| Konu: | 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için toplanılan paranın hâlâ hak sahiplerine verilmemiş olmasını kınadıklarına ve iktidarın bu konuda sağduyulu olması gerektiğine, Avukatlık Kanunu'nda yapılmak istenen düzenlemeye, Sakarya ili Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ve patlamanın müsebbiplerinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 07.07.2020 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Defalarca gündeme getirdik, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dört yıl geçti, şehit yakınlarıyla ilgili toplanan paranın 309 milyon lira olduğunu ifade etmiştik, yanılmışız. Bu paranın bugün itibarıyla değer kazanıp da 600 milyon lira olması gerekirken Murat Emir'in verdiği soru önergesine cevaben yedi ayda 38 bin lira azalmış olduğu gözükmektedir. Şehit yakınları bu parayı beklerken pandemi sürecinde hâlâ bu parayı vermemekte ısrar eden iktidarı şiddetle kınıyoruz. Bu kardeşlerimizden hakkını hukukunu aramak isteyen 15 Temmuz gazimiz Ufuk Yeğin hakkında soruşturma açılmıştır. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti devleti, kendi gazisi hakkını hukuku aradığı için kendi gazisine dava açma noktasına gelmiştir? Türkiye Cumhuriyeti devleti varlığını şehitleri ve gazilerine borçludur. O yüzden şehidimizi ve gazimizi yargının karşısına değil, vicdanın içerisinde onların hakkını hukukunu verecek ve onlar için milletin verdiği parayı bir an önce onlara göndermenin yolunu arayacak iktidarın sağduyuya sahip olması gerekir.
Değerli arkadaşlar, Avukatlık Kanunu'na dayatılan değişiklik bir ihtiyacın değil, hırsın ve kavganın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü burada açıkça avukatlık mesleğini daha iyi bir hâle getirecek ya da adaleti sağlayacak bir düzenleme gelmiyor; baroları siyasallaştıracak bir düzenleme geliyor. Bu gelen düzenleme, saray rejiminin hırsının ve kavgasının bir sonucudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu yasa Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanet, ülkeyi bölme ve parçalama yolunda atılan bir adımdır.
Değerli kardeşlerim, ben Sakarya milletvekiliyim. Sakarya, bu ülkenin hatta dünyanın en güzel kentlerinden bir tanesidir. Ancak Sakarya'da meydana gelen elim kazalar bir değil, iki değil, üç değil. Aynı fabrikanın aynı yöneticilerinin isim değişikliğiyle havai fişek fabrikasını başka yerlerde açması, kendilerinin MÜSİAD üyesi olması ya da MÜSİAD'ın Sakarya Şubesi Başkanı olması... Ayrıcalık tanımadan görev yapan belediye başkanları bu ruhsatı geçersiz olan fabrikaların kurulmasına nasıl izin vermiştir? Kardeşlerimizin ölmesine nasıl göz yumulmuştur? Buradaki, fabrikadaki mesafelerin en az 50 metre olması gerekirken İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada bütün denetimler yapılmış olmasına rağmen 20 metre ve bitişik nizam olmasına nasıl göz yumulmuştur?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun toparlayın Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Gereğinden fazla stok malzemenin orada muhafaza edilip de bunların ısınmasından sebep patlama riski nasıl göze alınmıştır? İşçilerimizin, ustabaşılarımızın dört gündür, beş gündür "Bu malzemeler patlayacak." demesine rağmen hiç kimse nasıl buna kulak kabartmamıştır?
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı olarak değil, Cumhurbaşkanı olarak hareket etmelidir. Cumhurbaşkanı, işçilerin cenazesi orada dururken, bu kadar yaralı varken MÜSİAD'ın bölge sorumlusu olan ve bu fabrikanın sahibi olan bu kişiyi arayarak nasıl onun arkasında durmuştur? Bu fabrikanın MÜSİAD'la ilgili olması ve MÜSİAD Genel Başkanının daha cenazeler orada dururken "moral yemeği" adı altında bütün MÜSİAD Başkanlarını Sakarya'da toplayıp verdiği yemek hangi vicdana sığmaktadır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Özkoç.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sakarya, gerçekten, cenazelerini kaldırmış, yaralıların yarasını sarmış ama vicdanının yarasını saramamıştır. O yüzden, Sakarya'daki bu elim kazanın müsebbipleri ile mağdurları birbirlerinden ayırt edilmelidir. Müsebbipleri en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu iş yeri sahibi, müsebbiplerine dava açmaktadır. Onun arkasında hukukçular, onun arkasında MÜSİAD olabilir ama milletimizin arkasında vekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve biz varız; gereği yapılmalıdır.
Saygılar arz ederim. (CHP sıralarından alkışlar)