| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu görüştüğümüz enerji torba yasasına yaşam savunucuları, ekoloji örgütleri, emek örgütleri, bilim insanları, meslek odaları, muhalefet partileri, her şeyden önemlisi doğa ve halk karşı. Bakın, bugün milletvekillerine bir çağrı yapmış az önce bahsettiğim kesimlerin tamamı ve "Bu yasa teklifi bir felakettir, bir yıkımdır, bir talan teklifidir ve Meclis Genel Kurulundan çekilmelidir. Bu amaçla yaşam hakkına sahip çıkan, doğaya duyarlı tüm milletvekillerini, siyasi görüşleri ne olursa olsun, tek ses olmaya çağırıyoruz." diyorlar; "Bizler de ekoloji ve çevre bileşenleri olarak sizlere alanlarda ve sosyal medyada tüm gücümüzle destek olacağız." diyorlar; "İsyanımızı dillendirmeye devam edin." diyorlar; "'Yaşam hakkı torbaya sığmaz.' diye siz Mecliste, biz dışarıda haykırmaya devam edelim." diyorlar. Evet, biz buradan bu haykırışı sürdüreceğiz.
Değerli arkadaşlar, bakın, GES ve RES şirketlerine ekstra destekler ve daha fazla doğa tahribatı için teşvikler verilmek isteniyor. Bir grup sermaye hem doğayı daha fazla tahrip edecek hem de doğa tahribatının üstüne bir de 83 milyonun hakkı olan hazineden oraya para devri yapılacak, önleri açılacak vesaire...
Şimdi, durum böyle iken biz en kritik soruları sormak durumundayız: Bu enerji politikası kime hizmet ediyor? Enerji fazlası olduğu hâlde bu ülkede elektrik faturalarına niye zam üstüne zam yapılıyor?
Bakın, RES'ler için deniyor ki: Yenilenebilir bir enerji. Evet, doğrudur ama devasa rüzgâr türbinleri yaşam ve tarım alanlarına kuruluyor. Çıkardığı ses, orada çevreye verdiği zararlar, canlılara verdiği zararlar ayrıca tarım arazilerine verdiği zararlar ortadadır. Ama ne yazık ki bu iktidar hiçbir şekilde bunu umursamıyor.
GES'lere bakalım. Sermayedar, güneşleme endeksinin en yoğun olduğu yerleri seçiyor. Dağlık arazilerdeki yüksekliklerin yarattığı gölgeler, bu endeksi düşürüyor. Bu da bizi doyuran ovaları, tarım alanlarını, meraları gözde GES mekânları hâline getiriyor.
Bakın, pandemi zamanında tarım politikası Türkiye'de ve bütün dünyada çok tartışmalı bir konu hâline gelmiş durumdadır. Buradan defalarca söyledik, Türkiye bir tarım ülkesidir ve tarım alanlarını, tarım arazilerini maden şirketlerine, enerji şirketlerine peşkeş çekmekten vazgeçin. Yarın bu ülke bir gıda kriziyle karşı karşıya kalabilir ve bunun bütün vebali şu anda iktidardadır. Şu anda bu torba yasayı bizlere dayatan; halkların, insanların bu kadar karşı çıkmasına rağmen, sosyal medya bu konuyla ilgili çalkalanmasına rağmen büyük bir cüretle burada halka karşı meydan okurcasına bu yasayı buradan çıkarmaya çalışmanın vebali iktidarın üzerinedir. Bakın, Türkiye'de 68 ilde 766 maden sahası için binlerce hektar alan ruhsat vermek üzere açılmış durumda, 24 Ağustosta başlayan ihalelerle.
Bakın, geçtiğimiz günlerde Adana, Mersin ve Hatay'da neredeyse her gün bir orman yangını haberi duyduk. Valilerin yaptığı açıklama neydi? Elektrik kontağı. Aylarca elektrik kontağı mı oldu bu bölgelerde? Maden şirketlerine açılacak sahaları içeren yerlerde çıktı bu yangınlar, o bölgelerde çıktı bu yangınlar. Bakın, mesela Arsus Hüyük Mahallesi'nde krom madeni projesiyle ilgili ÇED toplantısı çağrısı vardı. Bu çağrının hemen birkaç gün öncesinde Arsus Hüyük'te orman yangınları çıktı, hem de yaşam alanlarına yakın, hatta hatırlayacaksınız 70'e yakın ev ve iş yeri de yanmıştı bu yangında ve bu toplantının hemen öncesinde bu yangın çıkıyor. ÇED toplantısı, Hüyük halkının itirazları, yaptığı toplantılar ve sesini duyurması sonucu Vali tarafından pandemi gerekçe gösterilerek ertelenmiş oldu. Tabii ki pandemiyi yine kendi çıkarlarınız için bir kere daha Hüyük'te de kullanmış oldunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Devamla) - Bu torba yasanın doğaya vereceği zararlardan yüreği yanan insanlar açık, net olarak şunu ifade ediyor: "Mecliste görüşülen yasa teklifi doğanın ölüm fermanıdır. Ey AKP iktidarı, doğa ve insan için iyice zararlı hâle geldin; doğadan elini çek, insanların yaşam alanlarından elini çek. Siz ve iş birliği yaptığınız sermaye, buralardan elinizi çekin; yeter artık!" (HDP sıralarından alkışlar)