| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 18.06.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN ERGUN (Muğla) - Efendim, CHP Grubunun orman yangınlarıyla ilgili vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan evvel Silopi'de PKK tarafından şehit edilen işçilerimizi rahmetle anıyor, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.
Sayın milletvekilleri, bildiğiniz gibi Ege Bölgesi, ülkemizin orman varlığı ve tabiat güzellikleri bakımından en zengin yörelerinden biridir. Fakat paha biçilmez doğal güzelliklere sahip olan bu bölgemiz, her yıl çok sayıda orman yangınıyla gündeme gelmektedir. Son günlerde, yine bu bölgemizde orman yangınlarıyla ilgili, maalesef, üzücü haberler alıyoruz. İlim adamlarına göre Türkiye'deki orman yangınlarının en az yüzde 80'i insan kaynaklıdır. Bu yangınların önemli bir kısmının ise orman arazilerinin orman vasfını kaybedip ranta açılması için kasten çıkarılan yangınlar olduğu herkesin bildiği bir sırdır. Yani ormanların büyük bir kısmı, rant yaratmak için yapılan ve telafisi mümkün olmayan çevre katliamları neticesinde yok olmaktadır.
Söz konusu orman katliamlarından en büyük payı ise maalesef seçim bölgem olan Muğla almaktadır. Türkiye'nin cenneti niteliğindeki Muğla ilimizde, bu sene olduğu gibi, istisnasız her sene orman yangını çıkmaktadır. Ama şunun bilinmesini isterim ki son yıllarda Muğla'da karşılaştığımız yangınların büyük kısmı doğal yangınlar değildir, bilakis kasten çıkarılan yangınlardır. Son yıllarda Muğla'da çıkan yangınların çok büyük bir bölümü "akıllı yangınlar"dır, bununla ne demek istiyorum? Bir ormanın ne kadar yanması gerekiyor ise o kadar yakan yangınlardır.
Şimdi size bu konuda bizzat şahit olduğum ibret verici bir olaydan bahsetmek istiyorum. 2007 senesinde Pina Yarımadası'nda çıkan yangını bizzat gördüm ve yetkilileri bilgilendirdim. O dönem, Başbakanlıktan Orman Bölge Müdürlüğüne kadar bütün yetkililer "Burası ağaçlandırılacak çünkü burada koruma altında olan Halep çamları var." demişler idi. O yangında ne kadar alan yanması gerekiyor ise o kadar yanmış idi; yanması gereken miktar 4 otelin sığacağı alan kadardı ve o kadar yanmış idi. Zira, otellerin sığacağı alan kadar yer yandıktan sonra yangın söndürülmüş idi ve sonraki yıllarda söz konusu oteller bu şekilde ortaya çıkmış idi. Bu, o bölgenin asli, yanmadan önceki hâli ve şu andaki hâli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
METİN ERGUN (Devamla) - Bu kadar alan yandı ve bu kadar alana oteller sığdı.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Kimin o oteller Başkan, onu da anlat.
METİN ERGUN (Devamla) - Söylerim.
Özellikle, bu sene yaşanan bir sıkıntı daha var. Basında yer alan iddialara göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Hava Kurumu arasında yaşanmış olan bir ihtilaftan, yangın söndürme uçakları ve helikopterlerle ilgili bir ihtilaftan söz edilmektedir. İnşallah, basında yer alan şeyler doğru değildir çünkü ormanlarımızı korumak hepimiz için millî bir vazifedir diye düşünüyorum.
Önergeye destek olduğumuzu, kabul ettiğimizi belirtiyor; hepinize saygılarımı sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)