| Konu: | Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş'in 238 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 30'uncu maddesi üzerinde verilen önerge hakkında konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 24.11.2020 |
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkanım, şimdi, HDP'li hatip Kürtlerin, bir açıdan bakıldığında, Türk tarihi içerisinde yerini ifade etmesi açısından birtakım örnekler verdi fakat anlatımı, değerlendirmeleri, yorumları ve vardığı nokta bizim kabul edebileceğimiz bir durum değil.
Şimdi "Türk tarihinin içerisinde, geçmişimizde Kürtler, Kürt kardeşlerimiz yoktur." diye bir iddiada bulunmak yanlıştır, doğru bir tespit değildir. Bizler "etle tırnak" dediğimiz zaman alınganlık gösteriyorsunuz, kalbimiz, yüreğimiz, her şeyimiz bir, tek; bunun ikisi, üçü, beşi yok, burada bir ayrılık gayrılık yok. Bunu her şekilde, her yerde, her zeminde ifade ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Ancak ısrarla bu tarihî birlikteliği, beraberliği, yek vücut oluş hâlini ayrı bir mesele gibi ifade etmeye kalktığınızda da buna itiraz etmemiz son derece normal olur.
Şimdi, Atatürk, millî mücadeleyi başlatacak, İstiklal Harbi'nin başlangıcı için Samsun'a ayak basacak, arkasından Amasya'ya, Erzurum'a, Sivas'a gidecek; siz buradaki kongreleri "kürdistana gittiği." olarak ifade edeceksiniz, bu yapılan kongre ve millî mücadelenin kuruluş sürecini. Bunu kabul etmek mümkün mü? Erzurum, kürdistan mı? Böyle bir tanım, böyle bir tabir ne zaman, nerede var? Bunu kabul etmemiz mümkün mü? Erzurum, öz ve öz Türk yurdudur. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bunun ötesinde, bunun ötesinde Misakımillî neticesinde Türkiye Cumhuriyeti, Türk devleti kurulmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bu devletin içerisinde bizim Kürt kardeşlerimiz de bulunmuştur ve geçmişte bu millî mücadelenin verildiği sırada o bölgelerden gelen, Kürt kökenli olan mebuslar, temsilciler de bu memleketin, bu milletin birlik ve beraberliğinin millî bir yapıda bir ve beraber bir şekilde olması noktasında irade göstermişlerdir. Onların hiçbirisi kalkıp da, Diyap Ağa'sı, diğerleri kalkıp da "Bu memleket ayrıdır, şurada biz kürdistan istiyoruz." diye bir talepte bulunmamışlardır. Kaderlerini bir görmüşlerdir, Ankara'yı da kendi memleketi, kendi vatanları, kendi başkentleri kabul etmişlerdir. Başka bir dayatmayı, başka bir düşünceyi akıllarının ucundan dahi geçirmemişlerdir. Bu noktada sizin ifade ettiğiniz görüşlerle millî mücadelede o kurucu olan, o temsilciler, bugün rahmetle andığımız -içerisinde Kürt kökenli olanları da dâhil olmak üzere- insanlar bu noktada sizinle aynı iradeye sahip değillerdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bizim aradığımız Kürtlük birleştirici, bütünleştirici ve bir millî anlayışla ülkede kardeşliği, birliği, beraberliği temsil eden, temin eden anlayıştır. Bu anlayış millî mücadelede söz konusuydu, millî mücadele kadrosunda söz konusuydu fakat HDP'nin o anlayışı temsil ettiği hiçbir şekilde söylenemez, iddia edilemez.