GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUNCELİ MİLLETVEKİLİ KAMER GENÇ'İN ADALET VE KALKINMA PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:03.01.2013

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Belki cevap vermemek lazım ama bizi izleyen vatandaşlarımızın zihninde yanlış bir algılama olabilir, oluşabilir; o yüzden, bu vesileyle bu yanlış ifadelerin düzeltilmesi gerekiyor.

Bahsedilen uzlaşma müessesi 1961 yılından beri vergi sistemimizde uygulanagelen bir mekanizmadır. Özü de şudur: Kesilen cezalar, vergiler, vergi asılları, oturulur uzlaşma komisyonları tarafından? Bir merkez uzlaşma komisyonları vardır, bir de ayrıca illerde birçok uzlaşma komisyonu vardır; rakama göre her birinin bir yetki alanı söz konusudur. Oturulur, yargıya gitmemesi karşılığında yani ceza kesilen mükellefle, nezdinde ceza uygulanan mükellefle yargıya gitmemesi karşılığında uzlaşılır. Uzlaşma tamamen dosyanın münderecatına bağlıdır yani kesilen cezanın gerçek olup olmadığı, ne kadar gerçeğe yakın olduğu, başka birtakım hususlar, mükellefin özel durumları yani ödediği takdirde batabileceği, tamamen ticari faaliyetinin ortadan kalkabileceği hususları da dikkate alınarak orada belirlenir ve ona göre uzlaşılırsa -rakam üzerinde- onu defaten öder ve yargıya gitmez; olay budur. Ve 1961 yılından beri de bu sistem, bütün  hükûmetler tarafından, bütün Maliye Bakanlığı  yetkilileri tarafından uygulanmış olan bir sistemdir.

Şimdi, bahsedilen? Hangi mükellefin bahsedildiğini bilemiyorum tabii, bilmemiz de mümkün değil yani biraz önceki konuşmacının bahsettiği mükellefler kimdir, ne kadar uzlaşılmıştır, dosyada ne vardır, bunları bilmiyoruz, bilmemiz de mümkün değil çünkü yasalarla konulan kurallar vardır ve o kullara herkesin, ilgililerin de uyması gerekir.

Şimdi, burada, tabii söylenen hiçbir şekilde bir bilgiye, belgeye dayanmıyor; sadece bir isnat, sadece bir iddia, bir dedikodu, bir duyum. Yani, böyle çok ciddi bir şekilde birilerini itham edeceğiniz zaman elinizde gerçekten ikna edici ve olayın olduğunu gösteren, o şekilde olduğunu gösteren bir şeyler olması gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Canikli.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Var mı elinizde? Hiçbir şey yok, hiçbir şey yok; sadece bomboş bir konuşma, içi boş bir konuşma. Dolayısıyla, bunlar olmadığı zaman ortaya konulan bu tür iddialar iftiradan ibarettir. Aksi hâlde, herkes, herkes hakkında her şeyi söyleyebilir. Belge zorunluluğu yoksa, iddiayı ispat zorunluluğu yoksa herkes, herkes hakkında her şeyi söyleyebilir. Böyle bir ülkede yaşanmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Canikli.