| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 24.11.2020 |
CHP GRUBU ADINA EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Bu önemli günde başta Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.
Bir AK PARTİ klasiği olan kapsamlı bir torba kanun teklifinin bugün burada ikinci bölümünü görüşüyoruz. Kanun teklifine 88 milletvekili imza atmış ama herhâlde nöbeti sadece Nevzat Bey'e bırakmışlar; burada kanunu savunmak sadece Nevzat Bey'e düşüyor, arkadaşlarımız burada değiller.
Ülkemizin ekonomisini, vatandaşın gündelik hayatını, bütçesini yakından ilgilendiren 47 maddelik 238 sıra sayılı bu Kanun Teklifi 8 kanunda değişiklikler öngörüyor. Teklif metninde birçok maddede özel sektör yatırımcılarının faaliyetlerinin daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini temin etmenin amaçlandığı yazılmış yani bu kanunda vatandaş unutulmuş. Enerjinin sosyal bir hak, temel bir insan hakkı olduğu gerçeğinden uzak bir teklifle karşı karşıyayız.
Teklifin gerekçesine baktığımızda deniyor ki: "Enerji alanında dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla ülkemizin bölgesel ve küresel etkinliğinin artırılması ve tabii kaynaklarımızın en iyi şekilde değerlendirilmesi elzemdir." Peki, bugünkü durum nedir diye baktığımızda ülkemizin enerjide dışa bağımlılığının hâlâ yüzde 70'ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Enerji ithalatına 2019 yılında 41,6 milyar dolar ödediğimiz göz önüne alınırsa dışa bağımlılığımız daha iyi anlaşılacaktır.
Yine, teklifin gerekçesinde "Ayrıca günümüzde enerji ithalatının azaltılması amacıyla yeni politikalar geliştirilmesi kaçınılmaz hâle gelmiştir. Ülkemizin enerji arz güvenliği noktasındaki risklerinin bertaraf edilmesi adına yerli ve yenilenebilir kaynaklı enerji üretiminin artırılması gerekmektedir." denmektedir. On sekiz yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz, enerji politikalarını belirliyorsunuz; kim elinizden tuttu da bu hedefleri gerçekleştiremediniz? Sürekli yerli, yenilenebilir vurgusu yapıyorsunuz ancak düşük verimli yerli kömür santrali ve ithal doğal gaz kömür santrali yatırımları son döneme ne yazık ki damgasını vurmaya devam ediyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşlarımızın en önemli gider kalemlerinden biri enerjidir. Örneğin, faturanızı ödeyemediğiniz zaman elektriğiniz kesilir ve tekrar açtırırsınız. Açma kapama parası olarak konutlarda EPDK tarafından belirlenmiş olan fiyat 37,3 TL. Fabrika ve iş yerlerinde ise açma kapama parası olarak 171,6 lira ödemek zorundasınız. Bakanlık bu konuda veri açıklamaktan kaçındığı için bilgi edinme taleplerimize verilen yanıtları değerlendirdik. Sonuç olarak 2016, 2017, 2018 yıllarında yaklaşık 12 milyonu konut olmak üzere 17,8 milyon abonenin elektriği kesilmiş ve vatandaşın cebinden dağıtım şirketlerinin kasasına 500 milyon lira bu yolla girmiştir. 2006 yılında 7,1 lira olan açma kapama bedeli, 2020 yılında 37,3 liraya yükselmiş, 5 katın üzerinde bir artış söz konusudur. Bu artışın sebebi nedir? Ne değişti de açma kapama bedellerini 5 kat artırdınız?
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Üretim Anonim Şirketinin öncelikli görevleri; kamu yararını gözetmek, güvenli, sürekli, kaliteli, verimli, düşük maliyetli elektrik enerjisi sağlamak. EÜAŞ, 2018 yılında Türkiye genelinde dağıtım sistemine giren enerjinin neredeyse yarısı, satışa sunduğu elektrik enerjisinin yaklaşık üçte 1'i kadar yani 60 milyar kilovatsaat elektrik üretmiştir ve şirketlere satmıştır. 2019-2020 yılları için de benzeri tablo devam etmektedir.
