| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2020 |
BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 6'ncı madde önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin birçok sorunu varken, uzman erbaşların kadro hakları gasbedilmişken, bedelli affı bekleyen binlerce genç, tecil hakkı isteyen, bedellide uzaktan eğitim bekleyen yüz binlerce mağdur varken, yaptığınız bu düzenlemelerle, Türk Silahlı Kuvvetlerini sivilleştirme adına kurumun ayarlarıyla oynuyor, askeriyeye biat kültürünü yerleştirmeye çalışıyorsunuz. Bu kanun teklifinin maddelerinde ve genelinde mutlaka düzenleme yapmanız gerekiyor.
Görevden menetme cezasının disiplin amirlerince de verilebileceği kuralı getiriliyor. Disiplin amiri, mevcut durumda izinsizlik, ilave hizmet yükleme ve oda hapsi cezalarını verebiliyorken, hizmetten men gibi daha üst bir yaptırım için kurul kararına gerek duyulmadan da amirin kararı yeterli sayılabilecektir. Yaptırımın kurul haricinde, disiplin amirinin de takdirine bırakılması keyfî uygulamaya yol açabilecek, kurul önünde savunma hakkını kısıtlayabilecek, masumiyet karinesini zedeleyebilecek, kurul önünde adil yargılanma hakkının özüne dokunabilecek niteliktedir. Bunu mutlaka düzeltmeliyiz.
Değerli arkadaşlar, Genelkurmayın yetkisi tırpanlanıyor. Yeni düzenlemeyle kuvvet komutanlarının Genelkurmay Başkanlığına değil de ayrı ayrı Millî Savunma Bakanlığına da bağlanması, Genelkurmay Başkanının disiplin soruşturması yapma yetkisinin elinden alınması askeriyede disiplin ve hiyerarşide zafiyete neden olacağı gibi, Genelkurmayın içinin daha da boşalması anlamına gelir. Bu düzenlemelerin amacı, Genelkurmay Başkanını sembolik hâle getirmekten başka bir şey değildir.
Yine, sözleşmeli erlere yasal olarak verilen kadro hakkı bir türlü hayata geçirilmedi. Yedi hizmet yılı dolan çok sayıda sözleşmeli erin kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak için beklediği ancak henüz resmî bir açıklamanın yapılmadığı bu süreçte, İçişleri Bakanlığı bekçi alımlarında sözleşmeli erlere öncelik vererek yedi yıl silah ve askerî eğitim almış, deneyimli ve hazır personeli değerlendirebilir. Güvenlik konusunda deneyim kazanmış olan bu sözleşmeli erleri bekçi kadrolarında değerlendirdiğinizde, hiç olmazsa vermiş olduğunuz sözü de tutmuş olursunuz.
Değerli arkadaşlar, asıl önemli bir konu da bedelli askerlik yapan vatandaşlarımızın durumu. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Covid-19 salgını nedeniyle, başta sağlık olmak üzere ekonomik ve sosyal alanlarda yaşanan sorunlar nedeniyle, devletin ve özel sektörün işleyişinin sekteye uğradığı zorlu bir süreçten geçmekteyiz. Hazineye katkı sağlaması amacıyla planlanan bedelli askerliğin devlete artı maliyet çıkarması ve üstüne üstlük, Covid-19 salgınının kışlalarda yeni riskler barındırması göz önünde bulundurularak yurt dışında yaşayan vatandaşlar için uygulanan uzaktan eğitim sisteminin pandemi sürecinde bedelli askerlik yapacaklar için de uygulanması salgınla mücadele kapsamında değerlendirilmelidir. Milyonlarca vatandaşımızın iş hayatını etkileyen bu süreç, özellikle askere gidecek gençlerin iş ve gelecek planlarını altüst etmektedir. Bedelli askerlik yapan ve yapacak olan 40 bin dolayında gencin yirmi sekiz günlük askerlik hizmeti için şehirlerarası yolculuk yapması, kalabalık kışla ortamında bulunması, hem kışladaki askerlerimiz için büyük risktir hem de bedelli için giden gençlerimiz için büyük risktir. Yirmi sekiz gün bedelli askerlik yapacak kişilere Covid-19 dönemine denk geldiği bu süreçte uzaktan eğitim verilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin afetlerde daha etkin görev alması sağlanabilir. Başta deprem olmak üzere, ülkemizde sıkça görülen afetlere yönelik olarak bu yıkımların öncesinde veya sonrasında yapılacak doğru davranışlar... Deprem kuşağındaki illerden gelen bedelli askerlik yapan kişilere, hatta uzun dönem askerlik yapan bütün kişilere AFAD uzmanlığı eğitimi verilmesi, muhtemel depremlere gerekli hazırlıkların yapılmasında çok büyük katkı sağlayacaktır.
Yine bir düzenleme de gençlerin üniversiteye girme haklarını elinden aldı. Birçok gencimizin ailesinin ve kendi hayatını idame ettirmek için çalışmak zorunda kaldığı gerçeğini göz önünde bulundurarak bu düzenlemeyi düzeltmemiz gerekiyor. Yeni askerlik düzenlemesinde lise ve dengi okullarda öğrenim yaş sınırının 29'dan 22'ye düşürülmesi ve eskiden iki ay olan yoklama süresinin kaldırılması sonucu birçok gencimiz haberi olmadan yoklama kaçağı durumuna düştü. Yoklama kaçağı durumuna düşen gençlerin tecil hakkı, bedelli hakkı ve üniversiteye kayıt yapma hakkı ellerinden alındı. CHP olarak biz, bu gençlerimizin yaşadığı sorunun çözülmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisine kanun teklifi verdik. AK PARTİ ve MHP olarak bu kanun teklifine destek olursanız bu mağduriyeti de en kısa sürede kaldırabiliriz diye düşünüyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)