| Konu: | Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 09.07.2020 |
HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, işin kötüsü, hiçbir günümüz tartışmasız, şiddetsiz, hakaretsiz geçmiyor. Şimdi, bu zihniyet aslında tarihsel arka kodlara sahiptir. Türkçede çok güzel bir söz var, denilir ki "Balık baştan kokar." Şimdi, bizi seyreden halkımız bizim bu hâlimizi gördüğü zaman neler yaşıyor? Neler söylüyor? "İşte, balık baştan kokmuştur." diyor. Siz bakmayın şuraya oy verdi, buraya oy verdi, çok oy aldı; mesele o değil.
Değerli arkadaşlar, bu barolar kanunu aslında toplumsal yarılmaların ve bölünmelerin belki de son hamlesidir. Niye bunu söylüyorum? AKP Hükûmeti bir bütün olarak geri zihniyetiyle toplumu bölmüştür. Nasıl bölmüştür? Başlar ve ayaklar, inananlar inanmayanlar, teröre destek olanlar millî olanlar, millî olan ve millî olmayan. Şimdi, değerli arkadaşlar, siz toplumu böylesine bölüp yardıktan sonra, düşman kamplara dönüştürdükten sonra halk bize nasıl güvenecek?
Bir de ikinci bir husus, muhalefet bugün itibarıyla sayısal olarak iktidarı ve destekleyicilerini geçmiştir. Şimdi, siz hepsini terörist olarak ilan ettiğiniz zaman, o da "Dur bakalım, benim de söyleyeceğim var, benim de bir hakkım var." diyor. O zaman "Sen de FETÖ'cüsün." DAİŞ'çisin." "İrticacısın." Şimdi ayıkla pirincin taşını. Nasıl olacak bu? Bu olmaz, bu şekliyle olmaz.
Değerli arkadaşlar, şimdi, bu tarihsel kötü zihniyet... Mesela, nasıl oluyor bu bölmeler, toplumu bölme ve en son yargıyı da bölme? Aynen -bugünün Türkçesiyle söylenen- sizin söyleminizle söylersek, Aristo diyor ki: "Kölelerin fıtratında kölelik vardır." Bakınız, işte, siz "başlar ve ayaklar" derken Aristo'ya gidiyorsunuz. Hammurabi diyor ki: Üstün insan var, sıradan insan var, köle insan var." İşte, sizin zihniyet Hammurabi zihniyetidir. Eski Hindu inancında şöyle bir şey vardı: "Kozmik evren insanları kastlara bölmüş." diyordu, siz de bölüyorsunuz. Çinliler "Bürokratların sarı, asil bir topraktan yaratıldığını, diğer insanların kahverengi bir topraktan yaratıldığını..." Şimdi, bugün, AKP zihniyeti çok eski çağlardaki toplumların mitolojik durumunu yaşıyor.
Değerli arkadaşlar, siz "demokratik hukuk devleti" diyorsunuz. Şurada "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." yazıyor. AKP Hükûmeti gelinen aşama itibarıyla -altını çiziyorum- "Egemenlik kayıtsız şartsız sarayındır." noktasına gelmiştir. Niye sarayındır? İşte, bu kanun teklif edilirken Adalet Bakanı ne diyor? "Haberim yok." diyor. Onun için iktidar sarayındır.
Değerli arkadaşlar, halkı, baroyu böyle bölerseniz... Baro yargının bir parçası. İlkokulları, ortaokulları... Hepimiz okul okuduk; 100 üzerinden hesaplandığında yüzde 20'yle öğrenci geçebilir mi? Sınıfta kalır. Siz, AKP, yargı konusunda, hukuk konusunda yüzde 20'liksiniz ve sınıfta kalmışsınız. Kalkıp burada demokrasiden, hukuktan, insan haklarından, mazlumiyetten bahsediyorsunuz; doğrudur, bir zamanlar mazlumdunuz ama arkadaşlar altını çizdi, zalimin zalimi oldunuz, maalesef. Biz istemeyiz, bunu söylerken hicap duyuyoruz, yanlış anlaşılmasın. Bizim arzumuz, kesinlikle, sizin bu noktada olmanız değildir ama halkı kandırmak... İşte, diyorsunuz ki: "Temsilde adalet"
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - Şimdi, hani diyor ya "Kargalar güler." Ben, vallahi ayılar da güler, maymunlar da güler diyorum. Ardahan'da 12 avukata 1 delege veriyorsunuz, İstanbul'da 3.700 avukata 1 delege. Burada çıkıyorsunuz -ahım şahım üniversiteler bitirmişsiniz- "Adalette temsiliyet." diyorsunuz. Ya, arkadaşlar, siz hangi matematiği gördünüz bilmiyorum; ayrı bir cebir mi okudunuz siz? Şimdi, dolayısıyla, böyle hileişeriyelerle, sizin deyiminizle, takiye yaparak siyaset yapılmaz. Bakın, siyaset toplum içerisinde neye tekabül ediyor; biz toplumun içinden geliyoruz. Diyorlar ki: "Siz yalan söylüyorsunuz, işiniz gücünüz yalan; siyaset yalandır." Bu hâle sokmuşsunuz. Bu, böyle olmaz ki! Siyaset ahlak işidir, toplum içindir, kadın içindir, doğa içindir, gerçeği savunma işidir; toplumun, doğanın, kadının, bütün kesimlerin sorunlarını çözme işidir. Dolayısıyla, arkadaşlar, bu zihniyet kolay aşılacak bir zihniyet midir? Değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN ÖZGÜNEŞ (Devamla) - Ama bizim görevimiz sizi demokrasiye, hukuka, ahlaka, sevgiye, vicdana çekmektir; ta ki demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, laik, halkların, kadınların, emekçilerin özgür olduğu bir Türkiye'yi yaratana kadar. (HDP sıralarından alkışlar)