| Konu: | Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 09.07.2020 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'ya aykırılığı bariz olan Avukatlık Kanunu Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Baroların dünyada hiçbir yerde görülmemiş bir şekilde parçalanmasını öngören bu teklife karşı olduğumuz malum. Teklif, FETÖ terör örgütünün hayaletinin hâlâ bu Genel Kurul sıralarında dolaştığını ima ediyor. İktidar FETÖ'nün en acımasız taktiklerinden biriyle bu defa da barolara tasallut gayretindedir. Böyle bir düzenleme hiçbir hukuk devletinde yoktur ve demokrasiye vereceği zararların yanında devletin üniter yapısını da tehdit edecektir. Evet, böyle bir yasa insan haklarına, temel özgürlüklere, savunma hakkına ve hukukun üstünlüğü anlayışına muhakkak derin zararlar verecektir. Yargının siyasallaşması daha da keskinleşecektir. Bu girişim demokrasiden ve hukuk devletinden ayrılan yönetimlerin kurumları imha etme gayretinin yöntemlerinin bir parçasıdır. Kurumları imha edip ehlileştirilmiş yapılar oluşturma heves ve hedefidir.
Şimdi, iktidar blokunun bazı sözcüleri dünyanın diğer ülkelerinde, örneğin New York'ta, Paris ya da Tokyo'da paralel baro uygulamaları varmış gibi konuşuyorlar. Oysa hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu demokrasilerde temel yapı demokratik yöntemlerle oluşturulan bütüncül baro anlayışına istinat eder. İstanbul benzeri birçok metropolde tek baro sistemi vardır. Bazı durumlarda coğrafi ve lojistik nedenlerle şubeleşmeye gidilebilmektedir. Bu, ideolojiyle, siyasi çıkar arayışlarıyla hiçbir ilgisi olmayan pratik örgütlenme modellerinden ibarettir. Evet, Almanya'da eyaletlerde birden fazla baro bulunabilmektedir fakat şunu tespit edelim: Eyalet vilayet değildir. Eyaletlerin idari, siyasi, yargı yapılanmaları değişiktir. Almanya'daki eyaletlerde farklı yargı bölgeleri mevcuttur ve her yargı bölgesinde tek bir baro bulunmaktadır. Fransa'da da benzer şekilde bir bölgede birden fazla baro bulunabilse de bunun nedeni yargı bölgelerinin şehirler bazında değil, farklı ölçeklerde tasnif edilmiş olmasıdır ancak örneğin Paris'te Paris Barosu vardır, Paris baroları yoktur. Dünyada bizdekine benzer başka paralel baro örnekleri olsaydı, kurucusu ve eşit statüde paydaşı olduğumuz Avrupa Konseyi bu teklifle ilgili ciddi kaygılarını ifade etmezdi.
Barolar, sadece meslek örgütleri olarak değerlendirilemez. Barolar, ilk geliştikleri ülkelerde sivil toplumun oluşmasında önder unsur olmuşlardır. Ülkemizde de hukuk devletinin ve demokrasinin yerleşmesi açısından çok önemli işlev görmüşlerdir. Dolayısıyla, bu düzenleme sivil toplumun ve siyasetin alanını daraltma çabası olarak mütalaa edilmelidir.
Ayrıca, barolar, avukatların mesleki niteliklerinin yükseltilmesi, mesleki ahlakın ve saygınlığın korunması, hukukun üstünlüğünün ve hak arama özgürlüğünün sağlanması gibi çok önemli görevleri üstlenmiş kurumlardır. Çoklu baro yapısı, avukatların özlük hakları ve saygınlığı açısından da büyük bir tehdittir. Bu düzenlemeyle, maalesef, avukatlık mesleği iğdiş edilecek, dejenere hâle getirilecektir. Baroların sağlıklı işlemesi, etkili bir denge ve denetleme mekanizması için de vazgeçilmezdir.
Konunun merkezinde bulunan ancak bırakın Komisyona davet edilerek görüşlerinin dinlenmesini, ülkenin başkentine girmek için bile âdeta vize almak zorunda bırakılan baroların temsilcileri şu temel eleştirileri, haklı eleştirileri ortaya koyuyorlar: Çoklu baro sistemi, avukatların bağımsız ve tarafsız duruşunu olumsuz etkileyecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Yargının savunma ayağı siyasallaşma riskiyle karşı karşıyadır. Türkiye Barolar Birliğinin delegasyon yapısında yapılan değişiklik, yürütmenin barolar üzerindeki kontrolünü artıracaktır. Çoklu baro yapısı, mesleki ahlak ve etik kurallarını sarsacaktır. Hak arama olanakları kısıtlı olan kişilerin, örneğin, şiddet gören kadınların ya da istismara uğrayan çocukların bağımsız avukatlara erişimi zorlaşacaktır. Bütün bu gerekçelerle teklif gündemden düşürülmeli, Avukatlık Yasası'nda ihtiyaç duyulan düzenlemeler baroların, muhalefet partilerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve akademisyenlerin de katkısıyla yeniden ele alınmalıdır. Ama ne yazık ki bunu seslendiren avukatlar, yaşlısıyla genciyle şu anda Ankara Kuğulu Park'ta şiddet görüyor; ayıptır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)