GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adana ilindeki eğitim sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:11
Tarih:03.11.2020

KEMAL PEKÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adana'nın eğitim sorunları için grubum adına söz almış bulunuyorum. Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce İzmir'de yaşanan deprem nedeniyle 107 insanımız yaşamını yitirdi, onlara rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum, yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar temenni ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bir eğitim yılına 21 Eylül itibarıyla yine başlamış olduk. Yüz yüze eğitimle ilgili sorunlar halledilememişken şimdi bir de uzaktan eğitim sorunuyla baş başa kalmış durumdayız. Sayın Selçuk Millî Eğitim Bakanı olduğunda doğrusu çok bir ümitlenmiştim, kendisini yayıncılığı ve yayınları nedeniyle önceden tanıyordum fakat gelinen noktada işin bir bakanın sorunu olmadığını, bir sistem sorunu olduğunu, dolayısıyla sorunu aşmak için sadece bakanın inisiyatifinin yeterli olmadığını hep beraber görmüş olduk.

Değerli arkadaşlar, Adana'da yaklaşık 250 bin Suriyeli yaşamakta ve bunların yaklaşık olarak 40 bin civarında çocuğu var, öğrencisi var. Bunlarla ilgili herhangi bir çözüm üretilebilmiş değil. Yine, ana dili Türkçe olmayan insanların dillerinin geliştirilebilmesi, Türkçeyi öğrenebilmeleri için de herhangi bir önlem alınabilmiş değil. Her konuda çok ciddi sorunlar ve yetersizlikler var.

Adana'daki başlıca sorunları sıralamaya kalkarsak dersliklerin az olması, bina bakım ve onarım çalışmalarının yeterli olmaması... Şu anda 4 ilçede 5 tane okulda, yaklaşık 3 bin öğrencinin okuduğu okulda tadilat, tamirat işleri devam etmekte ve öğrenciler başka okullarda eğitim yapmaktadırlar. Özel eğitime yönelik sınıflarda donatım malzemelerinin yetersiz olması; özel eğitim, okul, kurum ve sınıfların yaygın ve yeterli olmaması; e-okul sisteminde özel eğitim sınıflarına ait bilgilere ulaşılamaması; normal eğitime geçiş konusunda fiziki yapının yetersizliği, raporda tespit edilmiş ve anlatılmış.

EĞİTİM SEN, ders yılı başında defalarca izahatlarda, açıklamalarda bulundu, defalarca taleplerde bulundu ve sorunun nasıl çözüleceği konusunda önerilerde bulundu. Bu önerilerin içerisinde, öncelikle okulların eğitime hazırlanması, sınıfların yeterli sayıya getirilmesi, yeterli sağlık malzemesinin, dezenfektanın, benzeri şeylerin bulunması ve öğretmen eksiğinin giderilmesi için tayinlerin yapılması söz konusuydu. Bunların hiçbir tanesi yapılmadı. Gelinen aşamada yine çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.

Adana'da 1.642 eğitim kurumunda 23.746 öğretmen bulunmakta, 473.650 öğrenci eğitim görmektedir. Yapılan araştırmalara göre şu anda bilgisayar ve internet altyapısı olan ve bu sisteme ulaşabilen yaklaşık olarak 240 bin öğrenci bulunmakta. Diğer öğrenciler yani yaklaşık olarak 240 bin öğrenci de bu eğitimden yoksun olmaktadır. Çünkü ya donanım yok, alet edevat yok ya da internet sistemi yok; ya babalarının, annelerinin akşam işten eve dönmelerini bekliyorlar ki bunların telefonlarından yararlanabilsinler, internete girebilsinler ya da havalar güzel olduğu zaman dağlara, tepelere çıkıp internetin çekebildiği yerlerde bundan yararlanmaya çalışmaktadırlar ama bu da her zaman mümkün olmadığı için öğrencilerin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığı bir gerçek.

Eğitim, Anayasa'mız gereği herkesin hakkı olan ve esirgenmemesi, korunması ve mutlaka yerine getirilmesi gereken bir sistem. Türkiye'de bizim talep ettiğimiz ana dilde eğitim için şu ana kadar herhangi bir girişim olmadı ve son derece uzak bir noktada duruyor olmasına rağmen Kürtçeyle ilgili öğretim en azından seçmeli ders olarak konmuş idi. Ancak enteresan bir şey var, 2012'den bugüne kadar yapılan öğretmen atamalarında toplam Kürtçe bilen 59 öğretmen ataması yapılmıştır. Örneğin 2017 yılında 20 bin öğretmen ataması yapılmış, bu 20 bin öğretmenin içerisinde sadece ve sadece 1 öğretmen var Kürtçe eğitimi verebilecek olan. Dolayısıyla da bunun yerine gelmesi söz konusu değil, bir oyalamadan ve aldatmadan ibarettir. Şu ana kadar tespit ettiğime göre, Adana'da Kürtçe eğitim verebilecek ya da öğretim verebilecek hiçbir öğretmen yoktur. Başka illerin çoğunda da yine bunlar bulunmamakta ve sene başında çocuklara seçmeli ders sorulduğunda insanlar tabii ki, doğal olarak, bu durumda herhangi bir farklı dili tercih etmemekte ve onu talep etmemektedirler çünkü biliyorlar ki bunun eğitimini, öğretimini alamayacaklar ve yapamayacaklardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Peköz, tamamlayınız sözlerinizi.

KEMAL PEKÖZ (Devamla) - Türkiye'nin bütün sorunları iç içe girmiş durumda, eğitim de bunun başında gelen sorunlardan bir tanesidir. Eğitimin sorunlarının giderilmemesi hâlinde önümüzdeki dönemde çok daha fazla sorun yaşayacağımız bilinmelidir. Çünkü herkes ağzını açtığında, herhangi bir konuda konuşmaya başladığında "Bu iş eğitim sorunu." der ama Türkiye şu anda eğitim sorununu bile kendi başına çözememiş, rayına oturtamamış. Öğrencilerin yaklaşık yarısı eğitimden uzak kalmakta ve önümüzdeki dönemde bu, belirli kuşakların kaybı anlamına gelmektedir. Bunların bir an önce giderilmesi için Meclisin bir çaba içinde olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)