| Konu: | Mersin ili Mut ilçesinde meydana gelen trafik kazasında şehit olan 4 asker ile hayatını kaybeden 2 vatandaşa Allah'tan rahmet dilediğine, gazeteciler Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'ın cezaevinde tutulduğu sürecin bir an önce son bulmasını ümit ettiklerine, Anayasa Mahkemesinin Enis Berberoğlu'nun başvrusu hakkındaki kararına, Rize ili çay üreticileri ile Ordu ve Giresun illerindeki fındık üreticilerinin gerçek anlamda desteklenmesi gerektiğine, sosyal medyanın yasaklarla kontrol edilemeyeceğine, 226 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne karşı olduklarına ve bu teklifle ilgili Dijital Mecralar Komisyonunun görüşünün neden alınmadığını öğrenmek istediklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 28.07.2020 |
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sağ olun efendim.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Üzüntü duyduğumuz kaza nedeniyle askerlerimiz ve sivil vatandaşlarımızı kaybettik. Askerlerimize ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şu anda yaralı olan kardeşlerimize de bir an önce şifa diliyoruz.
Değerli Başkanım, Gazeteci Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'ın delilleri yok etme, kaçma ve saklama girişiminde bulunma ihtimalleri olmadığı hâlde cezaevinde tutuluyorlar. Onlar gibi onlarca gazeteci parmaklıklar arasında. Artık gazeteciler için bu adaletsizlik öyle boyutlara ulaştı ki mahkeme başkanı bile Gazeteci Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç'ın cezaevinde tutulma kararına itiraz etmiş, gazetecilerin bir an önce cezaevinden çıkartılması için de kendi fikrini açıklamıştır. Bu usulsüz, hukuksuz sürecin bir an önce son bulmasını biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak diliyoruz.
Anayasa Mahkemesi, milletvekilliği düşürülen vekilimiz Enis Berberoğlu'nun başvurusu hakkındaki kararını eylül ayına bırakmıştır. Berberoğlu'nun yargılanma sürecinin tam bir hukuksuzluk örneği olduğu açıktır. Yargılanması sürerken yeniden seçildiği için dokunulmazlık kazanan arkadaşımız, yerel mahkeme ve Yargıtayın seçimi tanımaması sonucunda vekilliğinden olmuştur. Bu konudaki hukuksuzluğu, anayasa profesörleri raporlamış, AYM raportörü ortaya koymuş ancak AYM kararını bir türlü açıklayamamıştır. Buradan soruyoruz: AYM, kararı açıklamayı neden öteliyor? Yoksa AYM üzerinde siyasi bir baskı var mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli Başkanım, Rize'de çay; Ordu, Giresun'da fındık üreticimiz perişan. Üretici tarafından en az 25 TL beklenirken fındığa 22,5 TL veren iktidar yalandan bir destekle "Fiyat 25 TL." gibi ifadelerde bulunmaktadır. Fındık ve çay üreticimiz yalandan değil gerçekten desteklenmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; iktidar otoriter bir anlayışla, bir oldubittiyle sosyal medya yasasını Meclisten geçirmeye çalışıyor. Bugün bunu sabaha kadar Meclis Genel Kurulunda tartışacağız. Ancak şu unutulmamalıdır ki sosyal medya yasaklarla kontrol edilebilecek bir yer değildir. Bu yasa sosyal medyayı bitirecek bir yasadır. İktidar kanadı tam bir tutarsızlık içindedir. Torba kanun görüşmelerinde Dijital Mecralar Komisyonu kurulmuştur. Kanun üzerinde detaylı bir biçimde incelenmesi ve düşünülmesi gereken tek teklif Adalet Komisyonuna sevk edilmiştir. Oysa mademki Komisyon kurduk neden bu Komisyonu çalıştırmıyoruz? Bu Komisyonun değerlendirmesini aldıktan sonra neden bu kanun teklifini Mecliste görüşmüyoruz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Tüm bu düzenlemelerin özünde her geçen gün genç seçmenlerin AKP'den uzaklaşması var. İktidar bu durumu göz önüne alarak gençlerin yoğunlukla kullandığı sosyal medyayı kontrol altına almak ve buradan kendisine yöneltilen protesto ve tepkilerin önünü kesmek istiyor.
Saraya açıkça söylüyoruz: İşine geldiğinde FaceTime'ı kullanıp işine gelmediğinde, Twitter'dan "dislike" aldığınızda yasaklara sarılmak olmaz, olamaz. AKP'nin sosyal medyanın ruhundan anlamadığı ortaya koyduğu ucube Yeşil Küre uygulamasıyla gösterilmiştir. Bu yasakların mimarı Mahir Ünal'ın çalışma ekibinde kimlerin olduğuyla ilgili AK PARTİ Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Ceviz Ayvalı'nın "Darbeci Kemalist gelenek ile FETÖ'yü birbirine kırdırdık." sözleriyle tüm kamuoyu bilgilenmiş olmuştur. Gerçek trol, sosyal medyayı gerçekten kirletenler, Mahir Ünal ve ekibidir. Mahir Ünal, partimizi suçlamak için yalan bir gösteriyi sosyal medya hesabından paylaştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ve partimizi suçladı. Kanıtlayabildi mi bunu? Hayır, kanıtlayamadı çünkü doğru değildi. Kendisi sosyal medya trollüğü yaptı.
Bakın, Twitter geçtiğimiz aylarda Türkiye'de 7.340 trol hesabı kapattı ve yayınladığı raporda, bu trollerin büyük çoğunluğunun AKP hesabına çalıştığını da ortaya koydu.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Ne biçim şeyler söylüyorsunuz ya! Doğru değil. Tamam işte...
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Yeşil benek uygulamasında çuvallayan AKP şimdi de ülkemizde özgür, bağımsız ve akıllı gençlerin ahlakına rota vermeye çalışan Siber Vatan Projesi'yle sosyal medyayı zapturapt altına almaya çalışmaktadır. Ele geçirdikleri geleneksel medyada insanlar seslerini duyuramayınca sosyal medyaya yöneliyor, burada bir soluklanma alanı buluyordu. Sosyal medyada ahlak sınırlarını aşmayan her türlü düşüncenin özgürce ifade edilmesi gerektiğine inanıyor ve bunu destekliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu özgürlükleri kısıtlamayı hedefleyen ucube yasa teklifine de karşı çıkıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)