| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2020 |
HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu kanun teklifiyle gördük ki gerçekten AKP iktidarının bir şey yaptığı zaman, tamamıyla "Ben bilirim, ben doğrusunu yaparım, benden daha iyi hiç kimse doğrusunu düşünmüyor." şeklinde bir tarzı var ve bunun neticesinde de zaten Genel Kurulda kim ne derse desin, ne kadar haklı olursa olsun hiçbir şekilde hiçbir değişiklik yaşanmıyor. Bu teklifle ilgili de eminiz, AKP bildiğini okur, o konuda da değişiklikle ilgili hiçbir şey yapmayacağını çok iyi biliyoruz ama biz sözlerimizin tarihe geçmesi açısından tarihsel görevimizi yerine getiriyoruz.
Peki, Meclisteki AKP bunu yaparken yereldeki AKP'nin temsilcileri, kayyumları neler yapıyor? İşte, bunun 10 katı daha fazlasını yaptıklarını görüyoruz. Çünkü şöyle bir şey söyleyeyim: Benim seçim bölgem Iğdır'da 31 Mart seçiminde bir sürü parti birleşmesine rağmen halk, iradeyi HDP'ye teslim etti ve HDP'den yana karar aldı. Fakat 15 Mayıs 2020'de maalesef, AK PARTİ ve MHP iktidarının -hukuksuz bir şekilde- mesnetsiz iddiaları gerekçe gösterilerek İçişleri Bakanlığı Iğdır Belediyesine kayyum atadı ve belediye eş başkanlarımızı da -Yaşar Akkuş ve Eylem Çelik- gözaltına aldı. İşte, o belediye eş başkanlarımızdan biri de maalesef hâlâ içeride; Yaşar Akkuş. Halkımız şunu çok iyi biliyor: Arkadaşlarımız halkları için ne gerekiyorsa onu yaptılar ve halkın gerçek iradesidirler ve arkadaşlarımız gerekirse onlar için de cezaevinde yatacaklar, yatıyorlar; ondan da hiçbir zaman geri durmazlar.
Fakat şöyle bir durum söz konusu: Bu belediye eş başkanlarımızın yerine gelen kayyum efendi Iğdır'da maalesef, âdeta despotik, hegomonik bir anlayışla kendi kafasına göre bir idare sistemi kurmaya çalışıyor.
Iğdır İl Özel İdaresine bir alım yapılıyor, bu alımla 20 personel alınıyor fakat o personelin hepsine baktığınız zaman, âdeta sanki AKP'nin şirketiymiş gibi AKP'nin yöneticilerinin, ilçe başkanlarının, belediye başkanlarının hatta ilin diğer milletvekilinin akrabalarının -aynı soyadlarını taşımalarına rağmen- orada torpille işe sokulduklarını görüyoruz; eğer ilgili grup isterse onların belgelerini de ben AKP Grubuna iletirim.
Yine, baktığınız zaman, hâlâ hukuksuz, mesnetsiz iddialarla işçiler ihraç ediliyor KHK'lerle yani OHAL süreci bitmesine rağmen, hâlâ bir OHAL yasasıdır devam ediyor. 2020'ye kadar uzatılan bir OHAL ve 9 kişinin görevden alınmasını sağladılar bununla. Bunların içinde itfaiye müdürü var, bunların içinde eski imar müdürü var, bunların içinde zabıta müdürü var, muhasebe müdürü var ve bunların hepsi kalifiye eleman; hiçbir suçları, hiçbir soruşturmaları olmamasına rağmen, sadece keyfî bir şekilde, Kürt düşmanlığıyla bu kişiler işlerinden aşlarından edildiler. Bunu söylemekte de, burada tarihe not düşmekte de fayda vardır.
Peki, kayyum bunları tek mi yapıyor? Hayır. Kayyum aynı zamanda, bakıyorsunuz, Kadın Müdürlüğünü kapatıyor. Kadın Müdürlüğünü kapattıktan sonra, onu Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlıyor, sonra dönüyor, Kültür ve Turizmi de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne devrediyor, sanki kendisinin çiftliğiymiş gibi, şirketiymiş gibi davranmaya devam ediyor. Bakıyorsunuz, Gençlik Sporla ilgili olan kompleksi Gençlik Spor İl Müdürlüğüne veriyor, Ahmed-i Hani Kütüphanesini yine bakıyorsunuz, oradan götürüp Turizm Müdürlüğüne bağlıyor, diyor ki: "Benim kültür, turizmle ilgili yapabileceğim hiçbir şey yok, zaten gerek de yok." ve bu şekilde belediyenin bütün taşınmazlarını, bütün kaynaklarını maalesef gasbediyor, talan ediyor, başka kurumlara tahsis ediyor.
Peki, bunun dışında ne var? Ben size şöyle söyleyeyim: En ayıbı, gerçekten en utanılacak olanı, AKP yönetimi orada, Iğdır'da belediyeye kayyuma da kayyum atıyor. Bizim için kayyumun kim olduğunun hiçbir önemi yok, onu söyleyelim. Yani a şahsı, b şahsı, i şahsı, vali, şu bu önemli değil ama ben size şöyle söyleyeyim: Bu şahıs AKP'nin 2015 tarihinde yani 7 Haziran seçimlerinde AKP'nin milletvekili adayıydı, yine, 2018'de, benim seçildiğim seçim döneminde de AKP'nin İl Başkanıydı, bir önceki dönemde İl Başkan Yardımcısıydı ve İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum olarak atandı ve orada Belediye Başkan Yardımcılığına getirildi. Yani burada neyi yapıyor, biliyor musunuz? Oyla, seçimle alamadığını gördüğümüz kadarıyla hilelerle, zorbalıkla, gaspla; gasbediyor.
Bakın, seçimle gelemeyen kişileri hukuksuz bir şekilde getirip orada kayyum olarak atıyorsunuz ve belediyeyi gasbediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Tarihe bir kez daha not düşelim: Iğdır halkı Kürt'üyle, Azeri'siyle, Terekeme'siyle, Türk'üyle irade gösterdi ve Yaşar Akkuş'u, Eylem Çelik'i Belediye Eş Başkanı olarak seçti ve emin olun, onları tutuklamanız da, gözaltına almanız da, kayyum atamanız da Iğdır halkını esir alamayacaktır, vazgeçirtmeyecektir ve HDP'den uzaklaştırmayacaktır. Iğdır halkı, kurulacak ilk sandıkta iradesini gasbedenlere, iradesini rehin tutanlara gereken dersi verecektir, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Daha önce kirli ittifaklar yaptınız, kirli ittifaklarınız Iğdır'da tutmadı, bundan sonra da bu kirli gasplarınız tutmayacak. Halk ne diyor biliyor musunuz? "Karakola dönüştürdüler belediyeyi, karakola." diyor. Ondan dolayı da size bir kez daha söyleyelim: Iğdır'da AKP-MHP iktidarına ekmek yoktur.
Bütün Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)