| Konu: | (2/2307) esas numaralı 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/91) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 13.10.2020 |
SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Hepiniz bilirsiniz Almanya'da Potsdam Sanssouci Sarayı'na, Prusya Kralı Frederick'e değirmencinin karşı çıktığını. Neden karşı çıktığını hepimiz çok iyi biliyoruz, onu da burada hatırlatmak istiyorum çünkü "Berlin'de hâkimler var." demişti. Tam da Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla biz de "Ankara'da hâkimler var." derken bazı İstanbul hâkimlerinin Anayasa Mahkemesinin kararını hiçe saydığını ve hukuku ayaklar altına almaya çalıştığını hepimiz görebiliyoruz değerli arkadaşlar. Aslında devleti demokrat yapan, hukuk sistemidir ama hukuk sistemini katletmeye çalışan hâkimler er ya da geç mutlaka hesabını verirler. Bu yüzden, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli ve Sayın Enis Berberoğlu'nun -az önce değerli milletvekili arkadaşımızın da dediği gibi- yeri Meclistir, bir an önce Mecliste olmasını diliyoruz.
Değerli arkadaşlar, elektrik dağıtım piyasasıyla ilgili konuşmamı konuşmamın sonunda yapacağım çünkü hepimizin de çok iyi bildiği, yakından takip ettiği, maalesef, Hatay'da bir yangın oldu. Bir kez daha bütün Hatay halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bakınız, şer güçler Türkiye'yle ilgili ne zaman bir atak yapsalar ilk önce Hatay'dan başlıyorlar. Peki, neden? Çünkü Hatay, Misakımillî'nin son halkası, Türkiye'nin barış ve huzur havzasıdır. Biliyorlar ki Türkiye'yi hasta etmenin yolu, Hatay'ı grip yapmaktan geçer. Biliyorlar ki Türkiye'yi kaosa sürüklemenin yolu, Hatay'da kargaşa çıkarmaktan geçer. Bakınız, Suriye savaşıyla başlayan çatışmanın ilk bombasını Hatay Reyhanlı'da gördük. İlk mülteci akınına uğrayan illerimizin başında Hatay vardı. Afrin operasyonunda yine Hatay vardı. İdlib savaşında, Zeytin Dalı Harekâtı'nda ilk provokatif olaylar yine Hatay'da oldu. Ticaret kapıları kapanan yine Hatay. Bunlar yetmezmiş gibi son bir ay içerisinde Samandağ'da başlayıp Belen'de, Arsuz'da, Karaağaç'ta devam eden olaylar, yangınlar ve özellikle yapılan her saldırıya evlerine, iş yerlerine, cadde ve sokaklarına şanlı bayrağını asarak yanıt veren Hatay halkı. Çünkü Hatay, ana vatana katılmak için on beş yıl mücadele vermiş ve bu mücadelenin sonunda Misakımillî'deki yerini almıştır.
Hatay her koşulda cumhuriyete bağlı, devleti ve ülkesi için her türlü riski göğüsleyen, Mustafa Kemal Atatürk'ün kenti olmanın gururu ve bilincini her zaman taşımaktan onur duyan bir kent, bir halk Hataylı.
Değerli arkadaşlar, ormanlar bizim yeşil vatanımızdır. Bir kez daha söylüyorum: Yeşil vatanımızdır. Ormanları yakan anlayışı bir kez daha lanetle kınıyorum. Orada yanan canlar -hayvanlardan bahsediyorum- bu ülkenin değeridir. O ağaçların her bir yaprağında şehitlerimizin kokusu, her avuç toprağında şehitlerimizin kanı vardır. Buradan yangının söndürülmesinde emeği olan başta itfaiyecilerimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, daire başkanlarımıza, Orman Genel Müdürlüğündeki bütün personel arkadaşlarımıza ve hatta o gece başta değerli milletvekilimiz Suzan Abla, Sayın Suzan Şahin gece oradaydı, tabii Sayın Kaşıkçı da oradaydı, diğer milletvekili arkadaşlarımız da oradaydı, Sayın Valimiz de oradaydı, herkese teşekkür ediyoruz. Bütün vatandaşlarımıza, elinden gelen...
