| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 21.07.2020 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce, Meclis Başkan Vekilliği görevine seçilen Sayın Haydar Akar'a yeni görevinde başarılar diliyorum.
Kolaylıklar dilerim Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 46'ncı yılında, millî davamız uğruna canlarını ortaya koyan tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Dün akşam Hakkâri'de şehit olan kahraman askerlerimize de Allah'tan rahmet, Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Bugün kara bir gün oldu. Muğla'da vahşi bir cinayete kurban giden, hayatı, hayalleri ve geleceği çalınan Pınar Gültekin'e Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Sayın milletvekilleri, Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde hazırlandığı söylenen ve kamuoyunda "İkinci Yargı Paketi" olarak isimlendirilen bu teklif, iddia ettiğiniz gibi bir reform hamlesi değil, zaten birincisi de değildi. Türk yargı sisteminin kronikleşmiş problemleri dağ gibi dururken bunları çözmeden "Yargıda reform yaptık." denilemez. Bu sebeple, Türk adalet sisteminin yapısal, kapsamlı ve gerçek bir reforma ihtiyacı olduğu açık ancak bu reformun sizin elinizle gerçekleşmeyeceği daha da açık.
Makul sürede yargılanma hakkı, vatandaşlarımıza anayasal olarak sağlanmış bir haktır. Yıllardır çözemediğiniz yargılama sürelerinin uzunluğu meselesi artık kangren hâline gelmiştir. 2016 yılından beri yargılama sürelerini kısaltmak için adımlar atıyorsunuz, dört yıldır bir uğraş içindesiniz, hatta 2018 yılında "yargılamada hedef süre ilkesi" bu Mecliste kabul edildi. Ocak 2019 itibarıyla hedef süre uygulanmaya başlandı. Ancak şimdi görüştüğümüz teklifi bile yargılamayı makul süreye ulaştırma gerekçesiyle getiriyorsunuz. Görüyoruz ki yargılamayı kısaltacak kanuni düzenlemeyi bile makul sürede Meclise getirememişsiniz. Burada konuşmamız gereken, vatandaşlarımızın açtığı en basit davalar için bile neden beş altı ay sonraya duruşma günü verildiğidir. Her zaman söylediğimiz gibi, yalnızca kanunu çıkarmak, yönetmeliği yayınlamak yetmiyor. "Hedef süre koydum." demekle iş bitmiyor. Sonuca ulaşmak için konuyu bütünsellikle ele almak ve tüm engelleri eş zamanlı olarak ortadan kaldırmak gerekiyor. Örneğin, ülkemizde görev yapan ceza mahkemelerinin ortalama karar süresine baktığımızda, 2014 yılında iki yüz otuz bir günken 2019 yılında bu ortalamanın iki yüz yetmiş güne çıktığını görüyoruz. Hukuk mahkemelerinin ortalama karar süresine baktığımızdaysa 2014 yılında iki yüz yedi günken 2019'da iki yüz seksen günlük bir süre öngörüyoruz. Yani sizin yargı strateji belgeleriniz ve reformlarınızla ortalama karar süresi beş yılda yetmiş üç gün uzadı. Bu uzamanın sebebi ne, bunları konuşmamız lazım.
Mahkemelerdeki iş yoğunluğunu hafifletecek adımlar atmadan, yargının her kademesindeki personel yetersizliğini gidermeden, Bakanlık tarafından düzenlenecek hizmet içi eğitim programlarıyla hâkim ve savcıların bilgileri sürekli güncellenmeden ve geliştirilmeden ne yargılama sürelerini kısaltabilir ne de hedef süre tam manasıyla gerçekleştirilebilir. Mesela, hukuk mahkemelerine baktığımızda reel çalışma oranlarının yüzde 56'lara gerilediğini görüyoruz. Yani bir mahkeme, karara bağlaması gereken elindeki dosyaların 2 tanesinden 1 tanesini karara bağlayabiliyor, devamı diğer yıla kalıyor. Yeni senenin dosyaları da eklendiğinde konu tamamıyla içinden çıkılamaz bir hâle geliyor. Eğer gerçek bir reform yapmak istiyorsanız temel ilkeniz, atanacak kişilerin kanuna ve hukuka sadakati, yapacağı görevde liyakati olsun ki üst mahkemeler hâkimlerin verdiği yanlış kararları sürekli bozmak zorunda kalmasın. Böylece hem yargı süreleri kısalsın hem de gerçekten adalet tecelli etsin. Çünkü hepimizin bildiği gibi geciken adalet, adalet değildir.
Sayın milletvekilleri, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyinin raporlarında uzun yargılama sürelerine dikkat çekilmekte ve ülkemize bu konuda revizyon çağrıları yapılmakta. Fakat siz bunları da dikkate almıyorsunuz. Bir yandan Avrupa Birliğine tam üyeliğe ulaşmakta kararlıyız denilirken diğer yandan AB müktesebatına aykırı ne varsa yapılıyor, AİHM kararları dahi uygulanmıyor. AİHM kararlarını uygulamamada, Rusya'nın ardından 184 kararla 2'nci sıradayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
Geçtiğimiz haftalarda Rusya, Anayasası'na "İşime gelmeyen hiçbir uluslararası kararı uygulamam." maddesi koydu. Sizin de amacınız, yargımızı götürmek istediğiniz yer burası mıdır, merak ediyoruz.
Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)