GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Ayasofya'nın açılışıyla ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum.

Bugün Türk milleti olarak büyük bir üzüntüyle güne başladık. 9 şehidimiz var; şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.

Fethin sembolü Ayasofya, içinde kılınan ilk ikindi namazından itibaren Fatih Sultan Mehmet'in bize emanetidir. Kutlu zaferin tüm yorgunluğunu sinesinde kılınan namazla dindiren Ayasofya, bu millete bahşedilen en güzel hediyedir. Mimar Sinan'ın minarelerini ördüğü, Kanuni Sultan Süleyman'ın bronz kandillerle süslediği, bütünüyle bizim olan Ayasofya'nın ne yazık ki dört yüz seksen bir yıl sonra minareleri susturulmuş, hüzne boğulmuştur. Ona her baktığımızda fethin gücünü hissettiğimiz ancak ibadete kapalı olmasıyla bir yanımızın hep buruk olduğu zamanlardan geçtik. Bir yanımız eksik, hep o kutlu haberi bekledik. 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilen Ayasofya, nihayet, Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın 10 Temmuz 2020 tarihinde yayınladığı kararla Diyanet İşleri Başkanlığına ibadethane olarak açılması talimatıyla devredilmiştir. Seksen altı yıl mahzun olan Ayasofya, şükürler olsun, yeniden ezan sesleriyle Türk-İslam medeniyetinin dirilişinin sembolü olmuştur.

Ayasofya, birbirinden apayrı ideolojilerin bile ortak noktasıydı. Yeniden ibadete açılması için pek çok fikir adamının mücadele ettiği, büyük bir dava olarak gördüğü, tamamlanmamış parçamızdı. Üstat Necip Fazıl Kısakürek "Ayasofya Türk'ün bahtıyla birlikte açılmalıdır." derken şu an bizim nail olduğumuz şerefin müjdesini o yıllarda verir. Şöyle söyler: "Gençler, bugün mü yarın mı bilemem fakat Ayasofya açılacak." ve ekler "Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını her iş ve her şey hakkındaki miyarları çerçeveleyici aziz bir kitap gibi açılacak." Ayasofya'nın açılmasıyla, kaybedilen bütün manaların geri geleceğini söyler. O manayı bize yeniden nasip eden Allah'a şükürler olsun. Ayasofya için ağıtlar söyleyerek minarelerinden ezan sesi dinlemeyi bekleyenler bugün, çok şükür, buna şahit olmuşlardır.

1952 yılında Türkiye'ye gelen Patrik Athenagoras, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan Ayasofya'nın kiliseye çevrilmek üzere kendilerine verilmesini ister. Bu haber üzerine Osman Yüksel Serdengeçti bir şiir yayınlayarak Ayasofya'nın kiliseye çevrilmesine karşı çıkmıştır. Bu olay nedeniyle Serdengeçti mahkemeye verilir, Türk-Yunan dostluğunu ihlal ettiği gerekçesiyle idamla yargılanır. Şiirin bir bölümü şöyledir:

"Ayasofya, ey muhteşem mabet

Gel, etme, bizi terk etme.

Bizler Fatih'in torunları,

Yakında putları devirip yine seni camiye çevireceğiz.

Dindaşlarımızla, kanlı gözyaşlarımızla,

Abdest alarak sedalara kapanacağız.

Tekbir ve tehlil sedaları boş kubbelerini yeniden dolduracak.

İkinci bir fetih olacak,

Ezanlar bu fethin ilanını, ozanlar destanını yazacak.

Putperestler Roma'ya yeni bir mezar kazacaklar.

Sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden dindirecek,

Bütün cihan Fatih Sultan Mehmet Han dirildi sanacak.

Bu olacak Ayasofya, bu muhakkak olacak."

Şimdi "Bu muhakkak olacak." diyen Serdengeçti'ye "Bu oldu." dememizin vaktidir. O gün, gerçekleşti; Türk milletinin gözü aydın, Türk-İslam dünyasının gözü aydın, mazlum ve mağdur coğrafyaların gözü aydın.

Umman Büyük Müftüsü, Sayın Cumhurbaşkanımıza 12 Temmuzda Ayasofya'nın açılışıyla ilgili bir mektup gönderir. "Asil Türk milletini ve akil lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı Ayasofya'yı ibadete tekrar açtığı için tebrik ediyorum." der. Bu vesileyle Buhara'nın, Semerkant'ın, Lahor'un, Kudüs'ün, Türkistan'ın gözü aydın olsun; Myanmar'ın, Bosna'nın, Keşmir'in, Doğu Türkistan'ın gözü aydın olsun.

İstanbul'un fethini müjdeleyen hadiste olduğu gibi, Ayasofya'nın tekrar ibadete açılışını vurgulayan, fikir adamlarımızın ayak izlerine basan, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a Ayasofya'nın açılış imzasını atmak nasip olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti kim, ne diyecek ona asla bakmaz. Bizler de yıllardır açılışı için mücadele eden bir neslin temsilcileri olarak bugün, şükrediyoruz. Ayasofya'yı ibadete açarak milletimizin binlerce yıldır muhafaza ettiği, birlik ruhunun eksik parçasını tamamlayan, bize büyük bir millet olduğumuzu yeniden hatırlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)