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Sayın Yayman da oradaydı.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Tabii, Sayın Yayman da oradaydı, biz gördük ama burada ifade etmek istiyorum Sayın Yayman: Bölge müdürlüğü kurulması için orada söz verilmişti, o söz ne oldu? Bir an önce orman bölge müdürlüğü kurulması gerekiyordu, o söz ne oldu, onu burada sormak istiyorum bu arada.
Tabii ben burada Hatay'ın sorunlarını defalarca, defaatle kürsüde dile getirdim, bir kez daha şunu ifade etmek istiyorum: Evet, orada olaylar oluyor, orada vatandaşlarımız mağdur oluyor ama oradaki vatandaşlarımızın mağduriyetini görmeyen bir Hükûmet var, görmeyen bir Cumhurbaşkanı var, bunu burada ifade etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanına buradan seslenmek istiyorum: Hatay ülkemizin yükünü çekiyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Topal.
SERKAN TOPAL (Devamla) - ...bundan da onur duyuyor ama Hükûmet bunu görmüyor. Gelin, Hataya özel bir ödenek verin. Her 2 gençten 1'i işsiz.
HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Hatay'daki yardımlardan da bahset.
SERKAN TOPAL (Devamla) - İstihdamı artırıcı tedbirler alalım. İhracat durdu, tır filoları çürümeye terk edildi, çiftçinin ürettiği mal tarlada kaldı; yerel yönetimler 500 bine yakın sığınmacı nüfusuna hizmet veriyor, 500 bin Suriyeliye. Hatay Orta Doğu ülkelerine ciddi anlamda iş gücü sağlıyordu ama bütün bunlar gerçekten durdu.
Evet, bazen altyapılarda çalışmalar yapılıyor, onları takdirle karşılıyoruz, buradan da teşekkür ediyoruz. Ama sizler de çok iyi biliyorsunuz ki Hatay'da şu anda işsizlik had safhada ve birçok vatandaşımız şu anda işsiz; gelin, bunu burada çözelim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, oradan laf atan arkadaşlarımız var. Evet, gelin, çıkın deyin ki Hatay'ın bütün sorunlarını birlikte, el ele çözelim, 11 milletvekili bir araya gelelim, Hatay'ın sorunlarını birlikte çözelim. Biz varız. Zaten günü geldiğinde teşekkür etmesini biliyoruz, biz teşekkür ediyoruz. Hatay'ın sorunları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Topal, milletvekili arkadaşlarınızla ayrıca görüşürsünüz, son bir selamlama yapın lütfen.
SERKAN TOPAL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Evet, şunu da ifade etmek istiyorum Elektrik Piyasası Kanunu'ndaki değişiklik teklifimle ilgili değerli arkadaşlar. Bakın, vatandaşlarımız üç dört beş gün faturayı yatırmadığı zaman, elektrik faturasını yatırmadığı zaman hepimiz çok iyi biliyoruz elektriği kesiliyor, yüzde bilmem kaç zam yapılıyor, ondan sonra açma kapama cezası. Ya arkadaşlar, peki, Hatay'da elektrik kesildiği zaman neden dağıtım şirketine bir yaptırım uygulanmıyor? Gelin, bu kanunla bu adaletsizliği ortadan kaldıralım. Çünkü gerçekten ortada bir adaletsizlik var yani dağıtım şirketi istediği zaman elektriği kesiyor, herhangi bir yaptırımı yok ama vatandaş faturayı yatırmadığı zaman elektriği kesiliyor, üstüne de elektrik açma kapama cezası geliyor. Ondan sonra çiftçilerimizin trafo takma sökme parasını da ücretini de dağıtım şirketi alıyor. Değerli arkadaşlar, bu yüzden bu adaletsizliği ortadan kaldıralım, adaleti sağlayalım. Gelin, birlikte Hatay'a hizmet edelim bütün milletvekilleri olarak.
Hepinize çok teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)