| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 10.11.2020 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
239 sıra sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 24'üncü maddesiyle ilgili bir değerlendirme yapmaya çalışacağım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, teklifle Cumhurbaşkanlığında görevlendirilmek üzere yeni bir kadro ihdas ediliyordu; Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü. Şimdi anlıyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşlarımız da bu maddenin geri çekilmesini istiyorlar. Bunu tam anlayamadık; iki hafta önce de gene bir başka kanun teklifinde bu madde vardı, geri çektiniz, işsizlik sigortasıyla ilgili kanun teklifine yine eklediniz, yine geri çekiyorsunuz. Bu konudaki tartışmanın kaynağı nedir bilmiyoruz ama bu Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü meselesiyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.
Şimdi, bu teklife göre, özel yarışma sınavıyla raportör yardımcısı alınacak, bunlarda yabancı dil koşulu aranabilecek, hem mali haklar hem de sosyal haklar açısından yasama uzmanıyla aynı statüye tabi olacaklar ve atandıktan sonra iki yıllık süre içerisinde bir tez hazırlayacaklar, iki yıllık yetiştirme döneminin sonucunda da yeterlilik sınavına girip başarılı olurlarsa raportör olarak atanacaklar. Neden uzman olarak değil de raportör olarak alınıyorlar, bunu bilmiyoruz. Neden yasama uzmanıyla aynı statüye tabi tutuluyorlar, bunu da bilmiyoruz.
Bir de önemli bir şey -umarım bir daha getirmezseniz bunu- Cumhurbaşkanlığı raportörü kadrolarında bulunanlardan hizmetine ihtiyaç kalmayanlar başka Bakanlıkta ve Cumhurbaşkanlığı bağlı kuruluşlarında uzman olarak, özel yarışma sınavına tabi tutularak girilen uzman kadrolarında görev yapabilecekler. Ben şunu söyleyeyim: Böyle bir sistem birkaç yıl devam etsin, emin olun, bütün Bakanlıklarda Cumhurbaşkanlığı eskisi raportör kadrolarıyla karşı karşıya kalacağız.
Şimdi, iki şeyi özetle söylemek istiyorum, biri şu: Gerçekten bu hafta parti devleti konusunda önemli bir gelişme oldu; Niğde'nin Alay ilçesinde belediye, belediyecilik işlerinin arasına parti üyeliğini de ekledi. Belediyenin internet sayfasına giriyorsunuz, sol üst köşede "Parti Üyeliği" diye bir bölüm var, oraya tıkladığınızda Adalet ve Kalkınma Partisi üyelik formunu görüyorsunuz.
Mayıs 2020 tarihinde Diyarbakır Valisi, Adalet ve Kalkınma Partisi Diyarbakır İl Başkanı ve ilçe başkanlarıyla ortak bir toplantı yapmıştı; Mayıs 2020'de, bütün il ve ilçe başkanlarının tamamının katıldığı bir toplantı. O zaman da söylemiştik, bir daha söylüyoruz: Gerçekten ülkeyi parti devleti hâline getirdiniz. Devlet kurumlarının bürokratlarına "ak kadro" diyorsunuz, konuşurken "ak kadro" diyorsunuz yani Adalet ve Kalkınma Partisinin kadrosu; genel müdürler için de söylüyorsunuz -müsteşarlar şimdi yok- Bakan Yardımcıları için de söylüyorsunuz, daire başkanları için de. Emniyet Genel Müdürü söyledi ya İçişleri Bakanlığının toplantısında, geçen yıl ben katıldım, "ak kadro" diyor ya devletin kurumlarının bürokratlarına.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - O bizim sitemizde var. Öyle değil, karıştırma, sen karıştırıyorsun. Bizim sitemize gir, orada "Ak Kadro" var. Tamam mı?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bunun ismi parti devletidir. Emin olun Mehmet Bey, bunun ismi parti devletidir ve sonu hiç hayra gitmez.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Mehmet Bey, arkadaşıma cevap vermek yerine yerinden laf atıyorsun ya. Grup Başkan Vekili böyle bir şey yapmaz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bir şey daha söyleyeyim: Evet, geçen hafta işsizlik sigortası ve bu esnek çalışmaya dair birkaç şey söylemiştim ama gerçekten ülkenin ekonomisi iyiye gitmiyor. Kişi başına millî gelir 10.600 dolardan 7.200 dolara düştü yani neredeyse yüzde 30 fakirleşti; her yurttaş fakirleşti, 10.600 dolardan 7.200 dolara. 420 milyar dolar civarında ülkenin dış borcu var; çocuklarımız değil, torunlarımız bile borçlu doğacaklar.