| Konu: | (10/3200, 3361, 3362, 3364, 3365) No.lu Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 03.11.2020 |
CHP GRUBU ADINA AHMET AKIN (Balıkesir) - Değerli arkadaşlar, hepinize saygılar sunuyorum.
Öncelikle, İzmir'de kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yaralılarımız var, onlara da acil şifalar diliyorum.
Şimdi, bizler depremin olduğu ilk andan itibaren Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla hepimiz, hep beraber ve 91 milletvekilimizle alanlardaydık. Orada hep beraber, birlik beraberlik içerisinde ne yapılabilir, ne yapabiliriz, neye müdahale edebiliriz, nasıl yardımcı olabilirizin mücadelesini verdik. Ben, buradan kendi adıma Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu yürekten alkışlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) Orada verdikleri mücadeleyi yürekten... Tabii onu derken diğer partileri ayırmak diye bir şey yok, hep beraber orada birlik beraberlik içerisinde bir mücadele verildi; kendi yaşadığım duyguyu burada söylemek istedim.
Değerli arkadaşlar, ilk andan itibaren orada olan bir kardeşiniz olarak rahatlıkla net olarak şunu söyleyebilirim: Devletin o sıcak, şefkatli eli vatandaşa İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve ekipleri tarafından rahatlıkla ama rahatlıkla aksettirildi. Daha sonrasında AFAD geldi, belli bir süre geçti, biz de bekledik hani hemen gelsin diye ama bir gecikme oldu, sorun yok. Sonuçta, yine devletin makamları, devletin görevlileri, işte, itfaiyemiz, diğer belediyelerimiz ve bizim diğer büyükşehir belediyelerimiz, başkanlarımız, hepsi koştu geldi, onların yanında tabii ki diğer belediyelerden de gelen oldu. Amaç tek; amaç nedir? Bir tek kişinin dahi canının orada sağ olarak kurtarılması. Onun için ben de burada bu verilen birlik beraberlik mücadelesi için herkese canıgönülden teşekkürlerimi sunuyorum.
Yalnız, şimdi, zaman, artık inşallah bir daha karşılaşmayız zamanı değil değerli arkadaşlar; şimdi, zaman, bence önlem alma zamanı ve bu işi çok ama çok ciddiye alma zamanı. Deprem, siyaset üstü bir konu ve bu siyaset üstü konu hepimizle, 82 milyon vatandaşımızla ilgili bir konu. Neden? Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzde 92'lik nüfusu fay hatları üzerinde veya yakınlarında, o konumlarda; onun için bizim birinci önceliğimiz deprem ve oradaki insan güvenliği.
Yalnız, şöyle bir durum var: Bizler muhalefet partileri olarak önergeler veriyoruz, reddediliyor yani ne olursa olsun reddediliyor anlayışının insanlıkla pek örtüşmediğine inanıyorum değerli arkadaşlar, makul bir durum değil. Yani "Cumhuriyet Halk Partisinden ne gelirse reddedelim." demenin ne olduğunu 82 milyon vatandaşımıza iletiyorum. Çünkü bizler burada 58 kez araştırma yapılsın diye önerge vermişiz, bu konularla ilgili çalışma yapmışız. Bakın, 3 grup başkan vekilimiz fay yasasıyla ilgili önerge vermiş, hâlâ bekliyor. Neden bekliyor, mesela hangi gerekçeyle bekliyor, bunu ben merak ediyorum. Burada sakıncalı bir durum mu var veya 82 milyona zarar verecek bir durum mu var? Şimdi yaşadığımız bu afatın, bu sıkıntıların yaşanmaması için işte muhalefetin sözüne de, dediklerine de kulağınızı açmanız gerekiyor değerli arkadaşlar. Bakın, derhâl ama derhâl, bir dakika dahi kaybetmeden -ki ülkemizin bir dakika dahi kaybedecek zamanı yok- bu fay yasasının hemen ama hemen gelmesi gerekiyor. Ardından -biz çözümlerimizi hep teker teker anlatıyoruz, hepimiz, bütün milletvekili arkadaşlarımız- demiştik ki, bunu da şahsen ben vermiştim, depreme karşı binaların güçlendirilmesiyle ilgili kanun teklifi; bu da bekliyor. Neden bekliyor, hangi gerekçeyle bekliyor, gerçekten merak ediyoruz. Yani şu anda acilen tedbir alınması gereken konu nedir? İnsanlarımız binaların altında kalmasın, zarar görmesin. E, o zaman, en azından ulaşabileceğimiz yerlerdeki binaların güçlendirilmesi için mücadele edebilirdik, o da gelmedi.
Bir konu daha var değerli arkadaşlar, bakın, burada bir tablo var, bu tablo 2000 yılından bu yıla kadar 36 milyar dolarlık bir tablo, yani bunun Türk parası olarak karşılığını varın siz düşünün ve ülkemiz, Türkiye Cumhuriyeti 18 şehir, 80 ilçe ve 502 mahalle aktif olarak fay hatlarının tam üzerinde. Şimdi, toplanan paralar ne oldu, yani kime gitti bu paralar? Mesela, şu anda İzmir'de bu acıyı yaşarken İzmir'e bu paradan ne kadar verdiniz? İstanbul tehlike altında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akın, sözlerinizi tamamlamak için ek süre vereceğim ama konuşmanızın içerisinde, milletvekillerinin ortaya koydukları iradeyle ilgili olarak "insanlıkla bağdaşmaz" ifadesini kullandınız. Bunu çok doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
Buyurun, tamamlayın sözlerinizi.
AHMET AKIN (Devamla) - Tamam.
Mesela İzmir, İzmir'e ne kadar para gitti? İstanbul; ne kadar verdiniz? Şimdi, orada büyük bir tehlike var. Balıkesir, benim seçim bölgem ki orası da büyük bir tehlike altında; oraya bu paralardan ne kadar aktarıldı? Bunu büyük bir merakla size soruyoruz çünkü bu paralar kimsenin babasının parası değil; bu paralar, 82 milyon vatandaşımızın alın teri, emeği ve onların rızkından devlete verilmiş olan paralar ve bunları sormak da milletin vekili olarak bizim hakkımız.
Mesela, kentsel dönüşümler... Değerli arkadaşlar, bu kentsel dönüşüm konusunu, yerinde dönüşüme döndürmek için, tamamen rant odaklarından uzaklaştırılıp yeniden yapmamız gerekiyor. Bu konularla ilgili de defalarca teklifler verdik ama reddedildi. Ben tekrar, inşallah, Allah bir daha bu tür afetleri ülkemize yaşatmasın diyor, hepimize geçmiş olsun duygularımı iletiyorum.
Sağ olun, teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)