GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Araştırma önergemiz yoksullukla ilgili yani bugünün en acı, en sıkıntılı konularından birine ait. Neden böyle? Ülkedeki krizle ilgili olarak, iktidar partisi her ne kadar ayak sürüse de farklı algılar yaratmaya çalışsa da Türkiye ekonomisi ciddi bir ekonomik krizde.

Şimdi, ekonomik krizler bir toplumu eşit olarak etkilemez. Neden etkilemez? Çünkü bir toplum farklı gelir gruplarına sahiptir ve dolayısıyla da ekonomik kriz farklı gelir gruplarını farklı bir şekilde etkiler. Dolayısıyla da buradan çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye'de yaşadığımız krizi varlıklı kesimler başka türlü yaşıyorlar, yoksul kesimler başka türlü yaşıyorlar. Tabii, esasında krizle ilgili olarak yapacağınız yorumlar da nereye ve kime baktığınıza bağlı olarak bir anlam kazanır. Eğer ülkedeki varlıklı kesimin krizden nasıl etkilendiğiyle ilgili konuşuyorsanız başka değişkenlere bakmanız lazım ama yoksullukla ilgili bakarsanız başka değişkenlere de bakmanız lazım.

Şimdi, bu çerçeveden baktığımızda bizim görebildiğimiz, yapılan çalışmaların ortaya koyduğu gerçekler olarak söyleyeyim, bir iki rakam vereyim: 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmesi için gereken gelir 2.431 lira olarak hesaplanmış, TÜRK-İŞ ve DİSK arasında ufak ufak farklar var ama aşağı yukarı bu rakam yakın bir rakam. Yoksulluk sınırına baktığımızda ise 8.304 lira yani beslenmenin yanı sıra dört kişilik bir ailenin yapacağı elektrik vesaire gibi masraflarını dikkate alarak hesapladığımızda bu yoksulluk sınırı 8.304 lira olmakta.

Yine, yapılan bir hesaba göre Türkiye'de 16 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor, 18 milyon insan ise yoksulluk sınırında yaşıyor yani toplam olarak baktığımızda nüfusumuzun neredeyse yarısına yakını yoksulluk sınırının ya üstünde ya da altında yaşamakta. Şimdi, arkadaşlar, bu istatistikler doğal olarak kayıt dışılığı içermiyor çünkü bu kayıtlar TÜİK gibi resmî istatistik kurumlarından alınan verilerden hesaplanıyor. Fakat Türkiye'de aşağı yukarı yapılan yine bazı hesaplardan anlaşılan o ki 10 milyona yakın kayıt dışı işsiz var. Şimdi, bunları da eklediğimizde çok kabaca şöyle bir sonuca varabiliriz: Toplumun yüzde 60'ı asgari ücret düzeyinde veya onun altında bir gelirle yaşıyor arkadaşlar ve bu gerçek ortadayken bu gerçeğin bu Parlamentoda ifade edilmesi lazım. Ve bunun gerçek düzeyinin ne olduğunun araştırılması lazım. Üstelik bir şey daha ekleyeyim, kadınlara ve erkeklere ki orada da bir eşitsizlik olduğundan giderseniz kriz farklı etki yapıyor. Kadınların yüzde 29'u -benim rakamlara göre yanılmıyorsam- istihdam ediliyor, erkeklerin ise yüzde 65'i istihdamda yer bulabiliyor. Dolayısıyla da değerli arkadaşlar, bu mesele gerçekten önemli ve Parlamentonun bu mesele üzerinde kafa yorması lazım, bu mesele üzerinde düşünmesi lazım ve tabii bunları yapabilmesi için de bu araştırma önergesinin buradan onaylanması lazım. Ha, bunların afaki laflar olduğunu düşünebilirsiniz ama açık olan, kimsenin reddedemeyeceği kadar açık olan bir gerçek var ise gerçekten Türkiye halkının önemli bir kısmı bir ekmeğe muhtaç hâle gelmiş durumda. Şimdi, biz diyoruz ki bunu pandemiyle ilişkilendiriyorlar ama bu sadece pandemiyle ilgili bir mesele değil arkadaşlar ama pandemiyle ilgili de bir cümle kuracak olursak şunu açıklıkla söyleyelim: Nasıl ki bir ekmeğe muhtaç olan insanlara ekmek vermek gibi bir fikir siyasi partilerimizin birinden çıkıyor, aslında şöyle bir fikir daha anlamlı olurdu gibi geliyor bana, Türkiye'de işsiz, yoksul kesimlere Türkiye'nin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - ...Hükûmetin bu insanlara karşılıksız -kredi olarak söylemiyorum- para vermesi lazımdı. Dünyanın birçok ülkesinde pandemiyle mücadele yoksul kesimlere devletin yardımlarıyla yürüyor. Ama değerli arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz ki biz pandemiyle mücadeleyi IBAN numarası vererek başlattık ve yaptığımız bütün imkân gibi görülen şeylerin hemen hemen yüzde 90'ı da -yoksul kesimlerin ne kadar kullandığı da belli olmayan bir biçimde- kredi musluklarını açmak biçiminde oldu, ki bu çok ileri gittiği için de şimdi geriye çekiyorsunuz. Dolayısıyla da ekonomik krizde neyi nasıl yapacağınızı çok fazla bilmiyorsunuz ve bu çerçeveden bu önergenin değerlendirilmesinin büyük yararı olacağını düşünüyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)