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı geçen gün bütçe görüşmesi sırasında yoksulluğa ilişkin eleştirilere yanıt verirken şöyle bir şey söyledi, dedi ki: "Türkiye'de artık aşırı yoksulluk yoktur." Arkadaşlar, Türkiye'de artık aşırı yoksulluk yoktur, doğru ama kitlesel yoksulluk var, kitlesel. 16 milyon kişi yoksulluk sınırının altında ve 18 milyon kişi yoksulluk sınırıyla...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Sizin Gini katsayısından haberiniz yok sanırım. Gini katsayısını biliyor musunuz?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Hangi katsayıyı esas alırsanız alın fark etmez.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - En yüksek eşitsizlik seviyelerinden en yüksek eşitlik seviyesine çıkmış vaziyette.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Dolayısıyla, yoksulluk yüzde 50, yüzde 60'larda. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.447 TL, yoksulluk sınırı 7.973 TL.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Önce rakamları bileceksiniz, sonra konuşacaksınız. İnsani Gelişmişlik Endeksi'ne bir bakın, nereden nereye geldiğini görün.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Başkan, böyle bir şey olur mu?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Nereden nereye geldiğimize bakın.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Yani bu rakamlara göre gerçekten ülke nüfusunun yüzde 56'sı yoksul. Çıkar bu rakamlara yanıt verirsiniz.
Bakın, diyorum ki şöyle sanıyor Sayın Bakan herhâlde: Aşırı yoksulluk yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şu anda İnsani Gelişmişlik Endeksi en yüksek noktada.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Başkan, böyle bir şey var mı ya?
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Başkan, niye müdahale etmiyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, kürsüdeki hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
Buyurun, siz de Genel Kurula hitap edin.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Aralıksız bir sataşma var.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Neden? Yanlış söylüyor.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Tamam Sayın Başkanım, tamamlıyorum. Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bir daha söylüyorum: 16 milyon kişi yoksul...
BAŞKAN - Sayın Vekilim, bir saniye...
Aynı şekilde, evet, Meclis literatüründe var, laf atılabilir ama sürekli laf atarsanız, ben de sürekli konuşma süresini uzatacağım.
Buyurun Sayın Milletvekilim.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bakın, bir daha söylüyorum: 16 milyon kişi yoksul, 18 milyon kişi de yoksullukla karşı karşıya yani 7 bin TL'nin altında geliri olan 4 kişilik ailelerden bahsediyoruz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Siz rakamları çarpıtıyorsunuz.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Bu rakamlar veri güvenilirliği olmayan TÜİK verileri, ben söylemiyorum. İşsizlik rakamı da tutmuyor TÜİK'in, hiçbir rakamı tutmuyor ama bu veriler bile yoksulluğun arttığını gösteriyor.
Kürt illerinde yoksulluk ve işsizlik çok daha üst seviyelerde, Türkiye ortalaması yüzde 11 mi, 13 mü, 15 mi, 19 mu tartışılır ama TÜİK diyor ki: 4 tane ilde, benim milletvekili olduğum Batman da dâhil, Şırnak, Siirt ve Mardin'de işsizlik oranı -resmî rakam- yüzde 29; yüzde 29 işsizlik rakamı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Türkiye'de "Kürt illeri" diye iller yok.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Lütfen, müdahale etmeyi bırakır mısınız!
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - Genç işsizlik oranı yüzde 25'in üzerinde. Özetle, ülkede ekonomi iyiye gitmiyor.
Bakın, Türkiye'de Maliye Bakanının olmadığı yirmi dört saatte Türk lirasının değeri yüzde 5 arttı.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Türkiye'de "Kürt illeri" diye iller yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Devamla) - İşsizliğin sonu işte budur diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.