| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2020 |
HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
İYİ PARTİ'nin bu önergesi üzerine biz de aslında geçen hafta aynı konuyla ilgili araştırma önergesi vermiştik ve yine bu kürsüden dile getirmiştim ama maalesef, grubu olan AKP ve MHP üyeleri oy vermeyerek reddettiler.
Ben, buradan bu işin ehemmiyetinin çok anlaşılmadığını görüyorum; onun için de bir soru sorarak başlamak istiyorum: "Kusursuz fırtına" nedir? Tıp literatüründe en çok korkulan durumlardan bir tanesi olan "kusursuz fırtına" nedir? Kusursuz fırtına, grip yani enflüanza hastalığı, artı, Covid-19 hastalığının birlikte olmasıdır ve bu gerçekten çok korkulan bir durumdur; yakalandığı zaman da büyük ihtimalle o hasta yaşamını yitirir.
Şimdi, bu soruyu sorduktan sonra da şunu sormak lazım: Peki, böyle bir durumla karşılaşmamak için Sağlık Bakanlığı ne önlem aldı? Devletimiz ne önlem aldı? Ben size şöyle söyleyeyim: Hiçbir şey. Çünkü gribe karşı bizi koruyacak en önemli şey aşıydı; maalesef bizim yani muhalefetin ve sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen Bakanlık gerekli önlemleri almadı.
Bakın, 7 Ağustos 2020'de Türk Tabipleri Birliği bir mektup yolluyor, diyor ki: "Aşılarla ilgili hazırlık yapın, stok yapın çünkü bu durum çok önemli." Dünya Sağlık Örgütü "Altı aydan büyük herkes aşılanmalıdır." diyor ama Sağlık Bakanlığı resmen kulağını tıkıyor. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Türk Eczacıları Birliği tarafından 1,5 milyon aşı alınabilecekken bürokratik engellere takıldı ve alınamadı. Yine, ne kadar aşı getirilebildi? 1 milyon 300 bin. Bu aşı emin olun almamız gereken aşının yirmi beşte 1'i. Oysaki kimler aşılanmalıydı? Risk grubundaki herkes aşılanmalıydı, sağlık çalışanlarının hepsi aşılanmalıydı ama Sağlık Bakanlığı her zamanki gibi neyi önceledi? "Ulusal çıkarlar" diyerek, aslında AKP'nin çıkarlarını önceledi, AKP'nin bekasını önceledi, halkın sağlığını öncelemedi. Halkın sağlığını önceleseydi, Almanya gibi 25 milyon doz aşıyı stoklardı, İngiltere gibi 37 milyon doz aşıyı stoklardı, İran gibi stok yapardı. Ama ne yaptı? Kulağını tıkadı, yine dedi ki: "Artık, AKP'nin bekası olsun da AKP devam etsin de ne olursa olsun."
Şimdi ben size bir diğer konuyu yani bu "kusursuz fırtına"dan koruyacak en önemli konulardan bir tanesini daha söyleyeyim: Coronavirüse karşı korunmamız için ne yaptı Sağlık Bakanlığı? Hiçbir şey.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bakın, şeffaf davranmadı, verileri sakladı, yanlış verileri verdi ve topluma karşı gerçekten sorumluluklarını yerine getirmedi. Bugün, maalesef işin ciddiyetinin dahi farkında olmadığını görüyoruz, 2 tane "tweet"le coronavirüs salgınını yönetebileceğini düşündüğünü görüyoruz.
Bakın, AKP'nin bekasını düşünerek değil, tıbbi deontolojik değerleri bir kenara bırakarak değil, bilim insanlarının dediklerini, önerilerini dikkate alarak bu salgından kurtulabiliriz. Grip yılda 1 milyar insanı enfekte ediyor, 650 milyon insanı komplikasyonlarına bağlı olarak kaybediyoruz. Bugün, maalesef Türkiye, büyük bir salgınla karşı karşıya; enflüanza salgını, artı, zaten coronavirüs pandemisi var; büyük bir felaketle karşı karşıyayız ama maalesef, ne iktidarınız ne de Bakanlık bu konuda bu işin ciddiyetini fark etmiş değil, eğer fark etmiş olsaydı geçen hafta verdiğimiz önergeye destek verirdi.
Teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)