| Konu: | 226 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Komisyona iade edilerek Anayasa Komisyonunda görüşülmesi gerektiğine dair önergenin işleme alınıp alınmayacağı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 28.07.2020 |
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mız ve İç Tüzük'ümüz çerçevesinde yapmış olduğumuz Meclis Genel Kurulu görüşmelerinde Anayasa'ya aykırılığın nasıl değerlendirileceği, Meclis İçtüzüğü'müzün 84'üncü maddesinde net bir şekilde ifade edilmiştir. Müsaadelerinizle hem Anayasa'ya aykırılık hem de bunun usul tartışması noktasında şu hususta yaklaşımımız vardır: Baktığımız takdirde, hukuk devletinin ya da devletin ortaya çıkış anı, arkaik toplumlardan sivilleşmiş toplumlara geçişte hukuk, sınırsız mütecaviz özgürlüklerin sınırlandırılmasıyla beraber ortaya çıkmıştır. Yani hukukun doğrudan ortaya çıkışı, mutlak özgürlük yani kişinin -başka bir kişinin yaşam hakkından vücut bütünlüğüne, maddi ve manevi varlığına kadar- bütün mütecaviz özgürlüklerinin sınırlarının çizilmesi suretiyle hukuk ortaya çıkar.
Bu anlamda, bahsi geçen Anayasa'ya aykırılık iddiası, hem İç Tüzük'ün 84'üncü maddesi çerçevesinde, geneli hakkında görüşmeler yapılmadan değerlendirilemeyeceği, maddelere geçilmesiyle beraber maddelerin Anayasa'ya aykırılığı çerçevesinde değerlendirileceği... Diğer taraftan da biraz önce Sayın Grup Başkan Vekilinin bahsettiği, bütün dünyadaki, başka ülkelerle yapılmış ikili, çok taraflı, ulusal ve uluslararası sözleşmelere baktığımızda, oralarda, bahsi geçen özgürlükler elbette güvence altına alınmıştır. Aynı şekilde, bu özgürlükler, temel haklar bağlamında Anayasa'mız çerçevesinde de güvence altına alınmıştır. Ancak, eğer biz bir hak ve özgürlüğün hiçbir hukuk düzenlemesiyle teminat altına alınamayacağını düşünürsek, bu durum tam bir kaos ve kargaşa ortamı çıkarır; başta yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, vücut bütünlüğü, maddi ve manevi dokunulmazlık bağlamında, kişi hak ve özgürlüklerini, kişisel verilerin korunması bağlamında her türlü tehlikeye açık bir hâle getirir ki hukuk devleti buna müsaade edemez.
Bu anlamda, Anayasa'ya aykırılıkla ilgili verilen önergenin aleyhinde söz aldım ve İç Tüzük hukuk kurallarının uygulanması ve bu çerçevede de Anayasa'ya aykırılıkla ilgili iddiaların, madde önergeleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve varsa bu çerçevede oylanması gerektiğini ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)