GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Antalya ilindeki narenciye üreticilerinin yaşadığı mağduriyete ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:116
Tarih:22.07.2020

AYDIN ÖZER (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, yeni göreviniz hayırlı olsun; başarılarınızın devamını diliyorum.

Sayın Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, geçtiğimiz Mayıs ayının 15'i ile 25'i arasında turunçgillerde büyük bir boncuk dökülmesi meydana geldi; sebebi de hava sıcaklığının gündüz 40 dereceyi bulması ve gece de 10 derecenin altına düşmesi bitkide bir stres yarattı; arkasından da gelen bir fırtınayla Akdeniz Bölgesi'ndeki ve Ege Bölgesi'ndeki narenciye üreticileri, büyük ürün kayıpları yaşadılar. Portakallar, bazı mandalina ve limon çeşitleri ile çiçeklenme dönemindeki zeytin ağaçlarında görülen kayıplar, üreticinin kazanç kaybına sebep oldu. Geçen gün bölgede, Antalya'daki narenciye üreticileriyle bir toplantı yaptık. Sizlerden talepleri var, bu talepleri sizlere duyurmamı istediler, bunları size bildirmek istiyorum: Ziraat Bankasından dönüm başına 2 bin liradan az olmamak üzere iki yıl ödemesiz, sıfır faizli, beş yıl vadeli kredi talepleri var.

Sevgili milletvekilleri, çiftçilerin bu bankalara borçları 118 milyar lira civarında; piyasa borçlarıyla beraber 160 milyar civarında borçları var. Bu borçların üzerine bir de ürün kayıpları var -ki sezonu kapattılar bu sene- bunların desteklenmesi lazım. Pandemi döneminde de gördük ki gıda ne kadar önemli, üretim ne kadar önemli; bunu yaşadık hep beraber. Paranız olsa bile gidip başka yerlerden ithal etme şansınız kalmıyor. Bütün ülkeler kendini korumaya aldı; bu pandemi süreci sürüyor, ne kadar süreceği belli değil.

Tarımsal sulama suyu ücretlerinde indirim istiyorlar. Elektrikte sanayide uygulanan tarifenin aynısının uygulanmasını istiyorlar. Çiftçinin sulama birliklerine borcu 753 milyon lira civarında, en azından iki yıl muaf tutulmalarını istiyorlar.

Ödemeleri devam eden zirai kredilerin vadelerinin iki yıl ertelenmesini istiyorlar. Daha önceden düşük faizli bir sistemle erteleniyordu, mesela işletme kredilerinin yıllık yüzde 4,5 civarında faizi var, bunu yüzde 3'e çekiyorlardı, yüzde 25... Şimdi, Ziraat Bankası şöyle bir uygulama yapıyor: Cari faiz üzerinden yüzde 25 indirim yapıyor ki çiftçilerin mağduriyetini daha da artırıyor; buradaki faiz oranları 6,75. Bunların faizsiz ertelenmesini isterken biz, Ziraat Bankasının bu uygulaması çiftçinin üstüne daha da bir yük getiriyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Ürünün çiçeklenme, olgunlaşma evrelerinde meydana gelebilecek sıcaklık dalgalanmaları gibi tüm meteorolojik risk faktörlerinin bu yıldan itibaren tanzim kapsamına alınmasını istiyorlar. Şu anda poliçede yazmadığı için, bu afeti kapsamadığı için, şu anda TARSİM kapsamında ödeme yapılmıyor. Ama TARSİM'e de bu yıldan başlayarak alınması lazım, gelecek sene alınsa bile bu yıl kayıp yaşayan çiftçilerimiz burada çok önemli bir zaman ve para kaybına uğrayacaklar. Sadece bu sezon için değil, önümüzdeki sezon da sıkıntı yaşanır çünkü şubatta bakım işlemleri olan meyve, mart ile nisan ayında çiçek açar, narenciye hasadı eylülde başlayıp bir yıl sonraki mayıs ayına kadar olur. Üretici bunun içerisinden para kazanır, bu hasattan kendi bakım ücretlerini öder, ailesini buradan geçindirir, hasat cirosunu gelirlerinden karşılar. Bu yıl yaşanan ürün kaybı nedeniyle çiftçimiz bu yılki ihtiyaçlarını karşılayamadığı gibi, zarar ettiğinden önümüzdeki sezona da hazırlanamayacak, bu da üretime etki edecek ve ihracatçısından işçisine tüm sektörün sarsılmasına sebep olacaktır. Neticede üretimi sağlamaya devam etmek için alınacak önlemler bir yıllık düşünülmemeli, en az iki yıl boyunca desteklenmelidir.

Burada, biraz da vaktimiz varken, bu yaz seracılığını konuşmak istiyorum. Geçen yıl bu kürsüden bu zamanlar size anlatmıştım. Dedim ki: Türkiye'de yaygın bir yaz seracılığı yapılıyor, örtü altı tarım yapılıyor. Geçen yıl Irak, Suudi Arabistan ile Katar'ın gümrük kapılarının kapalı olması sebebiyle çiftçiler geçen yılı zararla kapattılar.

Sayın milletvekilleri, bu yıl da işaretler onu gösteriyor ki yaz seracılığı yine aynı sorunla karşı karşıya, pazar sorunuyla karşı karşıya. Bugün Tokat'tan, Amasya'dan tutun, Antalya'nın belli bölgeleri ve Burdur'a kadar birçok bölgede yaz seracılığı yapılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Özer.

AYDIN ÖZER (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Onun için, Sayın Ticaret Bakanı ve Dışişleri Bakanının özellikle Irak ve Suudi Arabistan gümrük kapılarının açılması konusunda bir çalışma yapmaları elzemdir. Çünkü Ağustosun 15'i itibariyle yaz seracılığında büyük bir rekolte patlaması olacak. Gerçekten de bu mallar satılmazsa, bu yıl da zarar ederlerse bu üreticilerimizin hiçbirisi borçlarını ne vaktinde ödeyebilir ne de piyasa borçlarını kapatabilir.

Pandemi döneminde yaşananlar... Tarım politikamız bundan sonra ne olacak, çok merak ediyorum. Tarımı bundan sonra nasıl götürmeyi düşünüyoruz, onu merak ediyorum. Hiçbir planlamamız yok, havza planlamamız yok, hiçbir şey yapmadan sadece olayları seyredemeyiz.

Buradan Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)