| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, İstanbul Milletvekili Sayın Nevzat Şatıroğlu ve Bursa Milletvekili Sayın Çavuşoğlu ile 88 Milletvekilinin Enerji Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii bu maddeye baktığımızda "yenilenebilir enerji" "yeşil enerji" gibi kavramlar sanki öne çıkıyormuş gibi bir algıya kapılabiliriz.
Değerli arkadaşlar, yenilenebilir enerjinin ne olduğu bir şekilde tanımlanıyor ama neden yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız olduğunu bir iki cümleyle ifade etmek istiyorum, bu ifademden sonra bu kanun maddesinin aslında ne kadar sakıncalı bir madde olduğunu anlamak daha kolaylaşır.
Değerli arkadaşlar, yenilenebilir enerji... Normal şartlarda enerji korunur, enerji yok olmaz, kaybolmaz; sadece şekil değiştirir, form değiştirir. Dolayısıyla, enerjinin yenilenmesi söz konusu değildir, enerji kaynağının yenilenebilir olmasıdır esas olan. Şimdi, yenilenebilir enerji kaynaklarına neden ihtiyaç duyuyoruz? "Neden?" sorusunun yanıtını küresel ısınma, iklim değişikliğinde buluyoruz. Nedir küresel ısınma, iklim değişikliği? Atmosferdeki özellikle sera gazı emisyonlarının artması... Sera gazı dediğimiz ki özellikle de karbon, karbondioksit, metan gazı, su buharı gibi atmosferden içeri giren güneş enerjisinin dışarı çıkmasını engelleyerek hem ısı hem ışık enerjisini yer kabuğunda saklaması ve bunun yarattığı bu sera gazı etkisiyle ısınmanın artıyor olması. Peki, atmosferdeki karbon oranını arttıran nedir? Tabii ki normal karbonun bir döngüsü vardır; bitkiler fotosentez yoluyla atmosferdeki karbonu alırlar, maddeye dönüştürürler ve gelişir, büyürler. Dolayısıyla, ormanlaştırma, bitkisel üretim, yeşil coğrafya ne kadar artarsa atmosferdeki karbon da o kadar maddeye dönüşür ve tutulur.
Oysaki bakın, atık lastik var mesela bu maddede. Lastik iki şeyden üretiliyor: Bir, doğal kauçuk; iki, sentetik kauçuk ki sentetik kauçuk özellikle yüzde 24'ünü teşkil ediyor, doğal kauçuk yüzde 19'unu; geri kalan başka birçok dolgu maddesi de var. Yüzde 19'u doğal kauçuktan gelen... Bir kere ormansızlaştırmaya neden oluyorsunuz ve atmosferdeki karbon oranının artmasına neden oluyorsunuz doğal kauçuk üzerinden. Sentetik kauçuk ise bir fosil yakıt ürünüdür ve yer altındaki milyonlarca yılda birikmiş, ısı ve sıcaklık altında, basınç altında birikmiş fosil yakıtları yer üstüne çıkararak atmosfere katıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, yerkürenin daha doğrusu Endüstriyel Devrim'in başından bugüne yüzde 35 oranında karbon emisyonu artmış durumda. Neden? Fosil yakıtlar üzerinden. Oysaki bu araba lastikleri, araç lastikleri ağırlıklı fosil yakıtlar içeren lastikler ve bunları siz "Enerjiye dönüştürüyorum." diyerek aslında yenilenebilir enerji kavramına, mantığına aykırı bir iş yapıyorsunuz. Fosil yakıtların, lastiğe dönüştürülmüş fosil kökenli yakıtların enerjiye dönüşümü. Yani, kömürden, termik santralden enerji üretiminden hiçbir farkı yok değerli arkadaşlar, mantık olarak hiçbir farkı yok. Bu madde o nedenle sakat. Bu maddede birtakım değişiklikler getirildi, birtakım önergeler de gelecek biliyorum.
Bakın, bir kere "atık" ve "artık" kavramlarını birbirine karıştırmayalım, ayıralım. "Bitkisel artık" başka şeydir "atık" başka şeydir. Bitkisel artık organik bir maddedir; atık, mesela tarımsal ya da bu maddede geçen kentsel atık veya belediye atığı dediğiniz atık her şey olabilir; organik olmayan, fosil kökenli her şey, plastik her şey olabilir. Bu kanun maddesine girerek aslında örtülü başka şeylerin de, bu enerji tesislerinde üretimine imkân veriliyor.
Bakın "Biyokütle: İthal edilmemek kaydıyla;" diyor. Bu maddede biyokütle tarımında araç lastiği var, lastik ham maddesi tamamen ithaldir, dolayısıyla lastiğin kendisi ithal edilmiş bir madde, zaten biyokütle tanımına girmez ve biyokütle biyolojik kökenli bir kütledir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Dünya literatüründe "biomass" diye geçer, biyolojik kökenli bir maddedir. Oysa araç lastiğinin biyolojik hangi özelliği var, içerisinde çok az bir oranda var olan doğal kauçuktan öte?
Şimdi, burada "tarımsal atık" demek, "tarım" "hayvan" "orman" "su ürünleri atığı" demek yanlış bir ifade bir kere; "tarım atığı" demek yanlış, "bitkisel atık veya artık" deyin, "bitkisel; "hayvansal atık veya artık" deyin. Yoksa "tarım atığı" dediğinizde hani, tarımda kullanılan ilaçların kutuları da aklınıza gelebilecek birçok şey de bunun içerisine girer. Burada, gerçekten saklanmış, çok tehlikeli ifadeler var.
Değerli arkadaşlar, dolayısıyla burada, tehlikesiz ürünler... Tehlikesiz ürünü kim belirliyor değerli arkadaşlarım, kim belirliyor? Zaten bu, ömrünü tamamlamış lastiklerle ilgili yönetmelik var. Yönetmeliği okursanız bunlarla ilgili öyle kolay kolay bir iş de yapamazsınız. Yani bu konuda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Son sözüm, bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu madde kendi içinde çok tehlikeli, çok gizlenmiş, örtülü amaçları, hedefleri içeriyor. Yenilenebilir enerjiyle ilgili söz konusu kanun teklifi, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ve aynı zamanda ilgili yönetmeliklere aykırı ve "yenilenebilir enerji kaynağı" kavramına aykırı birçok husus içeriyor. Enerji üreteceğim derken, yenilenebilir değil, tam tersine, fosil yakıtları, gizlenmiş kimyasal artıkları ve atmosferi kirletici gaz emisyonlarını artırıcı iş ve işlemlere neden olacak bir değişikliktir bu; kanun teklifinin içindeki bu madde özellikle. Bunu kesinlikle kabul etmediğimizi bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)