| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 11.11.2020 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, üzerine söz aldığım madde, daha önce (2/3113) sayılı bundan önceki torbaya konulan bir madde. Burada maddeler hızlı geçmiyor diye çekildi. Şimdi, bir madde çekildiğinde ne düşünürsünüz? Onunla ilgili herhâlde Komisyonda bir iyileştirme yapılacak diye düşünürsünüz. Fakat hiçbir iyileştirme yapılmadan, aynı madde bu torbaya ilave edilmiş.
Peki, değerli arkadaşlar, şimdi pandemi nedeniyle hızlandırıyoruz, maddeler bize çektiriliyor ya; peki, bu söz konusu maddenin bu torbayla ilgisi var mı? Hiçbir ilgisi yok, şimdi söyleyeceğim değerli arkadaşlar. Bu maddeyle, KHK'yle ihraç edilenlere -biliyorsunuz- OHAL kapsamında "ilave önlemler" başlığıyla birtakım ilave ekler alınıyor, bunları düzenliyor. Bakın, ihraçların üzerinden dört yıl geçti, OHAL'in üzerinden iki yıl geçti; peki, ne deniyor? Bu insanların acılarını dindirmemiz, bu insanların yaşadıkları sıkıntıları gidermemiz gerekirken ilave önlemlerle ilgili diyor ki: "Efendim, ihraç edildikleri kurumlara tekrar başvursunlar, kuruma üç ay içinde başvursunlar, kurum altı ay değerlendirme süresi içinde karar versin, eğer karar olumsuzsa idare mahkemesine gitsinler. Nerede? Ankara idare mahkemesine gitsinler, başka bir yerde de değil.
Değerli arkadaşlar, OHAL kapsamında Türkiye'de cumhuriyet tarihinin hatta belki tüm tarihimizin en kapsamlı kamu görevlisi tasfiyesi yaşandı. Bakın, 12 Eylülde 1402 sayılı Yasa'yla bu ülkede 5 bin kamu görevlisi ihraç edilmişti. 20 Temmuz 2016 OHAL ilanı sivil darbesiyle tam bunun 26 katı, 130 bin kamu görevlisi sorgusuz sualsiz kapı önüne konuldu. Şimdi, peki değerli arkadaşlar, bu arkadaşların... Biraz önce Mehmet Muş diyor ki: "Yargı yolu açık." Kapalı değerli arkadaşlar, kapalı. Bakın, ilave önlemlerle siz OHAL Komisyonuna dahi başvuramıyordunuz, sonra Anayasa Mahkemesi ihlal kararı verdi, ondan dolayı başvuru yapabildik ama buna rağmen OHAL Komisyonu bakın hâlâ karar vermemiş.
Şimdi, değerli arkadaşlar, OHAL kapsamında ilave önlemlerle ilgili, AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) "Tabii ki önlem alabilirsiniz ama sözleşmenin 2'nci, 3'üncü, 4'üncü ve 7'nci maddesine aykırı tedbirleri OHAL kapsamı dönemi bile olsa alamazsınız." diyor.
Şimdi, bizler Halkların Demokratik Partisi olarak diyoruz ki: Bakın, yaşam hakkına aykırı tedbirler OHAL olsa dahi alınamaz, işkence yasağına aykırı tedbirler OHAL olsa dahi alınamaz, kölelik ve zorla çalıştırma yasağına aykırı tedbirler OHAL olsa dahi alınamaz, kanunsuz ceza olmaz ilkesine ve geçmişe yürümezlik kuralına aykırı tedbirler OHAL olsa dahi alınamaz. Peki, değerli arkadaşlar, haklarında herhangi bir yargı kararı olmaksızın, bu insanlar işlerine dönebildiler mi? Hayır, dönemediler yani dört yıldır bu insanlar büyük bir acı çekiyorlar, 80 kadarı intihar etti. Değerli arkadaşlar, şimdi, bunun bu torbayla ne ilgisi var? Hiçbir virgülüne dahi dokunulmadan, o torba senin bu torba benim, sırf hızlı geçsin diye koyuyorlar.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, yargı karar verse bile sonuç alınabiliyor mu? Sayın Mehmet Muş, barış akademisyenleriyle ilgili Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdi; yerel mahkemelerin tamamında beraat ettiler. Peki OHAL Komisyonu karar verdi mi? Hâlâ vermedi. Kaç yıl oldu? Dört yıl oldu. Peki bu insanları niye görevlerine iade edemiyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Sağ olun Başkanım.
Bakın, ortada bir suç yok. Anayasa Mahkemesi bunun suç olmadığını ifade etmiş, yerel mahkeme beraat kararı vermiş ama siz bu insanları hâlâ görevine döndürmemekte ısrar ediyorsunuz. Şimdi, hangi yargı? Yargı olsa dahi uygulamadığınız, kararlarını tanımadığınız bir yargıdan söz ediyoruz.
Biz, buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz değerli arkadaşlar. Daha önce, birçok defa ifade ettik bunu. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhâl görevlerine döndürülmelidir. Aksi takdirde vebal altındasınız ve bu vebali mutlaka yaşarsınız. Bu kadar insanı mağdur ettiniz, 130 bin insandan bahsediyoruz, çocuklarını mağdur ettiniz, kimisi Ege'de, Meriç'te, şurada burada boğuldu, kimisi intihar etti ama sizler hâlâ bu suçu işlemeye devam ediyorsunuz. Suç işleyenler onlar değil tam da sizin iktidarınızdır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)