| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 22.07.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Öncelikle yeni seçildiğiniz göreviniz nedeniyle sizi kutluyor, başarılar diliyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Evet, bugün 22 Temmuz 2020; işçi sınıfının unutulmaz önderi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Kemal Türkler'in katledilişinin 40'ıncı yıl dönümü. Kırk yılda cinayet aydınlatılmadı, aydınlatılmadığı gibi dava dosyası adliye koridorlarında götürülüp getirilerek bütün politik cinayetler gibi zaman aşımına uğratıldı. Kemal Türkler'i Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden saygıyla, özlemle ve minnetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri, teklifin 5'inci maddesiyle 4857 sayılı İş Yasası'nın geçici 10'uncu maddesi değiştiriliyor, hani bu üç ay önce pandemi nedeniyle getirdiğiniz geçici 10'uncu madde. Teklif sahipleri diyor ki: "Biz, bu düzenlemeyle, ekonominin normalleşmeye başlamasıyla birlikte, iş yerlerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönülmesini teşvik ediyoruz. Covid-19 salgını nedeniyle özel sektör, iş yerlerinde kısa çalışma ödeneğinden ve nakdî ücret desteğinden yararlananların çalıştıkları iş yerlerinde, haftalık normal çalışma sürelerine dönülmesi hâlinde sigortalı işveren paylarının tamamı 30 Haziran 2020 tarihine kadar İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak."
Teklifin gerekçesi bu ama içeriği öyle değil. Peki, içeriğinde ne var? Belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, iş yerinin herhangi bir nedenle kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, yapılan hizmet alımları ile yapım işlemlerinde işin sona ermesi hâllerinde işveren tarafından iş veya hizmet sözleşmesi feshedilebilecek. Yani işten çıkarmanın kapsamı genişletiliyor, işveren işçiyi daha kolay bir şekilde işten çıkaracak. Şimdi soruyoruz: Covid-19'la böyle mi mücadele ediyorsunuz? Bir yandan "Evde kal Türkiye'm." derken, diğer yandan işçileri topluca çalıştırmaya, toplu taşımaya mahkûm ettiniz, şimdi de işten çıkarmayı bu kanunun bu maddesiyle kolaylaştırıyorsunuz.
İşçilerin alın teriyle oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu'nu işverene destek için boşaltmanızdan hiç söz etmiyorum bile. Cumhurbaşkanına Anayasa'ya aykırı biçimde süre uzatma yetkisi tanınması da ayrı bir garabet. Şimdi, "Bir yandan istihdam yaratıyoruz." diyorsunuz, "İşsizlikle mücadele ediyoruz." diyorsunuz, diğer yandan iş verenlerin, işçiyi daha kolay şekilde işten çıkarmasını sağlıyorsunuz.
Bakın, kısa bir süre önce TÜİK tarafından nisan ayı iş gücü istatistikleri yayınlandı. Buna göre, Türkiye'de işsizlik oranı nisan ayı itibarıyla yüzde 12,8, tarım dışı işsizlik oranı yüzde 14,9, genç işsizlik oranı ise tam yüzde 24,4 yani her 4 gencimizden 1'i işsiz. Milletvekili seçildiğim Batman ile Şırnak, Siirt ve Mardin'de işsizlik rakamı bunun tam 2 katı, yüzde 29'larda. Şimdi, siz bu kanunla işçilerin işten çıkarılmasını kolaylaştırıyorsunuz. TÜİK tarafından yayınlanan iş gücü istatistiklerinde ilginç veriler var. İstatistik diyor ki: "Geçen yılın nisan ayına göre işsizlik azalmış; 2019 Nisan ayında işsizlik oranı yüzde 13'ken 2020 Nisan ayında işsizlik oranı yüzde 12,8'e düşmüş." Ama nasıl oluyor, çok ilginç bir şey, istihdam edilenlerin sayısı nisanda geçen yılın aynı ayına göre 2 milyon 585 bin kişi azalmış ve 25 milyon 614 bin kişiye düşmüş. İstihdam oranı da nisanda geçen yılın aynı ayına göre 4,9 puan azalmış, yüzde 41,1 olarak gerçekleşmiş. İstihdam edilenlerin sayısı azalmış, istihdam edilenlerin oranı düşmüş ama her nasıl oluyorsa işsizlik oranı azalmış. Evet, geldiğimiz nokta bu. Artık Türkiye'de kurumların sunduğu verilerin hiçbir şekilde güvenilirliği yoktur. Bu iki veriyi üst üste koyan bir kişinin TÜİK'in verilerine inanması imkânsız olacaktır; gerçekten, bu büyük bir sorun. Eğer TÜİK istatistiklerine güven azalırsa Türkiye'nin yayınladığı hiçbir veriye güven kalmayacaktır diyorum, gecenin bu saatinde hepinizi saygıyla selamlıyor, iyi akşamlar diliyorum. (HDP sıralarından alkışlar)