| Konu: | AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 15.03.2012 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
180 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 7'nci maddesinde verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, dünden beri tartışılan kanun tasarısı üzerinde öne çıkan görüşler daha çok, yetkinin yerellerden alınarak merkezî idareye verilmesi; mera, orman, arsa veya tarla gibi toprak parçası ve bu parçalar üzerindeki yapı unsurlarıyla ilgili bütün inisiyatifin merkezî idarede toplanması; temel eleştiri noktası buradan kaynaklanıyor. Şimdi, farklı eleştiri noktaları var ama ben bu yönlü bir düzenlemenin niçin yapıldığına dair sizlerle pratik birtakım örnekler üzerinden konuşmak istiyorum.
Yerel yönetimlerden korkan ve yerel yönetimlere güvenmeyen bir iktidar yapısıyla karşı karşıyayız. Kendisinden olmayan yerel yönetimlerden korkan bir anlayış var. Eğer başarılı bir yerel yönetim pratiği ortaya çıkarsa, kendi iktidarının sarsılacağından korkan bir anlayış. Bu nedenle, belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini, il genel meclisi üyelerini tutuklamakta hiçbir sakınca görmüyor.
Aynı şekilde, kendi denetiminde olan, kendi yapısı içerisinde bulunan yerel yönetimlere de güvensizlik duyan, güven duymayan bir anlayış olduğu için yetkiyi yerel yönetimlerden alıp merkezî idarede toplama gibi bir düzenleme söz konusu.
Şimdi, bakın, burada, kendi bünyesindeki yerel yönetimlere güvenmemenin nereden kaynaklandığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu kürsüden, Bingöl Belediyesiyle ilgili birtakım sıkıntıları, vatandaşın, halkımızın yaşadığı sıkıntıları sizlerle paylaşmıştık ve şöyle bir çağrıda bulunmuştuk: "Kar mücadelesi için Bingöl Belediyesinin yapmış olduğu çalışma Bingöl'e yağan karın altında kalmıştır." demiştik. Bingöl esnafının yaşadığı sıkıntıyı anlamak için bütün milletvekili arkadaşlara, rastgele, bir Bingöl esnafını arayıp bir dertlerini dinleme çağrısı yapmıştık. Arayanınız oldu mu? Buradaki 300'ün üzerindeki milletvekili arkadaşımız, Bingöl esnafının, Bingöl halkının, Bingöl Belediyesinin yarattığı mağduriyetlerin tamamından sorumlu olan arkadaşlardır. Hiçbiriniz aramadınız. Siz aramadınız; biz, size, Bingöl Belediyesinin pratiğini buraya getirdik.
Bakın, demin beni arayan Bingöl'deki taksi ve minibüs esnafı "Bu yıl kazanmış olduğumuz birkaç kuruşun üstüne, kapı kapı dolaşıp borç temin edip, araçlarımızı tamir etmenin sıkıntısını yaşıyoruz." diyorlar. Niye böyle? Çünkü Bingöl yolları, buz ve çukurdan dolayı tam bir köstebek yuvasına dönmüş durumda.
Bakın, Bingöl basınına yansıyan bir fotoğrafı gösteriyorum size. Bingöl esnafı Bingöl caddelerinde oltayla balık tutmaya çıkmış! Bakın, burada, boyu 3 metreyi aşan kardan adamları, Bingöl sokaklarında, Bingöl caddelerinin hemen ortasında -Belediyenin pratiğini protesto etmek için- görebiliyoruz. Bu çekmiş olduğumuz resimleri, bu köstebek yuvasına dönmüş olan yolların resimlerini Çevre ve Şehircilik Bakanımızın kendisine vereceğim.
Yerel yönetimlerle ilgili böylesi bir pratiği gördüğünüz zaman, tabii ki yetkiyi yerel yönetimlerden alıp merkezî idareye bir yetki verme gibi düzenlemeyi önünüze koyabilirsiniz ama o zaman da bizler, sizin yapmış olduğunuz yanlışlarla beraber kanun tasarısındaki yanlışları da bir şekilde buraya getirip sizlerle paylaşırız.
Değerli milletvekilleri, Bingöl Belediyesiyle ilgili, bakın, daha önce burada yine paylaşmıştık; seçim döneminde işe alınan 800 işçiden 200 işçinin kış ortasında kapı dışarı edildiğini, kapı dışına konulduğunu, BDP'ye oy verme ihtimali bulunanların bile nasıl belediyeden atıldığını paylaşmıştık. Kalan 560 işçi de şu anda dört aydır maaş alamıyor ve maaş alamadığı için, konuşmayı yapmadan hemen önce bize ulaşıp, bu sorunun buradan dillendirilmesini istiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanımız burada olduğu için iki tane önemli konuyu burada kendisiyle paylaşmak istiyorum ve derhâl bu olayla ilgili soruşturma başlatmasını istiyorum.
Bakın, Bingöl Belediyesinin diğer ilçe belediyeleriyle birlikte kurduğu BİNÇEVBİR kapsamında katı atık depolama tesisinin iş termin tarihi Nisan 2011'de bitti ancak hâlâ, katı atık depolama tesisinin hangi aşamada olduğunu bile bilmiyoruz. Bugüne kadar hiçbir idari ve cezai işlem de yapılmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Şimdi burada Bakanlığın veya Hükûmetin genel olarak takınması gereken tavır Belediye Başkanını korumak değil, Bingöl halkını korumanın yollarını esas almak.
Yine aynı şekilde, 2003 depreminde TOKİ tarafından yapılan atık su arıtma tesisi tam çalışır hâlde Bingöl Belediyesine verilmesine rağmen, bu atık su arıtma tesisi işletilmiyor, şu anda devre dışı durumda ve Bingöl halkı kirli su içiyor.
Yani kısacası, kendi yerel yönetim pratiğinize bakarak yetkiyi yerel yönetimlerden alıp merkezî idarede biriktirme, farklı birtakım sorunları beraberinde getirecektir. Çağdaş demokrasiler ve bütün dünya yetkinin tabana yayılması, yetkinin yataylaştırılması, ademimerkeziyetçi yapının önceleşmesi ve merkezî devlet yetkisinin azaltılmasına giderken tersi yapmış olduğunuz uygulama çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır.
Ben hepinize teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Baluken.