GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

HDP GRUBU ADINA MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş 4 Kasım 2016 günü, 4 ayrı ilde düzenlenen ortak bir operasyonla, 15 milletvekilimizle birlikte gözaltına alındı. Her bir milletvekili hakkındaki soruşturma ayrı cumhuriyet savcılıklarınca yürütülüyordu ama her nedense -bağımsız olması gereken savcılar, gizli olması gereken soruşturmalarda, tek merkezden talimat alırcasına- aynı gece ve aynı saatlerde gözaltına alındılar. Eş genel başkanımız ve milletvekillerimiz hakkında fezlekeleri hazırlayan savcıların çoğu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ya ihraç edildi ya tutuklandı ya da kaçak durumuna düştü. Ama bu savcıların hazırladığı fezlekeler birer hukuk metni sayıldı, eş genel başkanımız ve milletvekillerimiz gözaltına alındı, yargılandı. Bu savcılar görevden uzaklaştırıldı, tutuklandı veya kaçak durumuna düştükleri hâlde bu soruşturmalara son verilmedi, yargılamalara devam edildi. Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve mahkemelerce 4 kez tahliye kararı verilmesine rağmen eş genel başkanımız tahliye edilmedi.

Peki, ne için tutuklu eş genel başkanımız? Devletin resmî haber ajansı olması gereken ama fiilen Adalet ve Kalkınma Partisinin resmî ajansına dönmüş olan Anadolu Ajansının haberinden okuyacağım. Tarih 20 Kasım 2018, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'a yönelik kararına ilişkin "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği karar bizi bağlamaz biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz." dedi. Evet, Cumhurbaşkanının sözü bu ve hamlenizi yaptınız, işi bitirdiniz

Yargıya müdahale bununla sınırlı değil. Birazdan ben birkaç örnek vermeye çalışacağım ama hukuksuzluk bundan önce başladı. Bakın, Anayasa'nın "Yasama dokunulmazlığı" başlıklı 83'üncü maddesi uyarınca "Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz." Bu, çok açık Anayasa hükmü. Siyasi parti gruplarınca görüşme bile yapılamayacak bir konuda Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı talimat veriyor ve yargı organları ne yapıyor, bunu söyleyeceğim. Bir kısmı Meclisteki grup toplantılarında yapıldı. 28 Temmuz 2015 "Bu partinin yöneticilerinin bunun bedelini ödemeleri gerekiyor. Bunları dokunulmazlık zırhından sıyırmak suretiyle 'Biz sırtımızı şuraya buraya dayıyoruz.' diyenler bu ifadelerin bedelini ödemelidirler." 27 Şubat 2016 "Meclisteki o siyasetçi görünümlü terör örgütü yandaşlarının halkın nezdinde hiçbir karşılığı kalmamıştır. Artık Parlamento, fezlekeleri yürürlüğe koymak suretiyle dokunulmazlıkları kaldırmalı, hukuki olarak hesaplarını vermelidirler. Artık Parlamento fezlekeleri yürürlüğe koyarak milletin beklentilerine cevap vermelidir." Bu konuşmalar -bir siyasi parti grubu için- bir emir olmakla kalmadı, savcılar da bunu emir telakki ettiler.

Bakın, 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla, 550 milletvekilinden 80'i hakkında 330 tane fezleke vardı. Bu konuşmalardan sonra birkaç ay içerisinde fezleke sayısı tam 2 kat arttı, 700'ün üzerine çıktı fezleke sayıları. Birkaç ay içerisinde her savcı -bundan beş yıl önceki konuşmalar dâhil- soruşturmalar başlattılar.

Bakın, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan bir dava var, esas numarası 2017/52. Bu dosyada Adalet Bakanlığı Müsteşarı savcılığa emir veriyor, "Soruşturma başlatın." diyor ve savcı soruşturma için Adalet Bakanlığından izin istiyor. Daha önce emri alan savcı soruşturmayı başlatıyor ve bugün bu dosya görülüyor. "Gizli" ibareli emir o dosyanın içerisinde var.

Bakın, çok daha ilginç bir bilgi paylaşacağım. Bingöl, Van, Cizre, Nusaybin, Kızıltepe ve Batman Cumhuriyet Başsavcılıklarında 2012, 2013, 2014, 2015'te başlatılmış soruşturmalarda bir günde 31 Ekim 2016 günü yani 4 Kasım darbesinden dört gün sonra takipsizlik kararı veriliyor ve dosyaların tamamı emir alınmışçasına Diyarbakır'a gönderiliyor. Bunun için şunu söylüyoruz, diyoruz ki: "Ülkede gelişen muhalefetin bastırılması amacı açık olan bu hadiseler zincirinde etkisi olan Diyarbakır, Batman, Bingöl, Mardin, Ankara ve İstanbul Başsavcıları, Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri, Adalet Bakanlığında ve Beştepe'de görevli bürokratlar ile...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tiryaki.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Son cümlemi söylüyorum Başkan.

...medya mensuplarının tespit edilmesi, geçmişte yaşananların ortaya çıkarılmasına, içinde bulunduğumuz dönemin anlaşılmasına ve hukuk dışı uygulamaların sonlandırılmasına katkı sunacaktır. Bu yüzden bir araştırma komisyonu kuralım.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)