| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 05.11.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
239 sıra sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerine görüşlerimi sizinle paylaşacağım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teklifin 20'nci maddesi esasen teknik bir düzenleme, dolayısıyla karşı olduğumuz bir madde değil, yeni bir vergi getirmiyorsunuz. Zaten jokeylerin, jokey yamaklarının ve antrenörlerin gelirlerinden aldığınız yüzde 20'lik verginin yükümlüsünün kim olduğunu düzenliyorsunuz. Vergi yükümlüsünün tespiti tarh ve tahsil açısından önemli, varsa bir karışıklık elbette bu düzenlenmeli. Ancak sorun şu ki yasa teklifinin tümü böyle teknik düzenlemeler içermiyor, sorunların çözülmesi amacını taşımıyor. Ben bunların neler olduğunu kısaca söyleyeceğim ama önce depremle ilgili 2 şey söylemek istiyorum:
Biliyorsunuz, Samos Seferihisar depreminden en büyük zararı gören bölge, İzmir'in Bayraklı ilçesi. Bayraklı ilçesi aynı zamanda adliyenin olduğu ilçe, büyük adliyenin olduğu ilçe. Herkes resimlerini görmüştür, adliye de önemli oranda bu depremden zarar görmüş durumda, ciddi zarar gördü. Yaşamını yitiren avukat arkadaşlarımız var, bürosu yıkılan avukat arkadaşlarımız var, ciddi zarar gören bürolar var ve avukat arkadaşlarımızın bir talebi var: Yargıyla ilgili sürelerin bir süreliğine durdurulması.
Anımsarsanız, pandeminin başında 196 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne bir ek madde eklenmişti ve yargıya ilişkin bazı süreler durdurulmuştu; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibra, zaman aşımı ve hak düşürücü süreler gibi. 13 Marttan 30 Nisan tarihine kadar yaklaşık kırkbeş günlüğüne bu süreler durdurulmuştu.
İkincisi de, İzmir'in tamamının veya Bayraklı ile Seferihisar ilçelerinin afet bölgesi ilan edilmesi. 7269 sayılı Yasa'ya ekleyeceğimiz bir geçici maddeyle, ek maddeyle bu sorunu çözebiliriz. Ya muhalefet olarak bu 2 konuda biz bir önerge getirelim, siz destekleyin veya iktidar partisi olarak diyelim, birinci, ikinci parti olarak; siz böyle bir önerge getirirseniz, biz bu önergeyi destekleriz diyorum.
Yasa teklifine gelince... Başta da söyledim, ciddi sorunlar içeren bölümler var. Bir tanesi, işsizlik sigortasına ilişkin. Gerçekten, İşsizlik Sigortası Fonu'nun içini boşalttınız. Arkadaşlarım da size yıl yıl fonun nasıl boşaldığını söyledi. Böyle devam ederse, 2021 yılında, 120 milyar liraya ulaşan İşsizlik Sigortası Fonu eksiye düşmüş olacak. Dolayısıyla, işsiz kalan bir kimseye tek bir kuruş veremeyecek hâle gelecek.
İkincisi de şu: Çalışanların kıdem tazminatı hakkını -doğrudan demeyeyim ama- dolaylı biçimde gasbediyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz onu söyleyeceğim ama 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girdiğinde, işçilerin bir sloganı vardı, diyorlardı ki: "Mezarda emekliliğe hayır." İnanın, bu yasa teklifiyle, mezarda emekliliği bile imkânsız hâle getireceksiniz. Nasıl olacak? 25 yaş altındaki işçiler ve 50 yaş üstündeki işçileri esnek çalıştıracaksınız.
Şimdi, bu yasaya işçiler karşı, hangi politik düşünceye sahip olursa olsun sendikalar karşı, 3 büyük konfederasyon karşı, TÜRK-İŞ karşı, HAK-İŞ karşı, DİSK karşı, uluslararası sendikalar karşı. Peki, kim destekliyor? Patronlar destekliyor bu yasayı. Dolayısıyla, siz, bu teklifin sahipleri olarak kimin temsilcisi oluyorsunuz? Patronların temsilcisi oluyorsunuz.
Şimdi, biz diyoruz ki: Siz patronların temsilcisisiniz, onların savunduğu yasayı getiriyorsunuz, hop oturup hop kalkıyorsunuz. Evet, Türkiye işçi sınıfını felç etmeye çalışıyorsunuz, işçi sınıfının örgütlerini, sendikaları felç etmeye çalışıyorsunuz. Olağanüstü hâli bahane ediyorsunuz, pandemiyi bahane ediyorsunuz. 3 işçinin bir araya gelmemesi için, demokratik tepkilerini göstermemesi için her şeyi yapıyorsunuz. İşçilerden bu kadar rahatsızsınız, tepkilerden rahatsızsınız.
Bakın, 200 milyon üyeli Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), bir de 45 milyon üyeli Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Türkiye'deki sendikalara bir mektup gönderdiler, bugün görüşmekte olduğumuz torba yasaya karşı yürütülen mücadeleyi desteklediklerini açıkladılar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
Mektuplarında şunu söylüyorlar, diyorlar ki: " Bu yasa, işçi haklarını ve iş güvenliğini tehdit ediyor. Bu yasa geçici istihdamı teşvik ediyor." İki gün önce 3 büyük konfederasyon bir açıklama yaptı ve dediler ki "Esnek çalışmaya dönük bu düzenlemelere karşıyız. 3 işçi konfederasyonu olarak işçilerin başta kıdem tazminatı ve sosyal güvenlik hakları olmak üzere Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklarına zarar vereceğini düşünüyoruz. Bu teklifin derhâl geri çekilmesini talep ediyoruz." Peki, siz ne diyorsunuz? "25 yaş altı ve 50 yaş üstü için esnek çalışma getiriyoruz, böylece istihdam yaratacağız." Sekiz saatlik değil, üç saatlik bir iş var, işveren bir kişiyi sekiz saat değil, üç saat çalıştıracak ve bunun da istihdam yaratacağını söylüyorsunuz.
Bari aklımızla alay etmeyin diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)