Elektrik Üretim AŞ'nin görevli tedarik şirketlerine satmış olduğu elektrik enerjisinin toplam satış fiyatlarına dönemler itibarıyla göz atarsak zaman zaman fiyatlar artmış, zaman zaman azalmış. Örneğin, kilovatsaat başına fiyatlar şöyle olmuş: 1 Ekim-31 Aralık 2018'de 17,36 iken bir sonraki çeyrekte 12,63; 1 Ekim-31 Aralık 2019 döneminde 34,86; 2020'de birinci çeyrekte 27,56; ikinci çeyrekte 22,83; üçüncü çeyrekte 13,2; dördüncü çeyrekte ise 15,5 kuruş gibi bir paraya satılmış. EÜAŞ'ın toptan satış fiyatlarında 2019 yılında yaptığı zamlar tedarik şirketleri tarafından tüketici tarifelerine yansıtılmış, 2020 yılı içinde ise salgın dönemi de dikkate alınarak yapılan indirimler, maalesef, tüketiciye yansıtılmamıştır. Elektrik Üretim AŞ 2020 yılının ilk çeyreğinde 1,09 milyar, ikinci çeyreğinde 1,81 milyar, üçüncü çeyreğinde 3,25 milyar ve dördüncü çeyreğinde 2,91 milyar TL olmak üzere tedarik şirketlerine yaklaşık 9,06 milyar TL indirim yapmıştır ama bu indirim maalesef tüketicinin faturalarına yansımamıştır. Milletimizin cebinden çıkmıştır, tedarik şirketlerinin bu anlamda cebine girmiştir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu kaynak bir diğer ifadeyle 260 bin kişiye bir yıl boyunca asgari ücretle iş demektir. Dönemin Maliye Bakanı, özelleştirme döneminde, 1 Ekim 2015 yılında aynen şunları söylemişti: "Bundan sonra yatırım harcamaları özel sektör tarafından yapılacak ve performansa dayalı bir faaliyet sürdürmek suretiyle sektörün kronik sorunlarına çare bulunacak. Dolayısıyla söz konusu şirketler kâr elde ederek devlet özelleştirme bedelinin yanı sıra vergi veren şirketler hâline gelecek." Peki, sonuç: EÜAŞ'ın kasasından çıkan 9 milyar TL.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 41'inci maddesiyle kayıp kaçak elektrik bedelinin tüm tüketicilere yansıtılmasını beş artı beş yıl daha uzatmayı öngörüyoruz. 21 elektrik dağıtım bölgesi oluşturulurken yani özelleştirmeler yapılırken "Kayıp kaçak oranları yapılacak yatırımlarla azalacak." diyen siz değil miydiniz? 2018 yılında dağıtım sistemine giren enerji miktarı yaklaşık 204 milyar kilovatsaat, dağıtım sistemine tahakkuk eden enerji miktarı yaklaşık 177 milyar kilovatsaat, kayıp kaçak miktarıysa yaklaşık 26,5 milyar yani yüzde 13 gibi bir kayıp kaçak söz konusu bu sistemde. Elektrik enerji tarifelerinde önemli bir paya sahip olan ve teknik ve teknik olmayan kayıplar olarak bilinen kayıp kaçak miktarı oldukça fazla ve bu miktarın, enerji miktarının bedeli, kullanmadığımız hâlde tüketiciler olarak faturalarımıza yansıtılmaktadır. Teknik kayıpların asgari seviyeye düşürülmesi, dağıtım şirketlerinin işletilme süresinde tesisata, tekniğe uygun periyodik bakımlarının, varsa kısmi onarımlarının ve yeni yatırımların zamanında yapılmasıyla mümkündür. Bu yönde yapılan tüm harcamalar tüketici tarifelerine yansıtılmaktadır. Kayıp kaçak tüketiminin asgari seviyeye düşürülmesi dağıtım şirketlerinin sorumluluğu altındadır. Elektrik fiyatları kalkınmayı, üretimi, uluslararası rekabeti, vatandaşın temel ihtiyaçlarını doğrudan ilgilendiriyor. Türkiye, satın alma paritesine göre G20 ülkeleri arasında elektriği en pahalı kullanan 3'üncü ülke konumundadır. 2018-2019 yıllarında elektriğe yüzde 73, doğal gaza yüzde 57 zam yapıldı. Salgın sürecinde olmamıza rağmen 1 Ekim 2020'den geçerli olmak üzere elektrik fiyatlarına maalesef yüzde 5,75 zam yapılmıştır. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasının Temmuz 2019'da yayınladığı rapora göre OECD ülkeleri arasında enerji fiyatlarına en çok zam yapan ülke durumundayız. Aynı raporda, 2003 yılı ile Mayıs 2019 arasında Türkiye'de elektrik faturasındaki artış yüzde 307 olarak gösteriliyor.
Değerli milletvekilleri, 2015 yılı sonuna kadar elektrik faturalarını oluşturan bileşenler tüketici faturalarında ayrı ayrı yer almaktaydı ve tüketici hangi hizmete, ne kadar ödeme yaptığını sorgulayabilir durumdaydı. Faturalarda yer alan kayıp kaçak bedeliyle başlayan, devamında sayaç okuma ve diğer hizmet bedellerine yönelik şikâyetlerin artması ve söz konusu bedellerin iadesi için yargı yoluna başvuran tüketici sayının artması üzerine EPDK 2015 yılında yaptığı mevzuat düzenlemesiyle; perakende enerji bedeli, perakende hizmet bedelinden oluşan iki bileşenin toplamını "enerji bedeli" adı altında; dağıtım sistemi kullanım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, kayıp kaçak bedeli ve sayaç okuma bedelinden oluşan dört bileşeni de "dağıtım bedeli" adı altında faturalara yansıtmaya başladı. Bu da yeterli gelmemiş olacak ki 2019 Ağustos ayından itibaren enerji ve dağıtım bedelleri tek kalem hâline getirilerek tüketicilerin fatura üzerindeki denetimlerini tamamen ortadan kaldıracak torba fatura dönemine geçilmiştir. Vatandaş kullandığı elektrik enerjisi bedeli oluşturan ve 2015 yılı sonuna kadar faturasında görebildiği tüm hizmetler için ödeme yapmakta ancak hangi hizmete ne kadar ödediğini görememektedir. Özellikle kayıp kaçak için tüketiciden tahsil edilen bedeli vatandaşın dikkatinden kaçırılmak adına sürdürülen uygulama bu hâliyle şeffaflıktan uzak, vatandaşın değil şirketlerin hakkını koruyan bir içerik taşımaktadır. Uygulamanın sonlandırılması, 6446 sayılı Kanun'un amaç maddesinde yer alan şeffaflık ilkesiyle, 6052 sayılı Kanun'a uygun düzenlemenin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Arslan.
EDNAN ARSLAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, son olarak, elektrik faturaları üzerinden alınan TRT payı, sanayi abone grubunda olduğu gibi tüm abone gruplarından kaldırılmalıdır. Belediye tüketim vergisi tüm abone gruplarında yüzde 1 olarak uygulanmalıdır. KDV oranı, mesken abone grubundan tamamen kaldırılmalı, diğer abone grupları için makul bir seviyeye düşürülmelidir.
Sözlerime son verirken yüce heyetinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)