GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vefat eden İstanbul Milletvekili Markar Eseyan'a ve Gazeteci Bekir Coşkun'a Allah'tan rahmet dilediğine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılan seçimlerin hayırlı olmasını dilediğine, ölüm yıl dönümünde Aliya İzzetbegoviç'i bir kez daha saygıyla andıklarına, Azerbaycan'ın kuruluş yıl dönümünde Ermeni işgalinin son bulması ve Azerbaycan'ın refah, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamını devam ettirmesini arzu ettiklerine, eğitimde okullaşma oranlarının 2002'nin gerisine düştüğüne, ülkenin hem örgün eğitimde hem de akademik düzeyde uluslararası göstergelerde geriye gidişinin devam ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisinde 25, 26 ve 27'nci Dönem milletvekilliği yapmış İstanbul Milletvekili Markar Eseyan hayatını kaybetmiştir; sevenlerine, yakınlarına ve milletvekili arkadaşlarına başsağlığı diliyorum, kendisine de Allah'tan rahmet diliyorum.

Bekir Coşkun, kalemini satmayan, cesur, yürekli bir gazeteciydi. Hayatı, toplumu, insanları, hayvanları, çevreyi seven bir insandı. Hayatı boyunca hep mücadele etmiş birisiydi, vefat etti. Kendisine Allah'tan rahmet, okurlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Kıbrıs seçimleri, Türkiye Cumhuriyetini ve Kıbrıs Türk Cumhuriyetini çok ilgilendiren bir konudur, orası bizim yüreğimizdir. Orası nasıl atıyorsa Türkiye Cumhuriyetinin duruşu da aynı o şekilde olacaktır. Onların orada güçlü olması, var olması, başlarının dik olması bizim için önemlidir. Bu seçimlerin her iki cumhuriyete de hayırlı olmasını diliyorum.

İzzetbegoviç'in ölüm yıl dönümü; Sayın Başkanım, ölüm yıl dönümünde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bir kere daha saygıyla anıyoruz.

Azerbaycan'ın kuruluş yıl dönümünde bir kere daha... Ermenilerin istilasının bir an önce son bularak oradan çekilmesini, özgür Azerbaycan'ın tekrar refah, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamına devam etmesini, Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi, kendilerinin, savaşla değil barışla komşularını ve tüm dünyayı kucaklama arzularının bir an önce yerine gelmesini biz de çok arzu ediyoruz.

Dün, Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan "On sekiz yıldır biz eğitimi ve kültür işini yapamadık." diye bir itirafta bulundu. "İstanbul'a ihanet ettik." dedi daha önce, "Karadeniz'de dere yataklarını işgal ettik.", "Aldatıldık" itiraflarına bir yenisi eklendi. AKP iktidarı on sekiz yılda eğitimi mahvetti, 7 bakan değiştirdi, defalarca müfredat değiştirdi, her gelen öncekini silip kendi sistemini kurmaya kalktı, 4+4+4'le eğitimi kademeli hâle getirdi, uyardık dinlemediler. Bugün, çocuklarımızın eğitimine devamlılığı yani okullaşma oranları 2002'nin gerisine düşmüş durumda. 2002'de yüzde 17 olan eğitimin yatırımlardaki payı 2020'de yüzde 4,6'ya düşmüştür. Devlet okullarının, derslik açığı, öğretmen açığı bir yanda, tuvalet temizliğini, güvenliğini bile sağlayamazken özel okullara teşvik dağıtmışlardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim.

İktidarları döneminde özel okul sayısı tam 3 kat artmıştır. Bugün, yarattıkları sistemde çocuklarımızı özel okula göndermek zorunda kalıyoruz. Parası olanın, gücü yetenin eğitim alabildiği bir sistem yaratılmıştır. Peki nitelik? Hem örgün öğretimde hem de akademide nitelik için 2 taşı üst üste koyamamışlardır. Akademisyeni olmayan, öğrencisi olmayan üniversiteler açılmıştır. Ülkemizin yetiştirdiği değerli bilim insanları, sırf görüşlerini dile getirdikleri için okullarından uzaklaştırılmıştır. Sınav sistemi tam bir çorbadır. LGS, OKS, SBS, TEOG ve yeniden LGS neredeyse alfabede harf kalmamıştır. Üniversiteye giriş sınavlarında 1milyon 131 bin çocuğumuz fizikte, 1 milyon 163 bini kimyada, 1 milyon 477 bini de biyolojide tek bir soruya cevap verememiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Türkiye hem örgün öğretim hem akademik düzeyde uluslararası gösterilerin tümünde geride ve ne yazık ki geriye gidişi devam etmektedir. Uzaktan eğitimin hikâyesi hepten rezillik, ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır. Ne yazık ki ellerine yüzlerine bulaştırdıkları eğitim çocuklarımızın hayatı, ülkemizin geleceğidir. Benim için çok etkileyici ve açıklayıcıdır. Cumhuriyetimizde, önünde "millî" ifadesi bulunan 2 bakanlık kurulmuştur: Millî Eğitim ve Millî Savunma. Vatan için, gelecek için, evlatlarımız için hayati öneme sahiptir ve millî olmak zorundadır, hepimizi içine almak zorundadır. Bir insanın iki dudağı arasında deneme yanılma tahtasına çevrilemez. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı eğitimi mahvetmiştir ve liderinin bahsettiği gibi topyekun bir reform yapma becerisine, imkânına da sahip değildir. Kaybedecek neslimiz yok. Bu işi biz çözeriz. Geçmişte yaptık, yine yaparız, yapacağız da. Milletin iktidarında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Teşekkür ederim.

Eğitimin paydaşları akademisyenler, sendikalar ve öğrencilerin, gençlerin, anne babaların dâhil olduğu tüm kesimlerin ihtiyaç, beklenti ve dertlerini, dünyanın gerçeklerini, eğitimin ufkunu esas alan bir çalışmayla ufkumuzla, inancımızla eğitimi içinde itildiği bataklıktan çıkartabiliriz. Türkiye on sekiz yıldır dibini görmediğimiz bu bataklığa mahkûm edilmiştir ama Türkiye Cumhuriyeti asla mahkûm olmayacaktır.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)