GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:117
Tarih:23.07.2020

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 225 sıra sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milletini ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, söz konusu kanun teklifi günü kurtarmaya yönelik bazı düzenlemeleri içerse de uzun vadede AKP iktidarının oluşturduğu tahribatları gidermeye yetmeyecektir. Sayın milletvekilleri, AKP iktidara gelirken ileri demokrasi, hukuk, özgürlükler, insan hakları gibi kavramları kullanmıştır. Bugün gelinen noktada ise iktidar, antidemokratik uygulamalarıyla hukuku siyasallaştırıp iktidarın sopası hâline getirmiştir. İnsan haklarını hiçe saymış, özgürlükleri kısıtlamış, AKP kuruluş değerlerini hiçe saymış, iktidara gelirken kullandığı bütün argümanları inkâr noktasına gelmiştir. Yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele diyerek gelen iktidar şu anda bu 3Y'nin sahibi olmuştur.

Değerli milletvekilleri, yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyen AKP döneminde, ülkemiz, yolsuzluklarla anılan yandaşların ihalelerle zengin edildiği, yardımların bile vakıf ve dernekler üzerinden belli kişi ve cemaatlere aktarıldığı, ülke topraklarının parsel parsel satıldığı bir ülke hâline gelmiştir. Yolsuzlukla mücadele eden Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2019 Yılı Yolsuzluk Algı Endeksi'nde ülkemiz 180 ülke arasından 91'inci sıraya gerilemiştir.

Değerli milletvekilleri, yoksullukla mücadele edeceğini söyleyen AKP döneminde, yoksulluk arttı, Türkiye'de yoksullar daha da yoksullaştı, zenginler daha da zenginleşti. Geçim sıkıntısı yüzünden her gün intihar edenlerin yaşandığı bir ülke hâline geldik. Milyonlarca gencimiz işsiz, vatandaşın mutfağında yangın var, halk yoksulluğun pençesinde kıvranıyor, iktidar sahipleri ise büyük bir şatafat ve lüks içerisinde yaşamaya devam ediyor. İktidar yardım edilmiş yoksullar istiyor, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk, o yüzden de iktidarla anlaşamıyoruz.

Sayın milletvekilleri, AKP'nin 3'üncü Y'si ise yasaklardı. AKP döneminde Türkiye yasaklar ülkesi hâline geldi. Şimdi de Twitter'ı, YouTube'yi ve Netflix'i kapatacaklarını söylüyorlar. Dünya 4'Y yazıcıları, nesnelerin internetini, sanal gerçekliği, yapay zekâyı, uzayı konuşurken AKP iktidarı hâlâ sosyal medyayı yasaklama peşinde. Hani AKP yasakları kaldıracaktı? Bugün, haber yaptığı için onlarca gazeteci cezaevinde. Medyayı ele geçiren AKP, birkaç tane kanal kendisi gibi düşünmüyor diye ceza yağdırıyor, sosyal medyayı kapatmaya çalışıyor. Daha geçtiğimiz günlerde RTÜK, Halk TV ve Tele1'e beş gün yayın durdurma cezası verdi. İktidar, sanki halkın adım atmasını dahi yasaklayacak duruma geldi, hatta adım atmasını dahi yasakladı; baro başkanlarının yürümesini engelledi, milletin Meclisine girmelerini engelledi, tüm gösterileri ve yürüyüşleri yasakladı. Kısacası iktidar yasakları çok sevdi; Andımız'ı yasakladı, TC tabelalarını yasakladı, "Türk" adını yasakladı, internet sitelerini yasakladı; konuşmak yasak, yazmak yasak, yerli tohum yasak, yerli tütün yasak, "damat" demek yasak, AKP'yi eleştirmek yasak. Kısacası tek adamın istemediği her şey yasak.

Türkiye, Kuzey Kore'ye çevrilmek isteniyor çünkü AKP artık ülkeyi yönetemiyor. İktidar yasakların arkasına sığınarak iktidarda kalmaya çabalıyor ancak nafile; iktidar yasaklarla eriyor, yasaklarla gidiyor.

Değerli milletvekilleri, kısacası Erdoğan ve AKP iktidarı tarihsel ömrünü çoktan doldurmuş, kendi sonuna doğru hızla yol almaktadır. Bu düzenin değişmesine az kalmıştır. Yoksulluğa mahkûm edilen vatandaşlarımız, ilk seçimlerde bu düzeni değiştirecektir. Bundan on sekiz sene önce 3Y'yi yani "Yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları bitireceğiz." diyerek iktidara gelen AKP, bu 3Y'yle gidecektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)