| Konu: | Yapılan usul tartışmasından sonra Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuş'un tutumunun değişmediği ve tutumunu Genel Kurulun onayına sunacağı yönündeki açıklamasından sonra CHP Grubu tarafından yoklama talep edilmesinin İç Tüzük'ün 57'nci maddesi gereğince uygun olmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 28.07.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkan, demin gerçekleşmiş olan usul tartışması sonrasında gelişen yoklama süreciyle ilgili, meselenin hukuki boyutuyla ilgili olarak biz grubumuz adına görüşümüzü, kanaatimizi paylaşmak istiyoruz. Kanaatimizce, doğru bir işlem yapılmadığını düşünüyoruz biz. Usul tartışması gerçekleştikten sonra "Bu görüşme sonucunda oya başvurmak gerekirse oylama işaretle yapılır." hükmü yer almaktadır İç Tüzük'ün 63'üncü maddesinde. Siz de bu noktada oya başvurma kararı verdiniz fakat burada şöyle bir ayrıntı var: Siz tutumunuzu belirledikten sonra, izhar ettikten sonra oylama kararını vermiş oldunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Kanaatimizce, bu doğru bir işlem olmamıştır Sayın Başkan. Bundan sonra oya sunuldu diyelim, oya sunulmasından hemen öncesinde de CHP Grubu, 57'nci madde kapsamında toplantı yeter sayısı talebinde bulunmuştur, bu toplantı yeter sayısının da hangi hâllerde istenebileceği İç Tüzük'ümüzün bu maddesinde, 57'nci maddesinde açıkça belirtilmiştir. Buna göre, Tüzük'ün 57'nci maddesinin ikinci fıkrasında "Tezkerelerin oylanması ile kanunların oylanması esnasında, işaretle oylamaya geçilirken en az yirmi milletvekili ayağa kalkmak veya önerge vermek suretiyle yoklama yapılmasını isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Yapılan tartışma ve geçilen oylama, usul tartışmasına ilişkin "gerekirse" denilen yani istisnai olarak düzenlenen bir hükmün uygulanmasıydı, onun oylanmasıydı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Dolayısıyla, bu tür bir oylamanın öncesinde yoklama talebi İç Tüzük'ün 57'nci maddesi gereğince mümkün gözükmemektedir. Bu, sadece tezkereler ve kanunların oylanmasıyla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla, bu talebin daha sonra yerleşik hâle gelmesi de kanaatimizce mahzurlu olacaktır. Böyle bir teamülün gelişmemesi açısından ve bunun bugünle sınırlı kalması açısından grubumuzun bu yöndeki görüşünü ifade etme gereği hasıl olmuştur.
Genel Kurula saygılar sunarım.