GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:08.07.2020

CHP GRUBU ADINA ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün bu kürsüde bahsedeceğim şey, gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda herkesin ortak olarak katılacağı, herkesin içini acıtan bir konudur. Sakarya'da bir patlama olmuştur. Bir fabrikada gerçekleşen patlama maalesef o fabrikada 109 kişinin yaralanmasına, 7 kişinin de feci şekilde hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu fabrikanın sahibi MÜSİAD'ın Sakarya Şube Başkanıdır. Bizim ilk önce orada bir fabrikanın denetiminin yapılıp yapılmadığını sorgulamamız gerekiyor. İçişleri Bakanı diyor ki: "Bu fabrikanın denetimi en son üç ay önce yapılmıştır." Ben de buradan Sayın İçişleri Bakanına cevaben diyorum ki: Sayın Bakan, bu fabrikanın denetimini yapanları derhâl tutuklayın. Neden? Patlayıcı maddelerle ilgili iç tüzük kurallarının 96'ncı maddesine göre, o fabrikadaki binaların birbirinden en az 50 metre uzaklıkta olması gerekiyordu, bu fabrikanın binaları 20 metre ve bitişik nizam. Yüz yirmi dakika herhangi bir patlamaya veya yangına dayanıklı bir duvardan olması gerekiyordu, prefabrik yapılardan oluşan incecik duvarlardan yapılmış bir bina. Her iki bina arasında 1 metre kalınlığında çatı yüksekliğini en az 1-1,5 metre geçecek bir duvarın, bir sütrenin örülmesi gerekiyordu, böyle bir sütre yok. İş güvenliği kurallarının orada uygulanması gerekiyordu yani patlayıcı maddelerin gereğinden fazla stoklanmaması gerekiyordu, gereğinden fazla stoklanmış. Patlayıcı özelliğe sahip maddelerin aynı yerde bulunmaması gerekiyordu, aynı yerde bulundurulmuş. Denetimlerin hiçbirisi yapılmamış. Fabrikada işçiler sendikasız. Şimdi, tüm bunlar düşünüldüğünde orada mağdur olan iş yeri sahibi değildir. İş yeri sahibi neden olandır. Mağdur olan orada üç kuruşa çalışan kadınlarımız ve orada çalışan erkeklerimizdir.

Peki, nasıl bir ölümle karşı karşıya gelmişlerdi? Şöyle: Vücutları paramparça olmuştur maalesef, cenazelerini aileleri günlerdir alamamışlardır. Tam da bunlar olurken Sayın Cumhurbaşkanı kimi arıyor? Fabrika sahibini arıyor. Cenazeler ortada, bütün yaralılar hastanede, fabrika sahibi buradan kendisini sanki bir güvence varmış gibi kamuoyuna yansıtıyor. Bakanlar fabrika sahibiyle birlikte denetliyorlar patlamanın olduğu fabrika alanını. Bunların hiçbiri doğru değildir. Doğru olan şudur: Suçluların derhâl üzerine gitmektir, mağdur olanların hakkının, hukukunun savunulmasıdır. Eğer biz bunu yapmazsak orada, hata işleriz.

Doğru olanları söyledik mi? Söyledik. Ben ekiple beraber gittiğimde, arkadaşlarımla beraber gittiğimde İçişleri Bakanı oradaydı, Sağlık Bakanı oradaydı, Çevre Bakanı oradaydı, Sakarya'nın Valisi oradaydı ve kriz masası oluşturulmuştu, gerekenler yapılıyordu. Çıktık medyaya dedik ki: "Teşekkür ederiz, doğru olan bu davranıştır." Ama diğerlerini tasvip etmiyoruz. Tam 7 kez bu fabrikada patlama oldu, 7 kez bu fabrikanın yeri değiştirildi ve her seferinde kurallara uygun olmadığı hâlde bu fabrika tekrar kuruldu, "Denetlendi." dendiği hâlde denetleme kurallarına uyulmadı; kaybedilen hayatlar oldu.

Biz kimin arkasında duracağız? Milletimizin arkasında, mağdurun arkasında, mazlumun arkasında duracağız. Gereken derhâl yapılmalıdır. Raporlar açıklanmalı, denetim raporları açıklanmalı, itfaiye raporları açıklanmalı; suçlular derhâl yargının karşısına çıkartılmalıdır. Son günlerde yapılan uyarılardan sonra fabrika sahibi de gözaltına alınmıştır. Bu doğrudur. Bununla ilgili gelişmeleri sonuna kadar takip ediyoruz, gereğinin yapılmasını istiyoruz ama sizden ricamız şudur: Sadece bu fabrika değil, bu fabrika 7 kez açıldıysa böyle, demek ki bu konuda fabrikalar yeteri kadar denetlenmiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi, bunu araştırıp bu denetimi sağlayacak yasal güvenceleri hazırlamaktır. Onun için bu önergeyi getirdik, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)