GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Yunus Emre'nin 228 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:6
Tarih:15.10.2020

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkan, konuşmayı yapan Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili, Genel Başkanımızın geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamaya atıfta bulunarak, bu açıklamada Anayasa Mahkemesiyle ilgili görüşlerini ifade ettiğini ve "Yüce mahkeme ve Divan-ı Ali şeklinde yeniden yapılandırılmalıdır." teklifinde bulunduğunu söyledi. Burada, konuşmasının devamında da sadece Divan-ı Ali'nin geçmişte, bizim Anayasa geçmişimizde, Anayasa yargısı geçmişimizde nerede olduğunu, ne yaptığını, fonksiyonunu ifade etmeye çalıştı. Tabii, burada yapmış olduğu ve bunun devamında da Genel Başkanımızın Anayasa Mahkemesini sadece Yüce Divandan ibaret gördüğünü yani bakanların yargılandığı, yüksek mahkeme fonksiyonundan başka bir fonksiyonunun olamayacağını düşündüğümüzü ifade etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bu, bir niyet okumasıdır, zira Genel Başkanımız bu ifadeleri kullandıktan sonra Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasını teklif ederken, bunun devamında başka bir ayrıntıya dair bir ifadede, bir değerlendirmede bulunmadı. Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yerleşik hâle getirildiği süreçte, Anayasa Mahkemesinin de bu kapsamda bir değerlendirmeye tabi tutulmasını teklif etmişti. Kaldı ki bu, MHP'nin tek başına yapabileceği bir şey değil, bunun ne şekilde gerçekleşeceği yüce Meclisin de malumudur.

Burada, Divan-ı Ali'nin fonksiyonlarını ifade ederken, Genel Başkanımızın bahsettiği yüce mahkemenin fonksiyonlarının dünyada örneklerinin neler olduğunun da bahsedilmesi uygun olurdu diye düşünüyoruz. Bu noktada, Milliyetçi Hareket Partisinin değerlendirmesi ve bu konunun ayrıntısı süreç içerisinde ortaya çıkacaktır. Bunları bizler ifade edeceğiz fakat Türkiye'nin hukuk devleti olma vasfını zedeleyecek, ortadan kaldıracak girişimlerin yanında değil, tamamen karşısında, hayatımız boyunca, siyasi hayatımız boyunca tamamen karşısında bulunduğumuzu yeniden tekrar etmek ister, teşekkür ederim.