| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 18.11.2020 |
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.
Evet, torba yasayı hazırlayanlar şirketlere bir söz vermişler, biz bunu çok net olarak anlıyoruz torba yasanın toplamından ve şirketlere denmiş ki: "Biz sizin zorlandığınız bütün sorunları çözeceğiz bu torba yasayla." Fakat bunları çözerken doğaya ve insana dönük çok komplike bir saldırının altına da imza atılmış olunuyor.
Şimdi, bu torba yasadaki 2'nci maddeyle "borcu yoktur" yazısı ortadan kaldırılıyor. Düşünün, bu kaldırıldığında, Vergi Usul Kanunu'na göre vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge alma şartı ortadan kalkmış olacak. Yani böylece, maden arama, işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, devir ve intikalleri sorunsuz halledilebilecek. Yine böylece, borçlarını ödemeden hak edişlerini alabilecekler. Yani nasıl hak etmişler o ayrı bir mesele fakat hak edişlerini almaya giden bir şirket, devlete olan borcunu ödemeyecek. Peki, devlete olan borcunu ödemeyen bir şirket niye hak edişini alabilsin? Bugün, içinde bulunduğumuz koşullarda milyonlarca insan açlık ve yoksullukla uğraşırken, canını kurtarma telaşında iken, pandemi koşullarında ölüme terk edilmişken siz şirketlerin önündeki engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Sanki çok engel varmış gibi, sanki bu şirketler tüm coğrafyayı delik deşik etmemişler gibi; sanki bu şirketlerin hukukla, mahkemelerle, polisle birlikte, el birliği içerisinde, iş birliği içerisinde doğaya açtıkları bir savaş yokmuş gibi siz "Hayır, bunu daha da hızlandıracağız. Hayır, küçücük de olsa engeller var, biz bunları ortadan kaldıracağız." diye elinizden ne gelirse yapmaya çalışıyorsunuz, tıpkı 6'ncı maddede olduğu gibi.
Şimdi, zaten maden sahaları bulundukları alanı tümüyle yaşanmaz hâle getirmişler, hem ormanları hem doğal yaşamı tümüyle ortadan kaldırmışlar ve siz, bu yetmezmiş gibi 6'ncı maddede ruhsat sahası dışında tesis kurma hakkı getiriyorsunuz.
Siz bir ev yapmışsınız fakat otoparka yer bulamamışsınız, otoparkı da bir başkasının evinin altına yapacaksınız. Bu, tam olarak bu anlama geliyor. Şimdi şöyle soralım bu düzenlemeyi yapan arkadaşlarımıza: Buna izin verme şansınız var mı? Hayır, yok. Peki, bu şirketlere hangi taahhütleri verdiniz, hangi sözleri verdiniz de böyle bir yetkiyi bu şirketlere veriyorsunuz? Bu şirketlerle nasıl bir anlaşma yaptınız? Bu şirketler nasıl bir sistem içerisinde kendilerini konumlandırmışlar da bu rant sistemi, bu hortumlama sistemi böylesine pervasızca işletilebiliyor? Dolayısıyla, bu 2'nci madde tümüyle geri çekilmelidir, 6'ncı madde tümüyle geri çekilmelidir. Buna benzer diğer maddeler hakkında da konuşmalarımız sürecek.
Biz HDP olarak bu torba yasanın tümünün doğa ve insan hayatına, doğal yaşama aykırı olduğunu, tümüyle ormansızlaştırmaya, insansızlaştırmaya dönük bir düzenleme olduğunu düşünüyor ve söylüyoruz ve bu yasanın tümüyle şirketlerin talebi üzerine çıkarıldığını görüyoruz. Zaten yasanın kendisi de bunu bizzat açık, aleni biçimde ortaya koyuyor.
Dolayısıyla, yasanın tümü çekilmelidir ve ekoloji örgütlerinin, bilim insanlarının hâlihazırda şu anda yürüttükleri muhalefete kulak kabartmak gerekir. Bu insanlar bir şey söylüyorlar, bu insanlar telafisi mümkün olmayan, bakın, telafisi mümkün olmayan bir tahribatın uyarısını yapıyorlar. AKP bu yoldan tez dönmelidir. Şirketlerin derdi kârdır, şirketler kâr için kurulmuşlardır ve dolayısıyla onların kâr etmekten başka bir dertleri yoktur. Siz onların kârının artırılması için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu yoldan vazgeçin, bu bir suçtur diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)