GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:24.11.2020

CHP GRUBU ADINA GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bilimin aydınlığını memleketin dört bir yanına taşıyan tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ü de saygı ve özlemle anıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, tüm öğretmenlerin yoksulluk sınırının üzerinde ücret aldıkları, kadrolu-sözleşmeli-ücretli ayrımının kalktığı, 3600 ek göstergenin verildiği, her 24 Kasımda 1 maaş ikramiyenin verilebileceği bir Türkiye hayalimiz var ve bunu gerçekleştirmenin sözünü de öğretmenlerimize bir kez daha veriyoruz.

Değerli milletvekilleri, yarın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü. 2 sosyal bilimcinin oluşturduğu kırık camlar kuramından bahsetmek istiyorum. Bir mahallede bir evin bir camı kırılıyor, cam yerine takılmayınca bir camı daha kırılıyor, o takılmayınca bir başkası ve böylece sağlam cam kalmıyor ve zamanla ev serserilerin mekânı hâline geliyor, sonrasında orası suçluların barındığı bir mahalleye dönüşüyor; işte o evde kırılan ilk camın sonuçları buraya kadar varıyor.

İçişleri Bakanı dün erkeklere "Kendinize gelin." deyip kulak çekerek sözde şiddetle mücadele ederken aynı saatte bir haber düştü, Nevşehir'de bir erkek kendisinden ayrılmak isteyen kadına şiddet uygulamış, tehdit etmiş, evi kurşunlamış, evi yakmaya çalışmış; tüm bunlara rağmen gözaltına alınıp serbest bırakılmış ve bu adam ne zaman tutuklanmış biliyor musunuz? Kadının evinin önüne bomba düzeneği kurarken. El insaf! Kadını öldürmek için bomba yerleştiren raddeye gelecek, müsamaha gösterecek bir düzen var.

Daha geçen gün Sincan'da Sevtap Şahin'in davasındaydım. Sevtap Şahin, öldürülmeden önce 1 değil, 2 değil 60 kez şikâyetçi olmuş. Katili hakkında uzaklaştırma kararı, kadın hakkında da koruma kararı var ama uygulanmamış. Katil evin önüne sandalye çekip evi taşlamış; kapıya anahtar uydurup eve girmiş, öldürmeye çalışmış; yine bir şey olmamış ve her seferinde elini, kolunu sallayarak dışarı çıkmış.

Muğla'da öldürülen Zeynep Şenpınar... Onun da duruşmasına katıldım. Zeynep, öldürülmeden önce katili hakkında şiddet uyguladığı için şikâyetçi oluyor, sonrasında şikâyetini geri çekiyor, daha doğrusu şikâyetini geri çekmek zorunda kalıyor.

İstanbul Sözleşmesi'nin açık hükmü diyor ki: "Soruşturma mağdurunun ifadesine veya şikâyetine bağlı olmaksızın şikâyetini geri çekse dahi dava devam ettirilir." Ancak, maalesef öyle olmadı ve Zeynep öldürüldü, işte katil o zaman tutuklandı. Türkiye'de kadınlar öldürülmeden önlem alınmıyor, sosyal medyadan seslerini duyurmaya çalışırken diyorlar ki: "Biz de Emine Bulut gibi öldürülmek istemiyoruz."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

GAMZE TAŞCIER (Devamla) - Şimdi, öldürülen kadınların katilleri sadece 1 kişi mi? Geçen sene itibarıyla son beş yılda yaklaşık 100 kadın, devlet koruması altındayken öldürüldü. Durum böyle iken İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa hükümlerini uygulamayanların bu cinayetlerde parmak izi yok mu? İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açanların hiç sorumluluğu yok diyebilir miyiz? (CHP sıralarından alkışlar) İlk cam kırıldığında seyredildi, ikinci cam kırıldığında seyredildi ve mahalle artık suçluları barındırdı. Bu mahalleyi onaracak, suçlulardan arındıracak çare belli: İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284 sayılı Kanun'u uygulayacaksınız. Sözleşmeyi yani kadınların yaşam hakkını tartışmaya açmayacaksınız, işte o zaman o mahalle kurtarılır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)