| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 24.06.2020 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yine, bir torba yasa karşımızda ve aslında AKP'nin yazboz tahtasına dönen hukuk sistemini yeniden tartışmaya açmış durumdayız. Tabii, ben bu madde üzerindeki konuşmamda hukuka yaptığınız kötülükleri ve artık bu ülkede hukuk olmadığını anlatmayacağım, zaten bu herkesin malumu, ortada bir yargı da yok, ortada bir hukuk sistemi de yok. Aslında, hukukun araçsallaştırılıp AKP'nin sopasına döndüğü, muhalif olanları terbiye etme aracına döndüğü bir süreçle karşı karşıyayız. Onun yerine, ben size aslında bir kadın kampanyasını anlatacağım.
Evet, HDP Kadın Meclisi olarak "Kadın Mücadelesi Her Yerde" diye bir kampanya başlattık. Kürtçesi "..."(x) diye. Bu şiarımızla, aslında bu kampanyamızla sokakta, evde, fabrikada, tarlada, kısacası yaşamın her alanında kadınlara yönelik saldırılara karşı bir mücadele hattını açığa çıkarmak ve kadınlarla bir araya gelip örgütlenerek kurduğunuz bu eril devlet sistemini değiştirmek için de çalışıyoruz, çabalıyoruz.
Evet, sizler, AKP iktidarı, on sekiz yıldır kadınların bütün haklarını sistematik olarak yok etmek için çalışıyorsunuz. Evet, bir makbul kadın yaratmaya çalışıyorsunuz; çocuk büyüten, kocasının eşi olan, evde oturan ve toplumsal cinsiyet rollerine hapsolmuş bir kadınlık kimliği yaratmak istiyorsunuz. Bu kimliğin dışında kalan bütün kadınları da ötekileştiriyor, hedef hâline getiriyor ve sürekli onları nefret söylemlerinin hedefi hâline de getiriyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz? Çok açık ve net: Sabah akşam yandaş kanallarınıza, havuz medyaya profesör, yazar, gazeteci adı altında insanları çıkarıyorsunuz ve bu insanlar, kadınların nasıl iffetli olması gerektiğini, kadınların ne kadar çocuk doğurması gerektiğini, kadınların nasıl hareket etmesi gerektiğini sabah akşam bizlere anlatıp duruyorlar.
Başka ne yapıyorlar? Bunlar çocuk istismarcılarının aklanması için bir algı yaratıyorlar, bir basın operasyonu yapıyorlar. Evet, biz şunu çok iyi biliyoruz ki AKP'nin 15 yaşından küçük olan çocuklara tecavüz edenleri tecavüz edilenlerle evlendirmeye dönük bir taslağı var, tasarısı var...
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Yok öyle bir şey!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - ...ve bunun için toplumsal ortamı hazırlamak için de şimdi algılar yaratıyorlar. Adının önünde koca koca "profesör" yazanları sabah akşam televizyona çıkarıp evliliği kurtarma, evliliğin geleceğini kurtarma adı altında aslında tecavüzü resmîleştirmenin, yasallaştırmanın yolunu da açmış oluyorlar.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - İftira atıyorsun, iftira atıyorsun!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bağırma! Dinle istersen.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ama yalan konuşuyorsun.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Şimdi, şunu çok iyi biliyoruz: Uzun süre "Hayat Evet Sığar." diye söylediniz, hayat eve gerçekten sığdı mı? Evet, sizler için hayat eve sığmış olabilir ama bu ülkede yaşayan kadınlar için hayat eve sığmadı. Her ay ortalama 25-30 kadın evlerinde en yakınları tarafından katledildiler. Bunlar kimlerdi, katledenler? Eşleri, oğulları, babaları ya da erkek arkadaşlarıydı. Siz buna yönelik bir tedbir aldınız mı? Hayır. Siz ne yaptınız? Kadın merkezlerini kapattınız, eş başkanlığı terörize ettiniz, hedef hâline getirdiniz ve en önemlisi, kadın derneklerinin sabahın beşinde kapısını kırarak talan ettiniz, o derneğin yöneticilerini, başkanlarını gözaltına alıp tutukladınız. Neden? Çünkü orada mücadele eden kadınlar, sizin erkek sisteminize karşı mücadele ediyorlardı, kadına şiddete karşı mücadele ediyorlardı ama siz onları mücadele alanlarından alıp çocuklarıyla cezaevine gönderdiniz ve bunu da bir marifetmiş gibi savunuyorsunuz.
Şimdi, İçişleri Bakanlığınız sabah akşam övünüyor "Şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz." diye. Peki, soruyoruz: 5 Ocaktan beri kayıp, olan yüz yetmiş iki gündür Dersim gibi küçücük bir ilde bulunmayan Gülistan Doku'yu bulmak için İçişleri Bakanlığı ne yaptı? İçişleri Bakanlığı, Gülistan Doku'nun erkek arkadaşı olan Zaynal Abarakov'u aklamak için niye çalışıyor? Zaynal Abarakov'un Rusça olan yazışmaları niçin tercüme edilmedi; niçin ifadesine gidilip evinde başvuruldu; niçin polis olan üvey babası soruşturma sürecinde görevden alınmadı, görevden el çektirilmedi?
Evet, bu soruların yanıtı ne yazık ki sizde yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Çünkü sizler, sabah akşam, bu ülkede özgürlük isteyen kadınları hedef hâline getiriyorsunuz. Bakın, bütün kadın mücadelesinin öncüleri; Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Çağlar Demirel neredeler? Sizin politikalarınız nedeniyle, araçsallaştırdığınız yargı nedeniyle cezaevindeler. Sayın Leyla Güven'in milletvekilliğini düşürdünüz, CHP'nin İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu'na sırf İstanbul'u size kaybettirdi diye yedi yıl önce attığı "tweet"ler nedeniyle soruşturma açtınız ve öyle bir hezimet yaşamışsınız ki o yenilginin yıl dönümünde de onun cezasını onayladınız. Gerçekten anlamak mümkün değil.
Biz, her koşulda sizin bu cinsiyetçi politikalarınızla, kadın düşmanı politikalarınızla mücadele edeceğiz; ne olursa olsun bu ülkeyi eşit, özgür, demokratik bir ülke yapacağız diyorum.
Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)