki (II) sayılı cetvel olarak ifade ettiğimiz o cetvelde maalesef sayılmamaları dolayısıyla "KİT'lerdeki müşavirlikler hariç" biçimindeki parantez içi bir hükümden dolayı ciddi bir şekilde mağduriyete uğradılar. KİT'ler çok önemli, Türkiye ekonomisi açısından baktığında, gayrisafi yurt içi hasılaya katkıları düşünüldüğünde çok ciddi katkıları olan birimler ki bu yöneticilerin de bu anlamda ciddi katkıları var. Bugün, bunlar, örneğin bir bakanlıktaki müşavirin yüzde 65'i civarında ücret alabiliyorlar. Özlük hakları yönünden bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi gerektiğini ben buradan ifade etmek istiyorum.

Yine, bu düzenlemeler içerisinde KİT'lerle ilgili önemli bir düzenleme iç denetçilerin özlük hakları, atanmasıyla ilgili bir düzenleme var. Aslında, tabii, burada 5018 sayılı Yasa'dan konuya bakmak lazım. Bu, çok gecikmiş olan bir düzenleme. Onun için teşekkür ediyoruz. KİT'lerin bir kısmı görevlendirmelerle iç denetçi çalıştırıyordu, bir kısmı düzenlemeleri bekliyorlardı. O düzenlemeler en azından sağlanmış olacak. Onun için teşekkür ediyorum ama burada da bir iki hususun altını çizmekte fayda var. 5018 sayılı Yasa 2003 yılında malumlarınız kabul edildi ve 2004 yılında uygulamaya geçti. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun aslında temeline baktığımızda Türk denetim sistemini önemli ölçüde değiştirdi. Bunun bir reform olduğunu hep ifade ettik, ifade etmeye devam ediyoruz, burada hemfikirim ancak denetim sistemi yapısıyla ilgili yaptığı değişiklikteki itiraz hakkımı hep başından beri saklı tuttum. Çünkü Türkiye, Kara Avrupası hukuk sistemini uygulayan bir ülke, denetim yapısı da vakti zamanında bu yapıya uygun olarak tasarlanmıştı. 5018'le gelen yapıya baktığımızda Anglosakson hukuk sistemi yani kamu hukuku olmayan bir yapının denetim sistemini bize getiriyordu. Bunun özet hâli, somut şekli neydi? "Paraya dayalı dış denetim, yöneticiye bağlı iç denetim." şeklinde ifade edebileceğimiz bir yapı. Tabii ki şu an itibarıyla tamamen bu yapıya bir dönüş söz konusu olmadı, Sayıştayın buradaki rolünü çok iyi anlamak lazım denetim anlamında ama iç denetim önemliydi. İç denetim bazen karıştırılıyor yani işlevleri, fonksiyonları. Şunu hemen ifade edelim ki bizim KİT'ler için genel yatırım ve finansman programı olarak her yıl -bu şimdi Cumhurbaşkanı kararı olarak çıkarılmakta- bu programda iç kontrol sistemleriyle ilgili KİT'lere öneriler, tavsiyeler getiriliyor. "İç denetim" dediğimiz olay bu iç kontrol sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu parça hep eksik kalmıştı. Bu düzenlemeyle birlikte, iç denetçilerin yasal statüye yani 5018'deki yapıya kavuşmasıyla birlikte bu sorun ortadan kalkmış olacak.

Hemen bir iki cümleyle sözlerimi tamamlayacağım.

Bu yapı içerisinde bir de İç Denetim Koordinasyon Kurulu var. Bu, Maliye Bakanlığı içerisinde kurulmuş olan bir yapı, önemli bir yapı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, toparlayalım.

MEVLÜT KARAKAYA (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Ancak 5018 sayılı Yasa oluşurken Türkiye'deki yönetim sistemi farklıydı. Bugün mevcut yönetim sistemiyle bağlantılı olarak bunun tekrar dikkate alınarak buradaki yapının değiştirilmesi uygun olacak ve bu, Türkiye'de KİT'ler dâhil, diğer kamu idarelerindeki iç denetimin layık olduğu biçimde, verimli, etkili bir biçimde yapılmasını sağlayacak. Bunun temel amacı da kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır.

Çok teşekkür ediyorum.

Ben bu düzenlemelerin kamu idareleri açısından hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Diyarbakır Milletvekili Sayın Garo Paylan. (HDP sıralarından alkışlar)