| Konu: | Erzurum Kongresi'nin 101'inci, Hatay'ın ana vatana katılışının 81'inci yıl dönümüne, 24 Temmuz Cuma günü Ayasofya'nın seksen beş yıllık aradan sonra Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesine uygun şekilde yeniden cami hüviyetine kavuşturulmak suretiyle milletle buluşturulmasının bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni ettiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 117 |
| Tarih: | 23.07.2020 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün, şanlı tarihimizdeki pek çok tarihî olayın yıl dönümünü kutluyoruz. Biz siyasilere düşen görev elbette tarihimizdeki bu şanlı mücadeleleri, kahramanlık destanlarını anarak onlara saygımızı, şükranlarımızı ve minnetlerimizi ifade etmektir. Ancak bir o kadar da bizim üzerimize düşen vazife, tarihten aldığımız dersle, bugün milletimizden aldığımız yetkiye dayanarak tarihteki tecrübelerimizle uygun adımlar atmak, günümüz meselelerine çözüm getirmektir.
İşte, bu anlamda, tarihimizde 23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi'nin 101'inci yıl dönümünde... Özellikle, toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisinde "Misakımillî Yemini" kabul edilerek, vatan topraklarının nereler olduğu belirtilmiş ve bunlardan geri dönülemeyeceği ifade edilmiştir. İşte Erzurum Kongresi'nde de "Vatan toprağı bir bütündür, parçalanamaz." anlayışıyla ne manda ne de himaye kabul edilmemiş ve vatanın mücadele süreci, kuruluş, kurtuluş ve yeniden diriliş destanı, müjdesi başlamıştır. Ve bugün, hamdolsun, Erzurum Kongre'mizin, kurtuluş ve kuruluş mücadelemizin 101'inci yılında, 101'inci yılını anarken, aynı ruhla, aynı ilhamla, aynı hedefe doğru koşuyoruz. Vatanımızın birlik, beraberlik ve kardeşliğini, bütünlüğünü sadece vatan toprağı değil; ekonomide, üretimde, istihdamda, teknolojide, refahta, küresel bir güç olma mücadelesinde, enerjide, diplomaside, hamdolsun, destanlar yazıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz.
Tabii, yine 23 Haziran, Erzurum Kongresi olduğu kadar Hatay'ın ana vatana katılması açısından da çok tarihî ehemmiyete sahiptir. Hatay, tarihimizde bize öylesi bir ilham, öylesi bir tecrübe ilham etmektedir ki âdeta yüz yıl sonra coğrafyamızda oluşturulmak istenen terör koridorları vaktiyle görülmüş ve bugün Misakımillî hudutları içeresinde oluşturulmak istenen terör koridoru bundan seksen bir yıl önce durdurulmuştur. İşte, bugün Afrin, Cerablus, İdlib, Ayn el Arap'tan ta Kamışlı'ya kadar olan coğrafyada Misakımillî hudutlarımızda terör koridorunu bertaraf ederken milletimizin istiklalini, barışını ve huzurunu egemen kılmaya çalışırken Hatay'dan aldığımız dersle, ilhamla yolumuza devam ediyoruz.
Yine, mavi vatanımızın korunması eğer ta Libya'da adım atmayı gerektiriyorsa... Hani dün kürsüden de ifade edildi, İbni Haldun, devleti devlet yapan en önemli unsurun ordu olduğunu ifade eder.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hatay'da ve Libya'da ortaya koyduğumuz ve yine Fırat'ın doğusunda ortaya koyduğumuz, tarihimizden bugüne kadar gelen bütün doğru adımlar milletimizin "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." anlayışıyla, tarihimizden çıkartılan derslerle hayata geçirilmiştir. İbni Haldun bugün yaşasaydı -ki Libya ve Tunus topraklarında 1300'lü yıllarda dünyaya gelmiştir- Libya'da nasıl bir devlet otoritesinin olacağını ve mavi vatanın nasıl korunacağını bütün dünyaya gösterdiğinden dolayı bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü, kudretini kendi Mukaddime'sinde de yeniden ifade ederdi.
Ayasofya'nın, seksen beş yıllık aradan sonra Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesine uygun bir şekilde yeniden cami hüviyetine kavuşturulmak suretiyle milletimizle buluşturulduğu tarihi yarın idrak edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Yine, Ayasofya konusu ülkemizde, dünya görüşü ne olursa olsun, her görüşten, her siyasal duruştan bütün edebiyatçılarımızın, sanatçılarımızın, milletimizin her ferdinin âdeta üzerinde müttefekunaleyh mutabakata vardığı bir hadisedir. Özellikle, Nihal Atsız "Dünyaya yeniden gelseniz ne olmak istersiniz?" sorusuna "Ayasofya'ya imam olmak isterim." Derken, ve yine, Yahya Kemal "Bu ülkenin mukaddes temellerinden biridir Ayasofya." Derken, bu ülkede Ayasofya'nın milletimizin vicdanındaki ehemmiyetine vurgu yapmışlardır. İşte, Necip Fazıl da "Bu olacak Ayasofya/Bu muhakkak olacak/İkinci bir fetih, yine bir ba'sü ba'delmevt/Bugünler belki yarın, belki yarından da yakın..." "Ayasofya/ Bu muhakkak olacak/ Belki yarın..." derken âdeta 23 Temmuzdan yarına, 24 Temmuza işaret etmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Özkan.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - İnşallah Ayasofya'nın Fatih'in Vakfiyenamesi'ne uygun bir şekilde yeniden milletimizle kavuşacağı 24 Temmuzun ülkemize, milletimize, gönül coğrafyamıza, bütün ümmete, hangi inançtan, düşünceden olursa olsun bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor, Genel Kurula hayırlı ve başarılı çalışmalar niyaz ediyorum.
Teşekkürler.