GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:118
Tarih:28.07.2020

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyerek başlamak istiyorum: Bu teklif bir sansür teklifidir. Zaten AK PARTİ'nin genel olarak siyaset anlayışı "Kontrol et, edemezsen sansürle, onu da yapamazsan yasakla." anlayışıdır.

Şimdi, bu teklifi bize Almanya modeli olarak sunuyorsunuz ama ben Merkel'i eleştirdiği için gece yarısı evinden alınan bir Alman hiç görmedim ya da Facebook'ta iktidarın hoşuna gitmeyen bir yazıyı beğendiği için 13 yaşında bir Alman çocuğunun karakola götürüldüğünü hiç duymadım. Hani, sizin şu kıskandığını iddia ettiğiniz Almanya var ya, aslında onu örnek alacaksak eğer, hukukun üstünlüğü konusunda örnek almalıyız ki Almanya 6'ncı sıradayken Türkiye 107'nci sırada. "Almanya şu içeriği kaldırıyor." diyorsunuz; peki, içerik kaldırma konusunda siz ne kadar tarafsızsınız? Örneğin, bir kanal, yandaş olduğu için, 90 bin şikâyet olmasına rağmen kendisiyle ilgili yapılan işlem sayısı sadece sıfır. Dolayısıyla "Almanya modeli" demeyi bırakın, bu, düpedüz AK PARTİ modeli bir sansür modelidir.

İbrahim Kalın bugün bir açıklama yaptı, dedi ki: "Sosyal medya kullanıcılarının fikirlerini özgürce ifade etmesinde herhangi bir sorun yok." Sayın İbrahim Kalın, sorun tam da burada başlıyor zaten, ifade ettikten sonra başlıyor. Çünkü siz o "tweet"i attıktan sonra bir gece yarısı evinize geliniyor ve karakola götürülüyorsunuz. Yani bir anlamda, sizin yaptığınız, tamamen, muhalif avlamak ve gerçekleri gizlemek.

Neymiş? Batı ülkelerinde unutulma hakkı varmış. Peki, bu hak niçin var? Gerçek mağdurlar için var. Siz bu kanun teklifini getirirken kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle bunu getirdiğinizi söylüyorsunuz; nedense bu kişilik hakları Canan Kaftancıoğlular için, Berna Laçinler için, muhalif Ahmetler, Ayşeler için getirilmeyecek. Kimin için getirilecek biliyor musunuz? Bu yasa Resmî Gazete'de yayımlandığı gün Fetullah'la fotoğrafı olan AK PARTİ'li vekiller için sadece kişilik haklarını zedeleyecek. Ayakkabı kutusunda, takım elbise poşetinde rüşvet alanlar için kişilik haklarını zedeleyecek, Kanal İstanbul üzerinden kupon arazi aldırdığınız Katar Emiri'nin annesi hemen başvuracak "Benim kişilik haklarım zarar gördü." diyecek ve unutulma hakkından yararlandıracaksınız.

Yine, size yakın bir vakıfta çocuklara istismar yapılacak, onların da kişilik hakları zedelenecek ve hemen unutulma hakkından yararlandıracaksınız. Yani amacınız unutma hakkı değil, George Orwel'in 1984 kitabındaki gibi "Büyük Biraderin amacı hafızaları silmeye çalışmak." Muhtemelen bir sonraki yapacağınız hamle de günlükleri silmeye çalışmak olacak. Yani bizi, AK PARTİ'yi tanımıyormuşuz gibi düşünmeyin, gerçekten bundan artık vazgeçin. Niyet okuyuculuğu da yapmıyoruz çünkü on sekiz yıldır artık sizi çok iyi tanıdık.

Bir AK PARTİ'li konuşmacı şunu söyledi, dedi ki: "Rumuzlu bir kullanıcı, kediye şiddet görüntüsünü paylaşıyor ve bunun sonucunda bunu paylaşırsam nasıl olsa bana bir şey olmayacağını biliyorum." diyor. Farz edin ki siz bu teklifi geçirdiniz, bu kişi yine kediye şiddet görüntüsü paylaştı ve tespit edip yakaladınız. Kişiye bir şey olacak mı? Yine, bir şey olmayacak çünkü geçtiğimiz günlerde bir köpeği istismar edip ölümüne sebep olan kişiye hiçbir şey olmadığı gibi bu kişiye yine bir şey olmayacak çünkü hayvan hakları yasasını getirmediniz.

21'inci Yüzyılda Türkiye'yi medeni dünyadan koparmaya çalışan ne kadar uygulama varsa hepsini hayata geçiriyorsunuz. Bu mecralar zaten içerik üreten mecralarda değil, insanların içerikleri paylaştıkları mecralar. Dolayısıyla, siz içeriği çıkarsanız da VPN'den buna bağlanır, onu da yasaklasanız Tor ağından bağlanacaktır. Gençler aslında internet sayesinde bütün dünyayı görüyor, kendi yaşıtlarının üç aylık çalışmayla araba aldıklarını görüyorlar. Oradaki gençler harçlık biriktirip oyun konsolları alabiliyorlar. Değil oyun konsolu alabilmek, bizim gençlerimiz işsiz, iş bulsalar da kazandıkları parayla sadece karınlarını doyurabiliyorlar. Ve oyun konsolu almak da zaten gençler için bir rüya çünkü dünyada en çok oyun videosu izleyen ülke Türkiye. Gençler bunu alamadıkları için kendileri oynayamayınca oynayanları izliyorlar. Bizim gençler sayenizde gezmeyi de bilmiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurunuz.

GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Bilal Erdoğan şöyle bir açıklama yaptı, dedi ki: Gençlere bir tavsiyesi varmış, yurt dışına gitmelerini öneriyorlar. Bilal Bey, şunun farkında değil, babası ve eniştesi sayesinde Türk lirası pul olduğu için gençler değil yurt dışına gitmeyi, emin olun Kızılay'a inecek parayı bulamıyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Euro olmuş 8 lira, gençler yurt dışını sadece YouTube üzerinden görebiliyorlar. Bu getirdiğiniz uygulamayla da gençlerin YouTube üzerinden dünyayı görme fırsatını bile ellerinden alıyorsunuz. Amaç, öyle bir sistem getirmek ki zaten siz kapatmış olmuyorsunuz, YouTube, Twitter, Instagram bu ülkeden mecburen gitmek zorunda kalıyor. Zaten asıl amacınız da bu, dünyada olan biteni gençler bilmesin, bizi eleştirmesin yani sosyal medyayı A Haber yapmak istiyorsunuz.

Sayenizde medeni dünyayla aramızda da uçurum açıldı ama ne yaparsanız yapın, ne yasaklar yaparsanız yapın, baskı, sansür yapmanıza rağmen bu gençler sizi götürecek, işte bunu engelleyemeyeceksiniz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)