GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Kasım 1998 tarihinde Siirt'te okumuş olduğu bir şiir nedeniyle mahkûm olduğuna ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının sona erdiğine, aynı mısraları bu vesileyle Genel Kurulda bir kez daha gündeme getirdiğine, Bayraklı ilçesindeki İzmir Adliyesi çevresindeki avukatlık bürolarının ve vatandaşların bir mağduriyetle karşılaşmaması için 239 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne bu yönde bir madde ihdasına yönelik çalışma başlatacaklarına, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:13
Tarih:05.11.2020

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokrasi tarihimiz müdahaleler, vesayet girişimleri, darbeler, baskılarla dolu ve bu ülke millî iradenin hâkimiyeti için bu çileleri, bu sıkıntıları bir bir bertaraf ederek hamdolsun bugünlere geldi. İşte, tarihteki bu çileli günlerden birini bugün idrak ediyoruz. 5 Kasım 1998'de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Siirt'te okumuş olduğu bir şiir nedeniyle maalesef vesayetçi bir yargı tarafından, Devlet Güvenlik Mahkemeleri tarafından yargılanmış ve bu ülkede Millî Eğitim kurumlarında tavsiye edilen kitaplar içerisinde yer alan Ziya Gökalp'in şiirini okuduğu gerekçesiyle mahkûm olmuş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sona ermiştir. İşte, o gün milletimiz kendi iradesine sahip çıkmanın ne anlama geldiğini bir kez daha görmüş ve millî irade mücadelesi çok daha büyük bir hıza kavuşmuştur. Evet, o gün Sayın Cumhurbaşkanımız medeniyet köklerimizden ilham alan, bu ülkenin Millî Mücadele yıllarında cephede bir ve beraber olmasının en güzel göstergesi olan Ziya Gökalp'in o mısralarını dile getirmişti. Ben, aynı mısraları hem bu ülkede vesayetin sonlanması, gönül coğrafyamızda terörün son bulması ve barışın egemen olması hem de bütün dünyada dünyanın 5'ten ibaret olmadığı anlayışının hâkim kılınması için bu gün vesilesiyle bir kez daha Genel Kurulda okuyorum:

"Minareler süngü, kubbeler miğfer/ Camiler kışlamız, müminler asker/ Bu ilahi ordu dinimi bekler/ Allahu Ekber, Allahu Ekber." (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bu günü bu şekilde idrak ettikten sonra... Tabii, bizler, özellikle İzmir'de vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntılara çözüm bulmak... Bayraklı Adliyesinin çevresinde avukat meslektaşlarımızın, avukatların hem bir mağduriyetle karşılaşmaması hem de vatandaşlarımızın hak düşürücü ve zaman aşımı sürelerinin sona ermesiyle bir mağduriyetle karşılaşmaması için Meclis olarak bir çalışma yapılması gereği, zarureti ortadadır. Dava açma, icra takibi başlatma, şikâyet, itiraz, ihtar, ibraz, zaman aşımı süreleri, hak düşürücü süreler, idari ve adli yargıda başvuru sürelerine ilişkin inşallah bir çalışma yaparak Mecliste görüşülmekte olan 239 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin içerisinde yer almasını ve madde iddiasıyla bu mağduriyetlerin giderilmesini sağlayacak ve nafaka alacakları hariç olmak üzere yine, icra-iflas dairelerinde yer alan çalışmaları, bu noktadaki hak düşürücü sürelerin bir karara bağlanması noktasında çalışmayı inşallah başlatacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Son olarak, bu çok önemli, bakınız, biraz önce Sayın Grup Başkan Vekilinin belirttiği, Kürt coğrafyasını insansızlaştırma politikası ve "Kürtleri korkutmaya, göç etmeye ve yok etmeye gücünüz yetmeyecek." ifadesinin bu kutsal Meclis çatısı altında Genel Kurula, milletimize ve barışımıza hizmet etmek için değil, maalesef Türkiye düşmanlarına bir referans olsun diye kayıtlara geçirilmesi için yapıldığı konusunda kanaatimiz, yaklaşımımız nettir. Bunu asla kabul etmiyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bu ülkede, bu coğrafyada Kürtleri yok etmeye çalışan, Kürtlerin, Arapların, Türklerin barış ve huzur içerisinde yaşamasına engel olan terör örgütüne laf diyemeyenler, sadece üzüntüsünü belirtenler bu coğrafyanın barışına ve huzuruna maalesef gölge düşürmekten, ihanet etmekten başka hiçbir şey yapmamaktadır; bunu ilan ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunu göz ardı ederek, kayıtlara geçirerek eğer bizim gözden kaçıracağımızı zannediyorlarsa yanılıyorlar.

Bakınız, bu coğrafyada daha önce yaşanan ihanetlerin, dağılan İslam coğrafyasında, Osmanlı coğrafyasında hangi emperyalist emellere hizmet ettiğini tarih boyunca gördük. Bu coğrafyada Libya'nın, Mısır'ın, Yemen'in, Filistin'in, Suriye'nin başına gelenlerin aynını, aynı ihanetleri Türkiye'nin de başına getirmekten başka gayretlerinin olmadığını biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özkan, son kez açıyorum, son kez buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bakınız, bahsi geçen Şerali Dereli'nin hakkında, ne olup ne bitmiş ben de bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce, bahsi geçen bölge İran'a yaklaşık 7 kilometre mesafede bulunan, aynı zamanda PKK/KCK terör örgütü tarafından geçiş güzergâhı olarak kullanılan Akpınar köyü Goligeri mevkisi... Beraberindeki atlarla birlikte arazide karşılaşılan atlı şahıs kaçakçılık ekipleri tarafından takip edilmiş ve "Dur!" ihtarına hiçbir yanıt verilmemiş; bu noktada müdahale edilirken ilgili şahsın hayatını kaybettiği görülmüştür. Evet, ölen şahsın daha önce eroin kaçakçılığı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özkan, 4 sefer süreyi uzattım; bakın, son kez uzatıyorum.

MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Sayın Başkan, çok önemli.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bilgi vermek açısından efendim.

BAŞKAN - Bakın, sözünüzü kesmek istemiyorum Sayın Başkan ama Grup Başkan Vekilleri, hakikaten bir hakkı suistimal ediyorsunuz; yapmayın, lütfen.

MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Önemli Sayın Başkan, çok önemli.

BAŞKAN - Siz müsaade edin Fatih Bey.

Tamamlayın Sayın Özkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Evet, ölen şahsın daha önce kaçakçılık, eroin kaçakçılığı, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet ve bazı diğer suçlardan dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturmaların olduğu da yine adli makamlar nezdinde verilen bilgiler içerisinde.

Bu noktada, eğer burada yargı ve güvenlik makamlarının yapmış olduğu soruşturmaların, takibatların elbette terör örgütü üyesi olsa bile -biz öyle bakıyoruz- can taşıdıkları için ciddiyetle takip edilmesi lazım.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Niye bu dosyaları söylüyorsun?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Biz terör örgütü üyelerinin bile canına kastetmedik, yargı önünde hesabını soruyoruz.

İşte bu şekilde yapılan soruşturmaları kalkıp da coğrafyamızda Kürt, Arap, Türk birlikte yaşama kültürümüze "ihanet eder" yaklaşımların kabul edilmez olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)