GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:118
Tarih:28.07.2020

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, gecenin bu saatinde, pandemi şartlarında hâlâ buradayız ve alelacele çıkarılmaya çalışılan kanun teklifinin 5'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.

Madde uyarınca "kişilik hakları ihlal edilenlerin erişim engeli istemesi" "içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini" şeklinde değiştirilmektedir. Ayrıca maddeye eklenen fıkrayla bu kararlara ek olarak kişilik haklarını ihlal edici içeriklerle kişinin adının ilişkilendirilmemesi kararı verileceği öngörülmektedir. Yani bahse konu olan içeriğin engellenmesine ek olarak kişiyi ve içeriği ilişkilendiren tüm veriler arama motorundan kaldırılacaktır.

Günlerdir iktidarın güdümündeki medyalarda çalışan kalemşorler, bu meseleyi "unutulma hakkı" olarak açıklayıp herkesin kendi ismini medyadan sildirme hakkı olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Hâlihazırda zaten kişilik haklarına yönelik saldırılar söz konusu olduğunda, mahkeme kararıyla erişim engeli getirilebiliyor fakat bizler, bu ülkenin kirli işler çevirmiş politikacılarına, rüşvetçilerine, hırsızlarına, taciz ve tecavüzcülerine, şiddet faillerine yönelik haberlerin kaldırılması için bu yasanın hazırlandığını biliyoruz.

Değerli milletvekilleri, meselenin unutulma hakkı olmadığını çok iyi biliyoruz. Neden mi? Parti olarak biz, bu maddeye, "Kamuya mal olmuş kişilerin kamuya mal olmalarından sağlanan toplumsal rolleri ya da tüzel kişiliklerin tüzel kişiliklerinden doğan faaliyetleriyle ilgili eleştiri ve iddiaları, bu kanun kapsamında kişilik hakkı ihlali olarak değerlendirilemez." cümlesinin eklenerek siyasetçilerin bu haktan muaf tutulmasını talep etmiştik ancak iktidar, bunun kendilerini deşifre edeceği refleksiyle değerlendirmeye dahi almadı. Bu şekilde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında siyasetçilere yönelik yapılan eleştirilerin de önü kesilmek isteniyor. Neden mi? Çünkü siz, yaptığınız ve bir türlü hesabını veremediğiniz şeyleri unutturmak istiyorsunuz. Her gün üzerini örtmeye çalıştığınız ve sürekli karşınıza çıkan 17-25 Aralığı unutturmaya çalışıyorsunuz. Neredeyse her birinizin FETÖ'yle olan bağlarını gösteren fotoğraflarınızı unutturmaya çalışıyorsunuz.

"Ayasofya açılır mı?" dedikleri zaman Cumhurbaşkanının daha önce verdiği bir röportajda söylediği "İyi düşünmek lazım, bunlar kolay alınacak kararlar değil, bedeli bize ağır olur." sözlerini unutturmak istiyorsunuz.

"Kürt sorununu demokratik yollarla çözeceğiz." diye yollara düştüğünüz ve imzaladığınız Dolmabahçe mutabakatını unutturmak istiyorsunuz. Bu halk da biz de sizlerin "unutulma hakkı" diye kılıf biçtiğiniz şeyin ne olduğunu çok ama çok iyi biliyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, zaten hâlihazırda sansürde dünya 1'incisi, sosyal medya içeriklerinden rahatsız olmada dünya 1'incisi. 2012'nin başıyla 2019'un birinci yarı yıl sonu itibarıyla Twitter'a dünya genelinde gönderilen 7.396 mahkeme kararının toplam 5.487'si Türkiye tarafından gönderilmiş. Son sekiz yılda Türkiye tarafından toplamda şikâyet edilen 84.258 hesaptan -ki bu da dünya rekoru- Twitter sadece 2.243 hesap için engelleme kararı vermiş.

Binlerce insanı sosyal medya paylaşımı dolayısıyla gözaltına alıp tutukladınız. Bu şekilde bu toplumu susturamayacağınızı anlayınca toplumsal muhalefetin elinde olan tek alternatif medya aracına göz diktiniz. Mesela Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından "Halfeti'deki gözaltılarda işkence izi var." şeklinde yapılan açıklamaya dair haberlere erişim engeli getirildi ve bunun gibi binlerce işkence ve hak ihlaline dair haberlere de erişim engeli getirildi hatta erişim engeliyle ilgili yapılan haberlere dahi erişim engeli getirildi. Yani bu yasa teklifi de OHAL'i kalıcılaştırma yasa tekliflerinizden biri, yasaklar silsilesinin devamı.

Çok açık bir şekilde "Muhalif olanı şikâyet eder kapattırırız, bizimle ilgili olanı, unutturmak istediğimizi, hesabını vermediğimiz şeyleri sözde kişilik hakları kapsamına alarak arama motorundan sildiririz." diye düşünüyorsunuz. Tıpkı 1984 kitabında olduğu gibi istemediğiniz şeyleri tüm toplumun da hayatından çıkarma ve unutturma çabanız var ama yaptığınız kirli şeyler dağı taşı aştı. Binlerce işsiz, binlerce KHK'li, binlerce savaş mağduru, binlerce göçmen, binlerce kadın sizin bu kirli politikalarınız yüzünden yaşam mücadelesi veriyor. Bunları sosyal medyadan kaldırsanız dahi insanların hayatını derinden etkileyen kirli politikalarınız hâlâ çok canlı ve her birimizin aklında. Arama motorundan isimlerini sildirseniz bile katledilen Özgecan'ı, Dilek Doğan'ı, Nadira'yı, FETÖ güzellemelerini, Dolmabahçe Mutabakatı'nı ve binlerce hukuksuzluğunuzu bizlere unutturamayacaksınız. (HDP sıralarından alkışlar)