| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.11.2020 |
HİŞYAR ÖZSOY (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle, erkek şiddeti yüzünden hayatını kaybetmiş bütün kadınların anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Bugün şu saatlerde bile alanlarda kadın hakları için mücadele eden kadınlara da dayanışma duygularımı iletiyorum. Ve yine erkek şiddetinin bir versiyonu olan devlet şiddetinin en katmerlisine maruz kalmış Kıymetli Eş Başkanımız Figen Yüksekdağ, mücadele arkadaşlarımız Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Edibe Şahin ve cezaevlerinde rehin tutulan diğer yüzlerce arkadaşımıza da buradan selam ve sevgilerimi iletiyorum.
Kıymetli arkadaşlar, iki gündür Türkiye'nin sanki başka bir gündemi yokmuş, önemli bir gündemi yokmuş gibi iktidar cenahından bizim çok Kıymetli Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş'a dair birtakım ifadeler söyleniyor. Ben bu ifadeleri tekrarlamayacağım çünkü yapmak istediğiniz etkiyi artırmak istemiyorum. Selahattin Demirtaş çok kıymetlimizdir, buradan kendisine selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz.
Türkiye siyasetine tartışmasız kalite ve marka getirmiş bir isimdir Sayın Demirtaş. Bakın, hile hurdayla cezaevine konulmuş, hakkında bir mahkeme kararı yok, kesinleşmiş bir yargı kararı yok, AİHM 18'inci maddeye referans vererek "Selahattin Demirtaş'ı siyasi saiklerle cezaevinde tutuyorsunuz, bırakın." demiş. Bir insanı Diyarbakır'dan -Türkiye'nin en uzak köşesi neresi?- Edirne'ye 10 metrekarelik bir tane cezaevinin içine koymuşsunuz. Şu ana kadar Selahattin Demirtaş konu hakkında tek kelime edebilme şansına da sahip değil. Herkes konuşuyor, bakın kendisi daha konuşmamış. Evelallah biz Selahattin Başkanı sonuna kadar müdafaa ederiz, o konuda bir sıkıntı yok ama sadece şu kadarını söyleyeyim size: Zaten hukuk tanımıyorsunuz, Selahattin Demirtaş'a terörist diyenler hukuk falan tanımıyor; AİHM kararı var, yargı var vesaire ama tanımıyorsunuz, beklemiyoruz da sizden. Ama iki gündür buradaki tartışmalara böyle herkes bir racon kesiyor. Gerçekten maço delikanlı böyle herkes bağırıp çağırıyor, görüyorum; meydan okumalar falan filan var. Ben, Selahattin Demirtaş'a terörist diyenlere, burada ahkâm kesenlere çok küçük bir şey söylemek istiyorum: Bakın, Türkiye'de siz hukuk tanımıyorsunuz ama mafyanın bile, bakın mafyalığın bile bir raconu var. Ben, dün konuşmaları görünce... Demişler ki: "Selahattin Demirtaş mafyadır." falan. Türkiye'de mafya çıkmaz, niye biliyor musunuz kıymetli arkadaşlar? Bunu akademik olarak da çalıştığım için söylüyorum çünkü sırtını devlete verip halka, halkın değerlerine saldıran hiç kimse mafya olamaz. Mafya tarihi itibariyle devlet karşıtı, devlet dışı bir yapıdır. Türkiye'de mafya olarak geçenler bile sürekli devlete sırtını dayamışlardır. Dolayısıyla, mafyamız bile dandik yani mafyalığın bile karşılığını veremiyoruz. Böyle bir durum söz konusu.
Kıymetli arkadaşlar, biz küçükken hepimizin mahalle kavgaları olmuştur lisede, ortaokulda filan. 4-5 insan bir kişiye saldırdığı zaman kimin haklı, kimin haksız olduğuna bakmadan hemen araya girer "Ya, dur hele, bir dakika ya, bir parça yüreğiniz, raconunuz varsa teke tek gidersiniz." derdik. Küçük, 15-20 yaşındaki gençlerin adalet duygusudur. Ben şimdi bakıyorum; iktidarın gücünü, devletin gücünü almışsınız arkanıza, Selahattin Demirtaş'ı orada, evinden 1.500 kilometre ötede bir cezaevinde 10 metrekarelik bir alana sıkıştırmışsınız, söz hakkı yok ve buradan oraya delikanlılık, afra tafra yapıyorsunuz. Öyle mi ya? Biz de bunu yiyeceğiz. Helal olsun(!)
Selahattin Demirtaş, bu ülkede, yarım kalmış ya da yarım bırakılmaya çalışılan bir hikâyedir. Bakın, ben sizi temin ediyorum, size söz de veriyorum; bugün, Selahattin Demirtaş'a böyle ağza alınmayacak küfür, hakaret edenler bu ülkede siyasi mevta olacaklardır ve Selahattin Demirtaş bu ülkenin siyasetinde söz söylemeye devam edecektir. Bakın, hiç konuşmadığı hâlde Selahattin Demirtaş siyaseti yine yerle bir etti, bunlar Selahattin Demirtaş'tan korkuyorlar. Cezaevinden çıkabilme sözü, ihtimali bile dehşete sürüklemiş, herkes bir taraftan bağırıyor. Selahattin Demirtaş bir hakikattir, hakikate dokunduğunuz zaman sizi yakar; bakın, Bülent Arınç'ı yaktı bile yani hiç istemediğimiz bir durum ama...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Özsoy.
HİŞYAR ÖZSOY (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Türkiye'de toplumun, siyasetin vicdanıdır Selahattin Demirtaş. En son, kendi söylediği bir ifadeyle ben bu meseleyi kapatmaya çalışayım yani bu meseleleri, siyasi meseleleri tartışırken bile bari bir siyasi üslup, bir seviye olsun, maalesef biz bunu da göremiyoruz. Selahattin Başkan çok net bir şekilde şunu demişti: "HDP, biz, demir leblebi gibiyiz, çok fazla insan bizi çiğnemek ister ama bizi çiğnedikçe de dişleri dökülür."
Ben, bu vesileyle sevgili, güzel, kıymetli Selahattin Demirtaş'a burada grubumuz adına selam ve sevgilerimizi iletiyorum. İnşallah, bu mafyatik karanlığın sonu yakındır, aydınlığı hep birlikte kuracağız diyoruz,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)