GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çiftçilerin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Dünya Çiftçi Kadınlar Günü. Bütün emekçi çiftçi kadınlarımızın Dünya Çiftçi Kadınlar Günü'nü yürekten kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu kürsüden Cumhuriyet Halk Partisi olarak hep çiftçilerimizin sorunlarını dile getirmeye çalıştık. Çiftçimiz zarar ediyor, üretimden uzaklaşıyor ve çiftçimiz üretim yapamayacak duruma geliyor diye iktidarı sürekli uyarıyoruz fakat geldiğimiz noktada iktidar kulağını tıkıyor, buna rağmen çiftçimiz dişini tırnağına takıp üretmeye çalışıyor ama hak ettiği desteği sizden bir türlü alamıyor. İktidar, çiftçinin sesine kulak vermiyor.

Arkadaşlar, çiftçi cefakâr, çiftçi çalışkan, çiftçi üretmek istiyor. Peki, iktidar ne yapıyor? Tabloya bir bakalım: 2002 yılında 5 milyar lira olan çiftçi borçları, on sekiz yılda 160 milyar liraya çıktı. Mazot, on sekiz yılda 1 lira 10 kuruştan 6 lira 40 kuruşa çıktı. İktidara soruyorum: Çiftçi bu yükün altında ezilmesin diye ne yaptınız? Yem fiyatları ortalama yüzde 450 artarken çiftçi mağdur olmasın diye hangi politikaları ürettiniz? Ben söyleyeyim: Dünyada en çok hayvan ithal eden ülke yaptınız Türkiye'yi. Çiftçinin kullandığı yemin yüzde 60'ı ithal. Patatesi, soğanı ithal ettiniz; patates, soğan depolayan çiftçiyi terörist ilan ettiniz. Canlı hayvan ithal ettiniz; yetmedi, et ithal ettiniz, et. Ülkeyi ithalat cennetine çevirdiniz. Bunları duymak hoşunuza gitmiyor olabilir ama söylemek benim görevim. On sekiz yıllık AKP iktidarında tohum ithalatına 2,7 milyar dolar harcandığını söylemek zorundayım.

Değerli arkadaşlar, pancar üreticisi dertli, üzüm üreticisi dertli. Mersin'de portakal, limon üreticisi dertli, pamuk üreticisi dertli. Erdemli ilçemizdeki domates üreticisi dertli. Besici dertli, sütçü dertli; bütün çiftçiler dertli. Kurban Bayramı'nda kurbanlık üreten üreticilerimize küçükbaşta 12 ila 17 lira, büyükbaşta ise 19 lirayı reva gördünüz. Dertli olmayan bir kesim var aslında ülkede: Yandaşınız olan ithalat baronları. Kilo maliyeti 35 lira olan kırmızı ette, besiciyi yok etmek için 28 liradan et ithal ettiniz. Sizin tarım politikanız bu, pardon, tarımı bitirme politikanız. Çiftçimize, köylümüze bir şey söylemeden edemeyeceğim: Gerçekten AKP iktidarı tarımı bitirme politikasında çok başarılı.

Değerli arkadaşlar, AKP iktidarının tarımı bitirme politikaları sayesinde 3 milyon 484 bin hektar alanı artık ekemiyoruz. Oysa pandemi döneminde Dünya Sağlık Örgütü en önemli sektör olarak tarımı öne çıkardı. Peki, bizde durum ne? 682 bin çiftçi topraklarını bıraktı, artık üretmiyor. Türkiye'de kırsalda yaşayan nüfus kalmadı, nüfusun yüzde 93'ü kentte yaşıyor artık. Köyde kalanların da yüzde 50'si kimler biliyor musunuz? Hasbelkader emekli olmuş, bir aylığa sahip emekliler. Peki, neden? Sırf sizin ithalat baronlarınız para kazansın diye. Tarımla ilgili her cümleye "stratejik önemde" diyerek başlıyorsunuz; sonuna kadar katılıyorum, tarım stratejik önemde bir sektördür. Peki, bunun gereğini neden yapmıyorsunuz? Hâlâ tarımsal destekler açıklanmadı. Çiftçi, bırakın ekin dönemini, hasattan sonra dahi destek alamıyor.

Hatırlatmakta fayda görüyorum; çiftçi sizden lütuf beklemiyor arkadaşlar, çiftçi hakkını istiyor, hakkını. On sekiz yılda çiftçiye verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız. Lafa gelince atıp tutuyorsunuz ama "bal, bal" demekle maalesef ağız tatlanmıyor. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Gökçel.

CENGİZ GÖKÇEL (Devamla) - 2006 yılında kabul ettiğimiz Tarım Kanunu'na göre çiftçiye verilen destek gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden az olamaz. Bu kanun sizin döneminizde çıktı değerli arkadaşlar. Kendi döneminizde çıkan kanunu neden uygulamıyorsunuz? 318 milyar lira vermeniz gerekirken çiftçiye neden 142 milyar lira verdiniz? Soruyorum, neden? Sizin bu ülkenin çiftçisine borcunuz var arkadaşlar, bu ülkenin çiftçisinin AKP'den 176 milyar lira alacağı var. Kendi çiftçinize bu parayı vermeniz gerekirken siz ne yaptınız? Her fırsatta başka ülkenin çiftçisini ve yandaşınız olan ithalat barolarını zengin ettiniz. Çiftçinin 176 milyar lira alacağı varken borcunu ertelemiyorsunuz ama iş, yandaş müteahhide gelince bir gecede 9 milyar vergi borcunu affediyorsunuz, siliyorsunuz. Siz, busunuz işte. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, biz sizi çok uyardık, tarımın millî politikası olur dedik, alternatif önerdik. Siz, her köşe başında "Yerli ve millîyiz." dediniz, her fırsatta tarım ürünü ithal ettiniz. Neden ? Daha kârlı diye.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CENGİZ GÖKÇEL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım, selamlayacağım.

BAŞKAN - Evet, selamlayalım lütfen.

CENGİZ GÖKÇEL (Devamla) - Tarım kârla izah edilemeyecek kadar önemli bir sektördür. Bunun üzerine siyaset yapılmaz, yapılamaz. 16 milyon kişi ekmeğini topraktan çıkarmak için zorlanırken tarıma sadece ticaret gözüyle bakamazsınız. Ticaret gözüyle baktığınızda çiftçi milyarlarca lira borcun altında ezilir, yok olur ve toprağını bırakıp çeker gider. Hâlbuki çiftçi sizden çok bir şey istemiyor; tarımsal destekleri doğru, düzgün ve zamanında ödemenizi bekliyor yani dürüstlük istiyor. Türk çiftçisi çalışkandır, Türk çiftçisi çok azimlidir, çalışır ve emin olun üretir. İthalat barolarını düşündüğünüz kadar bizim çiftçimizi bir düşünseniz yetecek, çiftçimiz o zaman aslanlar gibi üretecek, ülkenin gıda ihtiyacı yerli ve millî olacak.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)