GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 13 Ekim Ankara'nın başkent oluşunun 97'nci yıl dönümüne, Hatay ilinde yaşanılan orman yangınlarının ardından Osmaniye ve Trabzon illerinde meydana gelen orman yangınlarında dahli olanların hukuken en acı bedeli ödemelerini talep ettiklerine, 11 Ekim Pazar günü Ermenistan devletinin Azerbaycan'ın Gence kentine düzenlediği 9 Azerbaycan vatandaşının hayatını kaybetmesine sebep olan füzeli saldırıyı nefretle kınadıklarına ve geçici ateşkes sürecinde gerçekleştirilen bu saldırıların savaş suçu ve insanlık suçu olduğuna, Karabağ topraklarında fiilen işgal sona ermedikçe herhangi bir diplomatik çabanın başarılı olamayacağına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:4
Tarih:13.10.2020

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara ilimiz, Millet Meclisimizin almış olduğu karar neticesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkenti olarak kabul edilmiştir.

İstiklal mücadelemizin merkezi, karargâhı olan, millî iradenin temerküz ettiği en önemli nokta olan ve Anadolu'da Millî Mücadele'miz sırasında en önemli nokta olan Ankara'nın başkent olması son derece önemlidir. Coğrafi olarak Türkiye'nin merkezinde yer alması ve jeopolitik avantajları nedeniyle böyle bir tercihin yapıldığı düşünülse de millî idarenin ve Millî Mücadele'nin en üst seviyede verildiği ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinin atıldığı bir yer olarak Ankara'ya başkent unvanının verilmesi son derece önemlidir. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi şükranla yâd ediyor, Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümünü en içten dileklerimizle kutluyorum.

Sayın Başkan, malum olduğu üzere, 9 Ekim günü Hatay'ın Belen ilçesinde başlayan orman yangınları rüzgârın da etkisiyle büyümüş ve maalesef yerleşim yerlerini de içine alan çok büyük bir yangına dönüşerek büyük zararlara, büyük acılara sebep olmuştur. Bu yangında 542 vatandaşımız yerlerinden tahliye edilmiş, evleri yanmış ve zarar görmüştür. Toplamda 15 noktada görülen yangınlar güçlükle kontrol altına alınmıştır. Devamında Osmaniye ve Trabzon illerimizde de orman yangınlarının meydana geldiğini üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Olaylarla ilgili yapılan tahkikatlarda gözaltı işlemleri gerçekleşmiş, bu yapılan tahkikatlar neticesinde yangınlarda kundaklama ve terör şüphesinin olduğu düşünülmüştür. Bizler de Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkan Yardımcımız Mevlüt Karakaya Bey'in başkanlığında bölge milletvekillerimizle birlikte bölgede yangın sırasında ve sonrasında vatandaşlarımızla beraber olduk. Vatandaşımızın sıkıntılarını yerinde takip etme, yerinde müdahale etme imkânı bulmuş bulunmaktayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Biz, bu vesileyle meydana gelen orman yangınında dahli olanların ve özellikle terör ihtimali göz önünde bulundurularak da dahli bulunanların derhâl yakalanarak hukuken en acı bedeli ödemelerini özellikle buradan talep etmekteyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 11 Ekim Pazar günü Azerbaycan'ın 2'nci büyük şehri olan Gence ilinde terörist Ermenistan devletinin özellikle bir apartmanı hedef alan füzeli saldırısında Azerbaycan vatandaşı 9 sivil hayatını kaybetmiş, çocuk ve kadınlar olmak üzere 39 Azerbaycanlı kardeşimiz de yaralanmıştır. Ben buradan bu saldırıyı şiddetle ve nefretle kınadığımızı ifade ediyor, bu saldırıyı lanetliyorum.

Terörist Ermenistan devletinin gerçekleştirmiş olduğu bu saldırılar, özellikle Moskova'da gerçekleştirilen geçici ateşkes süreci içinde gerçekleşmiş bu saldırılar açıkça savaş suçudur, insanlık suçudur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bu süreç içerisinde Ermenistan'ın sadece Gence'yle sınırlı kalmayan birçok yere birçok mahalle, özellikle sivillerin yaşadığı alana benzer saldırıları, füze saldırılarını gerçekleştirdiğini görmekteyiz.

Türkiye ve dost birkaç ülke dışında bu saldırılarla alakalı olarak Batı ve kendini uygar dünya olarak ifade eden ülkelerden ne yazık ki çıt ses çıkmamakta, bu sivil kayıplarla ilgili olarak Ermenistan devletine karşı tek söz dahi edilememektedir. Bu, dünyanın bu ve benzer meselelerde dün Hocalı soykırımında olduğu gibi bugün de ne kadar ikiyüzlü ve çifte standartlı bir davranış içerisinde olduğunu bir kere daha gözler önüne sermiştir.

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak Azerbaycan'ın işgal altında, Ermenistan'ın işgali altında bulunan Karabağ topraklarında fiilen işgal sona ermedikçe herhangi bir ateşkes ve diplomatik çabanın başarılı olamayacağı kanaatindeyiz. Buradan bu süreçler içerisinde yürütülecek veya yürütülmesi muhtemel bütün diplomatik süreçlerle ilgili olarak biz uyarımızı yapmak istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Karabağ, Azerbaycan ordusu tarafından azat edilmeden, kurtarılmadan masada hiçbir çözüm söz konusu olamaz. Masadan çözüm bekleyenin sonunun hüsran olacağını buradan ifade etmek istiyor, hepinize saygılar sunuyorum.